Gazetemiz Köşe Yazarı Çağlar Atmaca'nın 'İmamoğlu Kazanacak Aday mı?' başlıklı köşe yazısı...
2023 yılında yapılan genel seçimler öncesinde CHP, İYİ Parti, DP, SP, Gelecek Partisi ve DEVA’dan oluşan altılı masanın en büyük sorunu cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusuydu. Bir önceki yazımda anlattığım şekilde İYİ Parti Lideri Meral Akşener “Kazanacak Aday” vurgusuyla Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı konusunda ısrarcı oldu. Masa dağıldı, tekrar toplandı derken Kemal Kılıçdaroğlu aday oldu ve seçim kaybedildi.
Yani Akşener haklı çıkmıştı. Kazanacak aday o gün için Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’ydu. Geldiğimiz noktada ise yeniden bir aday belirleme süreci yaşanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi bu sefer adayı kendi içerisinde süren tartışmalar üzerinden belirlemeyi tercih etti. Altılı Masa, Millet İttifakı gibi tüm kavramlar siyasi tarihe gömüldü.
Ancak CHP içerisinde yaşanan ilginç olay, bir şekilde Mansur Yavaş’ın önünü tıkamak üzere kurulmuş görünüyor. Ülke üzerinde yapılan bütün anketlerde birinci çıkan isim Mansur Yavaş olmasına karşın CHP ön seçim diyerek, parti tabanından Ekrem İmamoğlu’nun birinci çıkacağını bilerek, Mansur Yavaş’ın önü tıkanmak isteniyor. Bu girişimin aslında kendi önünü tıkamak olduğunu bilen Mansur Yavaş ön seçimde aday olmayacağını duyurdu. Mansur Yavaş çok zekice bir strateji geliştirdi çünkü; Yavaş aday olsa ve kaybetse, kazanan adayın elini kaldırmak zorundaydı. Kendi girmediği seçimden birinci çıkanın ise elini kaldırmak zorunda değil.
CHP Yönetimi açık açık söylemese de Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı konusunda ısrarcı görünüyor. Buradan iki ihtimal ortaya çıkıyor. Birincisi Özgür Özel aslında kendisi aday olmak istiyor. Mansur Yavaş aday olursa onu engellemenin bir yolu yok ancak Ekrem İmamoğlu aday olursa ve yargı yoluyla adaylığı engellenirse genel başkan olarak çıkar aday olur ve Ekrem İmamoğlu’nun mağduriyetinden faydalanan bir seçim propagandası yürütür.
İkinci ihtimal ise CHP’nin sağcı hatta ülkücü alerjisidir. Her ne kadar genel başkanlığı süresince Kemal Kılıçdaroğlu partiyi sağa açsa ve bunun etkisiyle kısmi seçim başarıları kazansa da Özgür Özel ve CHP tabanı bundan rahatsızlık duyuyor ve 'küçük olsun benim olsun' düşüncesinden ayrılmıyorlar. Bunun en güzel örneğini son cumhurbaşkanlığı seçiminde parti tabanının ve özellikle Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı noktasındaki baskısıdır. Geldiğimiz noktada Mansur Yavaş soldan oy alabilecek sağcı hatta ülkücü bir isimken, Ekrem İmamoğlu sağdan oy alabilecek solcu bir isim. Yani CHP’lilerin tercih noktası kazanacak ortam varsa hep sol cenahtan yana oluyor, üstelik Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde başka partilileri milletvekili yapması bu alerjinin daha da artmasına neden oldu.
Gelelim asıl konumuza; Ekrem İmamoğlu kazanacak aday mı? Hayır! Düpe düz söylüyorum Ekrem İmamoğlu kesin olarak kazanacak bir aday değil. Evet belki seçimi kazanabilir ama kesin kazanacak aday değil. Yalnızca kazanma ihtimali olan bir isim!
2023’te Ekrem İmamoğlu kazanacak adaydı ancak şimdi o karşılığı olduğunu kesinlikle düşünmüyor ve inanmıyorum. Hem İstanbul Büyükşehir Belediyelerinde yaşanan olaylar, hem bu olayların yargıya intikal etmesi, hem kurultayın üzerine çöken şaibe şüphesi ve başrolünün Ekrem İmamoğlu olması, hem terör ile anılan isimlere yakınlığı Ekrem İmamoğlu’nu eski popülaritesinden uzaklaştırdı. Bir başka deyişle Ekrem İmamoğlu’na güven azaldı ve her geçen gün o güven eksilmeye devam ediyor.
Üstelik son seçime bakıldığında seçimi Kürt oylarının belirleyeceği öngörüsü varken, seçim sonucu gösterdi ki seçimi milliyetçi oylar belirledi. Sinan Oğan’ın o gün aldığı yüzde 7,5 oy bugün herhangi bir ülkücünün aday olması halinde minimum 15 bandına yükselmiştir. Hatta MHP’nin Apo çıkışı ve Ümit Özdağ’ın tutuklanması bu oy oranının daha da artmasına sebep olmuştur. Hele hele 3’lü bir seçim olur Mansur Yavaş da aday olursa bu oran daha ilk turdan yüzde 50 üzeri dahi olabilir.
Türkiye’de milliyetçilerin hem Cumhur İttifakı'nda hem de Millet İttifakı'nda emanet oyları var. Bu oylar belki de tarihte ilk kez bu kadar birleşmeye yakın. Bakın partiler demiyorum oylar birleşmeye yakın. Bu oyların İmamoğlu’nda toplanması bugün itibarıyla çok zor görünüyor. Olası bir Erdoğan-İmamoğlu yarışında milliyetçi oyların büyük çoğunluğu Erdoğan’da toplanır. Hele hele Suriye konusunda daha reel adımlar atılır, Fırat’ın doğusunda PKK – PYD varlığı sonlandırılır veya bunun için bir çıkartma yapılır, MHP’de Apo konusunda yaptığı çıkışı haklı-geçerli bir sebebe bağlayabilirse, Erdoğan en güçlü olduğu dönemlerden dahi daha yüksek oy alabilir. Bu da milliyetçi oylar sayesinde olur.
Türkiye’de her seçim nedense yanlış okunuyor. Bir dönem İstanbul’u alan Türkiye’yi alır deniliyordu. İstanbul’u CHP aldı ama Türkiye’yi alamadı. Sonra Kürt oyu alan iktidarı alır denildi. Son seçimde aday belirleme süreci de bilhassa buna göre yapıldı. Hatta Hasip Kaplan açık açık Mansur Yavaş aday olursa oy vermeyiz diye tehdit savurdu. Muhalefet bu öngörüye kandı ve Kürt oyu üzerinden yaptı ve seçim sonucunda milliyetçi oylar nedeniyle çakıldı.
Türkiye’de seçim kazanmak isteyen milliyetçi muhafazakar oyları almak zorunda. Bu milliyetçi muhafazakardan kasıt uç noktalar yani milli görüşçüler veya ülkücüler değil. Dini ve milli duyguları yüksek merkez sağa yakın yani Özal’ı, Erdoğan’ı iktidar yapan seçmenler. İlle bölgesel olarak yorumlayacaksak İç Anadolu oyları. Bu zamana kadar yapılan bütün genel seçimlere bakın İç Anadolu’yu almayan hiç iktidar olabilmiş mi? MHP’yi ve milli görüş partilerini hangi bölge ayakta tutmuş? Eskişehir, Ankara, Kayseri, Konya, Kırşehir, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Amasya, Erzurum, Erzincan bu şehirlerin toplamında iktidar olamayan Türkiye’de olamaz! Bir başka deyişle Selçuklu bölgesini kazanmayan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamaz. Peki size soruyorum, bu şehirlerde ya da milliyetçi muhafazakar merkez sağ siyaseti benimseyen seçmenler Erdoğan’a mı oy verir yoksa İmamoğlu’na mı?