YENİ NESİL!..
Geçtiğimiz hafta yaptığı basın toplasında başlık olarak,
“Formasyon kaldırılacak dedi” milli eğitim bakanı.
Detayda ise,
“talim terbiye kurulunun belirleyip ihtiyaç duyduğu branşlarda fen ve edebiyat fakültesinde okuyan öğrencilerin öğretmen olabilmesi için şart olan formasyon kalkacak,
Yerine,
formasyon karşılığı eğitimi bakanlık olarak biz vereceğiz” dedi.
Hatta,
Daha da detaylandırıp çalışmaları,
Sözleşmeli öğretmenliğin de nasıl ve ne şekilde olacağını anlattı.
Normaldir!..
16 senedir aynı parti iktidarda olmasına,
Ve
Aynı partiden insanların bakanlık yapmasına rağmen ne kimse devletin devamlılığını esas alıp bir önceki alınan kararları ve değişiklikleri devam ettirdi, nede kendilerine “bura dingo´nun ahırı mı ikide bir sistem değiştiriyorsunuz, ne olacak bu çocukların hali” diyen babayiğit oldu.
Her gelen kafasındaki doğru ile geldi,
Giderken kafasındakinin doğru olmadığını görüp gitti.
El sonuç!..
Yırtılan tüfekçi Bekir´in yakası misali 16 yıldır okumayan,
Okuduğunu anlamayan,
Anladığını kelimelere yükleyip, doğru kelimelerle anlatamayan,
Araştırmayan,
Soruşturmayan, merak etmeyen yeni bir nesil çıktı ortaya.
Hep derim;
Ve
İnanıyorum, “aynı dili konuştuğumuz halde bir çokları ile, konuştuğumuz dilin kelimelerine aynı anlamı yüklemiyoruz” diye…
Bırakın anlam yüklemeyi,
Aslında aynı dili konuştuğundan bile emin değilim artık şimdiki neslin.
Kafeteryada oturmuş çayımı yudumlarken az ötede “üniversiteye devam etmenin bir anlamı kalmadığına” atıfta bulunarak ağlaşan kızlı-erkekli öğrencilere kulağım ve gözüm takıldı.
Meraklandım, konuyu anlamaya çalıştım.
Dedim;
Çocuklar siz geçen hafta ki milli eğitim bakanının basın açıklamasını konuşuyorsunuz sanırım…
Evet dediler.
-Hangi bölümde okuyorsunuz?
-Fen ve edebiyat fakültesinde…
-Ee!.. formasyon kalktı işte daha ne istiyorsunuz, ağlaması gerekirse eğitim fakültesinde okuyanlar ağlasın sizlik bir şey yok ki!..
-Ama öğretmen olamayız bu durumda!..
-Siz haberi okudunuz mu?
-Evet!..
-Ne anladınız peki?
-Formasyon olmadığında öğretmen olamayacağımızı anladık!..
-Google´yi açmayı biliyormusunuz?
-!!!!!!
Açın birlikte okuyalım!..
Okuduk
Ve
Özetle, yukarda ki şekilde söylediğini gördük. (bu arada tatmin olmadık, milli eğitim bakanlığında müşavirlik yapmış yeğenime sorduk konuyu telefonda, aynı cevabı aldık.)
Yani diyor ki bakan,
-“Bu çocukların bir yıl fazladan zaman-para-emek kaybetmesine gerek yok,
Talim terbiye kurulunun istediği branşlarda öğretmeni önce işe başlatacağız ve bu arada çalışırken formasyon eğitimini de vermiş olacağız…”
-Yaaa!
-Ama kimse bize bir şey demedi ki!..
-Siz kime sordunuz?
-Sormadık kimseye!..
Sakın yanlış anlamayın, ukalalık yaptığımı da düşünmeyin ama biliyorum, sistemi kuran üst akıl, sizlerin başka şeylerle meşgul olmamanız (daha çok siyasal ve ülke yönetimine katkı konularında!) adına her türlü boş ve gereksiz bilgiyi yüklenmeniz için elinden geleni yapmıştır. Lakin, sizinde bu güne kadar bunları görüp, en azından yaşamsal konularda kendinizi yetiştirmiş olmanız gerekmekteydi.
Olsun!..
Geç kalmış sayılmazsınız nitekim, gençsiniz ve yolun başındasınız henüz…
En azından bundan sonra ders kitaplarından arta kalan zamanlarda özellikle gazete, roman ve değişik içerikli kitaplar okumalısınız bol bol, ki, okuduğunuzu yada dinlediğinizi doğru-eksiksiz ve tam anlayabilesiniz…
Not:
Sevindiler, mutlu oldular, çay paramı vermeyi teklif ettiler, kabul etmedim. Ama her birinin duayen gazeteci Yılmaz Özdil´in “Mustafa Kemal” isimli kitabını alıp okuyacaklarına dair söz aldım.