SEÇİME 10 KALA

Bilindiği üzere Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı seçimleri 5 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek. Yapılacak olan seçimlerde mevcut başkan Ahmet Varlı’nın karşısına eski Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Emrah Doğan aday oldu. Her iki başkan adayı da 13 gurupta aday olan meclis üyesi adaylarını açıkladılar. Kıran kırana geçeceği öngörülen seçimler şehrin ana gündemi haline gelmiş durumda.
Seçim için her iki başkan adayı da kendi politikalarını ve siyasi iletişim araçlarını kullanarak seçmenlerine mesajlarını veriyorlar. Ahmet Varlı, seçim sürecinde devam eden projelerini anlatırken, projelerin geliştirilmesi ve tamamlanması için TSO üyelerinden oy istiyor. Emrah Doğan cephesi ise Ahmet Varlı’yı yabancı göstererek yerlicilik politikası yapıyor, genç ve dinamik kadro ile yönetime talip olduklarını vurguluyor.


Her iki adayın iletişim stratejilerini incelediğimizde; Ahmet Varlı’yı proje odaklı, Emrah Doğan’ı ise daha çok toplumsal mesajlarla karşımızda buluyoruz. Mesela Ahmet Varlı, TSO adına bir fabrika kuracaklarını, bunun için arazi alımının yapıldığını, prosedürlerin tamamlandığını ve kısa sürede ilk kazmanın vurulacağını ifade ediyor. Bunun karşılığında Emrah Doğan ise tüm üyelerimize eşit yaklaşacağız, şeffaf olacağız, demokratik olacağız gibi toplumsal mesajların yanı sıra oda tarafından profesyonel bir ekip kurularak üyelerin e-ticaret, kurumsallaşma ve markalaşma gibi alanlarda danışmanlık hizmeti verileceğini vaat ediyor. Oyu olan bir Ticaret ve Sanayi Odası üyesi olarak Sayın Ahmet Varlı’nın söylemlerini daha doyurucu ve daha altı dolu bulduğumu ifade edebilirim. 
İletişim stratejilerine gelince Sayın Ahmet Varlı örnek olacak bir şekilde demokratik adımlar atıp, rakibi hakkında konuşmayı asla tercih etmiyor. Daha çok kendi projeleri, kendi çalışmaları üzerine konuşmayı tercih ediyor. Emrah Doğan ise tam aksine, “Beyaz sayfa açacağız, yönetim şeklini değiştireceğiz” gibi ifadeler kullanarak, karşı tarafa kısmi muhalif söylemlerde bulunuyor. Muhalif söylemler elbette olacaktır, ancak yönetim şeklini değiştireceğiz demek bu hususta yeterli ifade değildir. Aday olan kişi açık bir şekilde karşısına aday olduğu kişinin yanlış yönetim şeklini ifade eder ve üzerine biz değiştirerek şu şekle getireceğiz der ki söylemin altı daha dolu olsun. Yine Emrah Doğan cephesi Ahmet Varlı’nın Trabzon kökenli olmasını fazlasıyla kaşıyarak, yerlicilik politikası yapıyorlar. Ancak bunu yapabilmek için evvela tüm listenin Kırıkkaleli olması gerekir diye düşünüyorum ki, Emrah Doğan’ın listesinde de birçok yabancı kökenli isimler bulabiliriz.


Ahmet Varlı iletişim stratejisinde toplum karşısına ve basın karşısına çıkmaktan hiç imtina etmezken, Emrah Doğan’ı daha çok sosyal medya üzerinde yayınladıkları, hazır metinleri seslendirdikleri, stüdyo ortamında çekilmiş videolarla görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda çok değerli Meslektaşım Özlem Özcan, birbirinden kıymetli her iki adayımızın yanı sıra ben ve Gazeteci Hakan Gökkaya’yı da davet ederek “açık oturum” çağrısında bulunmuştu. Mevcut TSO Başkanı Ahmet Varlı, geçmiş dönemin başkanı da olması hasebiyle çok daha zor sorularla karşılaşabilecek olmasına karşın, açık oturum davetini hemen kabul etmiş; ancak Emrah Doğan, bir gün sonra Özlem Özcan’ı arayarak “kişisel iletişim stratejisi” nedeniyle teklifi reddetmişti. Ahmet Varlı’nın özgüvenini hayranlıkla karşılamakla beraber, Emrah Doğan’ın kararını da elbette saygıyla karşılamak mecburiyetindeyiz. Yine de her iki adayın tutumunu izleyince, adayların tavırları hakkında da bir takım izlenimler elde edebiliriz.


Ahmet Varlı cephesinden bakacak olursak, geçmiş döneme ait gelebilecek her soruya gönül rahatlığıyla cevap verebileceğini gösterdi. Yeni dönem üzerine devam eden ve hayata geçecek projeleri anlatırken gelebilecek sorulara karşı hazırlıklı olduğunu göstererek, projelerin altının dolu olduğunun izlemini verdi. Demokratikleşme adına her türlü adımı atabileceğinin altını çizdi. Şehrimiz adına diğer tüm seçimlere örnek teşkil edecek, açık oturum davetini düşünmeden kabul ederek özgüvenini gösterdi.


Emrah Doğan cephesinden bakacak olursak, açık oturum davetini kabul etmemesini anlayışla karşılayabiliyorum. Zira mevcut başkanın aday olduğu bir seçimde aday olmak için mevcut başkandan memnun olmadığınız şeyleri dile getirmeniz gerekir ki, etik kurallar çerçevesinde Ahmet Varlı’yla gerginliğe neden olup, yumuşak geçen seçim ortamının bozulmasını istememiş olabilir. Ancak! Emrah Doğan, açık oturum davetini reddederek, bireysel yayınlara çıkabileceğini ifade edebilirdi. Bu şekilde Ahmet Varlı ile karşı karşıya gelmez, eleştirdiği konuları açık yüreklilikle cevaplayabilir, projelerinin detaylarını anlatarak, havada projeler olmadığını gösterebilir, gelecek her türlü soruya cevaplarını vererek hem özgüvenini hem de liderlik becerilerini gösterebilirdi. Görünen o ki, Emrah Doğan daha çok medya planlaması yaparak, hazır metinler ve stüdyo çekimleriyle kendisini daha rahat ifade edebileceğine inanıyor. Belki de danışmanları Sayın Doğan’ı bu şekilde yönlendiriyor.


Bütün bu yazdıklarım Ticaret ve Sanayi Odası Başkanını belirlememiz için yeterli değil elbette. TSO Kırıkkale’nin en stratejik sivil toplum kuruluşlarının başında geliyor. İstihdamın çok az olduğu, yatırımların yok denecek kadar az olduğu, fabrika sayısının düşük olduğu şehrimizde TSO Başkanı seçerken dünü, günü ve geleceği daha iyi okuyabilen lider özellikli kişileri seçmeliyiz. MKE Fabrikalarının yanı sıra Silah İhtisas OSB’ye sahip bir şehiriz. Üstelik Roketsan gibi dev bir yatırımın temelleri atıldı ve inşaatı başlamış durumda. Yani Kırıkkale, milli savunma sanayinde önemli bir şehir ve milli savunma sanayi ülkemizin parlayan yıldızı. Bu parlaklık bizi aydınlatacak mı? Kırıkkale’de MKE, Roketsan gibi büyük fabrikalara yan sanayi olacak fabrikalar kurulacak mı? Bunun için TSO tavır alacak mı? Kırıkkale’nin sermaye güçleri bu noktada bilgilendirilecek, bir araya getirilecek, bireysel ve ortak fabrikalar kurmaları sağlanacak, kurulan fabrikalarda üretilen ürünlerin bu fabrikalara satışında TSO baskıcı olacak mı? Ahmet Varlı adaylık açıklamasındaki basın toplantısında Milli Savunma Sanayi ve bu noktada TSO’nun atması gereken ve atacağı adımları net bir şekilde açıkladı. Gayet doyurucu söylemlerdi, benim için TSO Başkanı kriteri budur. Yoksa TSO bana eşit davransa ne davranmasa ne? Aidatını ödersin gerekli evraklarının harçlarını yatırırsın, evraklarını alırsın. Bu noktada Sayın Ahmet Varlı’nın son dönem TSO Başkanlığını beğendiğimi, desteklediğimi düşünmeden söyleyebilirim ama daha da geliştirilmesini isteyerek. 


TSO Başkanlığı zor ve meşakkatli bir iş. Bu cesareti gösteren her iki adayı da tebrik ediyor, kazananın şehrimiz için hayırlı olmasını arzu ediyorum…