Gazetemiz köşe yazarı Yener Kazan'ın 'Susarım' adlı köşe yazısı.
Bazen tanımadığım güzelin masum bir sözü, cennet olur yüreğimde
O an dil susar, göz konuşur, tepeden tırnağa sızı iner her noktama
Bakarım gül cemaline susarım, lâl olmuş dilim konuşamaz amma
Dirilir tüm bedenim, ruhum yükselir, çıkar gökyüzüne mutluluktan
Aşka çağıran bakışları, kanadım olmasa da uçurur beni kuşlar gibi
Bazen yıllarca uğruna bir ömür verdiğim, türlü çilelerine katlandığım
En sevdiğim, eşim, dostumun söylediği zehir gibi bir sözle yıkılırım
Bir bıçak gibi saplanır göğsüme, gömer beni bataklıklara diz boyu
İçten içe kemirse de bir kurt misali doğduğuma pişman olur susarım
Deli gönlüm feryat etme yar olamazsın hal bilmez kişiye der susarım
İçimde korkunç fırtınalar kopsa da derin düşünceler arkadaşım
Alem tatlı uykusunda bense gecenin kör karanlığında susarım
Anladım ki onca verdiğim emeklerim, alın terim boşu boşuna
Susarım, dostun kahrı düşmandan beterdir dememişler boşuna
Ruhum asil, yüreğim temiz sevgiyle dolu olsa ne çare, susarım