CAMİ AVLUSUNA!..

Üç dört “itin” önünden can havli ile kaçarak daldı bahçeye geçen yıl…

Dalış o dalış,

Attım olmadı,

Kovdum olmadı,

Bağırdım-çağırdım,

Sövdüm,

söyledim-söylendim,

Kızdım olmadı…

Aç koydum,

Açıkta koydum,

Su döküp terlik fırlattım yine olmadı…

Resmen sahiplendi beni, gitmedi hiçbir yere, bırakmadı, inmedi yakamdan…

Razı oldum sonun da kaderime,

Ben de onu sahiplendim diğer sokak köpekleri ile birlikte.

Kulübe yaptım naylonla yalıtarak,

Yal çanağı aldım,

Fırıncıyla anlaştım haftalık ekmek tedariki için.

Sağ olsun,

Arda (Pati life sahibi) konservelerini verdi.

Kimle birleşti bilmiyorum,

 Ama

 İlk yavruları için bir çok arkadaşımla kötü oldum kendileri yerine başkalarına verdiğim için

Lakin

İkinci yavrularının babasını tanıyorum!..

Onu da ben büyütmüştüm!..

Hem cinsinden,

Hem de erkek olsun! hastalığından isteyen olmadı ondan olan yavruları…

Sekiz tanenin ikisini doğumda kaybettik.

Biri dişi biri erkek, bakar sandığım mahlukat tarafından bakımsızlıktan öldürüldü…

Ve

Arka arkaya iki tanesi daha gitti uçmağa!..

Diğer ikisinden geçtim,

Bu ikisini veterinere götürme fırsatı yakalayamadığım için suçladım kendimi, çok üzüldüm.

Geçtiğimiz hafta kalan son iki den biri sendeliyor, yemiyor-içmiyordu, kaptığım gibi Kırıkkale Üniversitesi Veterinerlik fakültesine götürdüm.

Sokak köpeği olduğunu,

Soyunu-sopunu-hastalığını-tepkilerini, tepkisizliğini anlattım.

Bekle! Dediler.

Hoca geldi,

Başa dönüp, tekrarladım meramımı!..

Aklındakini söylemek için dinlediğini hissettim nedense hocanın!..

Lafım biter bitmez,

Tedavinin üç-beş saat sürebileceğini, beklemem gerektiğini, aksi halde köpeğe bakmayacağını falan anlatmaya çalıştı,

Ve

Anlattı.

Kızdım,

Bozuldum,

Ve

Kafam attı.

Bırakıp çıktım yavruyu yattığı teneşir benzeri metal bakım ünitesinin üzerinde.

Sonra,

Tanıdığım bir veterinere giderek akıbetinin ne olacağını öğrenmeye çalıştım yavru itin, “bakmazlar ölüme terk ederler” dedi.

Hayıflandım!..

Keşke cami avlusuna bıraksaydım! Dedim kendi kendime,

En azından vicdan sahibi bir müselman çıkar da bir iki dua neyim okur diye…

Not:

Daha sonra tesadüfen rastladığım bir hoca, bakımı yapıldıktan sonra barınağa teslim edilir dedi, rahatladım…

Diğeri canlı kanlı ama tek gözünde perde var; kör gibi yani!..