Kuduzun hayvanlardan insanlara da bulaşabilen zoonoz bir hastalık olduğunu söyleyen Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, “Kuduz, Türkiye’nin birçok yerinde dönem dönem görülebilmektedir. Zaten hayvanlardan insanlara bulaşabilen zoonoz bir hastalık. Tabi bazı canlılar bunun doğal nakledicileridir. Özellikle tilkiler kuduzun doğal taşıyıcılarıdır. Tilkiler çok nadir bir şekilde kuduzdan ölürler ama diğer canlıları ısırdığında kuduz virüsünü de nakledebilmektedirler. Dolayısıyla da herhangi bir sokaktaki köpeği de ısırmış olsa eğer canlıda kuduz varsa birbirine nakledebiliyor. Hatay’da 2 ilçemizde kuduz vakası görülmüş köpeğin bir büyükbaş hayvana saldırması ile ilgili. Burada önemli olan kısım oradaki karantina tedbirleri. Hem sağlık müdürlüğü hem de tarım ve orman il müdürlüğü tarafından alınmış neticede. Karantina tedbirleri uygulanıyor, hayvan giriş çıkışları yasaklanıyor oralarda ve önemli olan da bu. Hatta şöyle de bir tedbir uygulanabilmekte; çıktığı mihraktan itibaren 10 kilometre çapındaki her yer karantinaya da alınabilir. Artık bir 5-6 ay boyunca da orada tekrardan olumsuz bir mihrak görülmediği sürece karantina devam edecektir normal şartlarda” dedi.

"Vatandaşlarımızın virüse karşı çok dikkatli olması lazım"

Ergül, vatandaşların virüse karşı çok dikkatli olmaları gerektiğini söyleyerek, “Tabi vatandaşlarımızın da burada çok dikkatli olması lazım. Direkt hayvan besleyen vatandaşlarımızın da yani evinde kedi köpek ya da büyükbaş besleyenlerin vatandaşlarımızın da çünkü bunu gözle gözlemlemek çok zor. Zaten gözle gözlemlediğimiz zaman kuduzda en son kısma gelmiş oluyoruz hastalığın seyri ile ilgili. Artık merkezi sinir sistemi etkilenmiş oluyor ve canlının kurtarılmasıyla da ilgili ihtimal yüzde 1 gibi çok düşük bir ihtimal olmuş oluyor. Bunun için biz her zaman kuduz ile ilgili şunu söylüyoruz; aşı yüzde 100 oranında korumaktadır ama aşı olmaz ise yüzde 100 oranında öldürücü bir hastalık kuduz vakası. Onun için vatandaşlarımız eğer sokakta bir köpek tarafından tırmalandığı, ısırıldığı bir durum oluştuğu zaman kuduz aşısının olup olmadığını bilemeyecekleri için en yakın sağlık kuruluşuna giderek aşılama periyodunu kendilerine yaptırmaları lazım. “Bir şey olmaz”, “Hayvanda herhangi bir belirti yoktu” “Sadece saldırdı” ya da “Sadece salyası değdi” diye düşünebilirler ama bu çok riskli bir hastalık. Isırıldıktan sonra ısırılma bölgesine bağlı olarak ki çünkü beynin merkezi sistemine yerleşiyor hastalık. İnsanlar 280 gün sonra da kuduz belirtilerini gösterebilmekte yani uzun bir kuluçka dönemi de bulunmaktadır hastalığın seyrinde. Bunun için ihmal etmemek lazım ve bir an önce sağlık kuruluşuna gitmek lazım” ifadelerini kullandı.

Kuduzun direkt ısırılmayla alakalı da bir durum olmadığını söyleyen Başkan Akgün Ergül, “Direkt ısırılmayla da ilgili değil durum. Ellerde bir yara olabilir, hayvanı sevdikleri esnada canlıda herhangi bir belirti yoktur ama kuduzla ilgili bir enfeksiyon vardır. Oradaki yaradan yani hayvanın getirmiş olduğu salyasından da eldeki bir yaraya bulaşması ile de birlikte kuduz vakasını nakletmiş olabilir. Bunun için vatandaşlarımızın bu konuda çok hassas olması lazım. Bunun haricinde bölgesel olarak bir yerde çıktığı zaman zaten il sağlık müdürlükleri ile tarım ve orman il müdürlüklerimiz gerekli karantina tedbirlerini almakta ve o bölgedeki ister büyükbaş ister küçükbaş isterse de sokak hayvanları olsun tüm canlılar da kuduza karşı hepsi aşılanmaktadır. Dolayısıyla aşılandığı takdirde hemen yanıt verir aşıya kısa sürede. Bağışıklık sağlanmış olur, karantina süresi de dolduktan sonra artık olağan yaşama dönülebilir” dedi.

Geleceğin diş hekimleri, mesleğe ilk adımlarını attı Geleceğin diş hekimleri, mesleğe ilk adımlarını attı

Ergül, özellikle kırsal alanda yaşayan vatandaşların canlılarına her yıl aşı yaptırması gerektiğini söyleyerek, “Kırsal alandaki vatandaşlarımızın daha dikkatli olması lazım. Özellikle kendi evlerinde beslemiş oldukları köpekleri olsun veya diğer canlılarını kuduza karşı aşılatabilirler ve bu koruyuculuk sağlamış olur. Bunu da her yıl tekrarlatmak zorundalar. Çünkü aynı aşı hem küçükbaş hayvanlara, hem büyükbaş hayvanlara hem de sokaktaki hayvanlara uygulanabilen bir aşıdır. Zaten bunu tarım ilçe müdürlükleri zoonoz bir hastalık olduğu ve halk sağlığını tehdit eden bir hastalık olduğu için 11 TL gibi bir ücrete uygulamaktadır. Kırsalda mesela koyun besleyen veya büyükbaş besleyen insanlarımızın ister istemez çoban köpekleri evlerinde mecburen bulunuyor. Müracaat ettiklerinde canlılarını aşılatabilirler” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha