1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle bilgilendirmede bulunan Kırıkkale Sağlık Müdürü Dr. Murat Ağırtaş, “Meme kanseri; genellikle memedeki süt salgılayan bezlerin (lobül) veya süt taşıyan kanalların (duktus) kötü huylu tümörleridir. Daha az sıklıkla memedeki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre, dünyada, kadınlarda yeni tanı konulan kanserlerin yüzde 23’8’ini oluşturarak ilk sırada yer almakta, yılda yaklaşık 2,3 milyon kadının hayatını etkilemektedir. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır”
“Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her yıl Ekim ayında farkındalık etkinlikleri düzenlenerek meme kanserine, taramalarla erken tanı konulmasının önemine ve önlenmesine dikkat çekilmektedir. Pembe tema rengiyle bilinen bu ayda, meme kanseri konusunda çalışan uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler başta olmak üzere tüm paydaşlarla birlikte bir dizi kampanya ve program yürütmektedir. Bu çalışmaların hedefi; insanların meme kanserine neden olan genel ve kişisel risk faktörleri konusunda bilgilendirilmesi ve eğitilmesi, uygun yaştan başlayarak düzenli taramanın öneminin vurgulanması ve hastalık hakkında ihtiyaç duyulan destek konularında farkındalığın artırılmasıdır”
“Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri ile mücadelede de önde gelen strateji taramalar yapılarak hastalığı erken evrede yakalamaktır. Buradan hareketle Bakanlığımız ülke düzeyinde yürütülen kanser tarama programları başlatmış olup bu programların neticesinde meme kanserinde de erken tanı oranlarımızda büyük artış sağlanmıştır. En son ulusal kanser istatistiklerimize göre yeni tanı alan meme kanserlerinin %48,3’ü lokalize kanserler iken %10,5’i uzak organ tutulumlu kanserlerdir. Ulusal Kanser Kontrol Programımızda; tarama stratejilerinin yanı sıra korunma ve önleme programları ile halkın konuya ilişkin bilinçlendirilmesi çalışmaları da etkili olarak yürütülmektedir. Bu bağlamda kadınlarımızın, öncelikle meme kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirilmesi, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönlendirilmesi önemlidir”
MEME KANSERİNE NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ
Meme kanserine neden olan risk faktörleri de anlatan Sağlık Müdürü Ağırtaş, “Tütün ve tütün ürünleri kullanmak, Hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak, Hiç bebek emzirmemiş olmak, Menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle hormon ilacı kullanmak (HRT), Hareketsiz bir yaşam sürmek, Fazla kilolu ya da şişman olmak, Alkol kullanmak, Yoğun meme dokusuna sahip olmak, BRCA1, BRCA2 gibi belirli genlere sahip olmak ve Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak. Bunların yanında kişinin tek memesinde kanser olması ya da ailesinde, özellikle anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri görülmesi de meme kanseri görülme olasılığını artırmaktadır. Meme kanserinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 100 kat fazladır ve yaş ilerledikçe (40 yaş ve üzerinde) meme kanseri görülme riski ve sıklığı artmaktadır”
ULUSAL MEME KANSERİ TARAMA STANDARTLARI
“Kendi Kendine Meme Muayenesi: 20 yaştan itibaren ayda bir Klinik Meme Muayenesi: 20 yaştan itibaren 2 yılda bir, 40 yaştan itibaren yılda bir Mamografi: 40-69 yaş arası kadınlarda 2 yılda bir Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ kalım süresini artırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kadınların bu konuda bilinçlenmesi ve taramalarını düzenli olarak yaptırmalarıdır. Hastalık erken teşhis edildiğinde, tedavi ile hayatta kalma olasılığı %90 gibi oldukça yüksek oranlara ulaşmaktadır. İlimizde de toplum tabanlı kanser taramaları kapsamında Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezimiz (KETEM) ve Gezici Kanser Tarama Aracımızda deneyimli doktor ve sağlık personelimiz ile mamografi çekimi, klinik meme muayenesi yapılmakta ve kadınlarımıza kendi kendine meme muayenesi eğitimi verilmektedir” dedi.
Haber: Tuğçe Savaş
