Kimsin Sen? Kendini ne kadar tanıyorsun?, ihtiyaç ve yeteneklerini ne kadar biliyorsun? Hemen herkes kendisini tanımlayabilir, kendisi ile ilgili birçok yorumda bulunabilir. Fakat özünde o kadar zordur ki “KENDİNİ TANIMAK”. Toplumsal sorunların, çatışmaların ve daha nice olumsuzlukların temel problemlerinden biridir Kendini Tanımamak...
Kendini tanıyan insan; neye ihtiyacının olup neye ihtiyacının olmadığını bilen, duygularının, düşüncelerinin ve davranışlarının analizini yapabilen insandır. Uzun bir yol, zorlu bir uğraştır kendini tanımak.
Nasıl aşarız peki bu uzun ve çetrefilli yolu. Cesaret gerekir her şeyden önce. Davranışlarımıza yön veren gizli duygularımızla yüzleşebilmek cesaretini göstermek gerekir bu zorlu uğraşta. Hedefi doğru belirlemek yani Kendini Tanımanın gerçekte ne olduğu ile ilgili bilgi sahibi olmak gerekir, bu çetin yolda. Büyük bir UYANIŞ vardır bu yolun sonunda. Yeniden doğuş, varlığımızın özünü kavrayış vardır. Hayata, olaylara ve kişilere bakış açımız değişir yolun sonunda.
Yunus Emre der ki
“İlim ilim ilmektir, İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır”. 14.yy de öylesine güzel anlatmıştır ki Kendini Tanımayı, Kendini Bilmeyi.. İlime ulaşmanın, bilgeliğe ulaşmanın yolunun kendi iç dünyamızı anlamaktan geçtiğini sığdırmıştır bir dörtlüğe.
Duygularımızı kontrol altına alabilmek, davranışlarımızı yönetebilmek, mantık çerçevesinde akıllıca kararlar alabilmek ancak bireyin kendi iç dünyasına yönelerek kendini tanıması ile mümkündür. Hem kişisel hem de toplumsal yanlışları düzeltebilmenin yoludur bu yolculuk.
Bu başarıya ulaşabilmek; aktif ve berrak bir zihinle anlık duygu ve düşüncelerimiz üzerinden yazılı ve zihinsel çıkarımlarda bulunmak, kendimiz ile her yönümüz ile açıdan barışık olmak, hayata dair amaç ve beklentilerimizi belirlemek, yakınlarınızın bize dair görüşlerini değerlendirmek, kendimize dışarıdan bir kişi gibi bakabilmek ile mümkün olmaktadır.
