Son günlerde terör örgütünü silahsızlanma çağrıları haberleri ülke gündeminde yer alıyor. Terör örgütünün silahsızlanma çağrılarına yönelik Vatan İçin Can Verenler Derneği Başkanı Mümtaz Torunlu basın açıklaması yaptı. Torunlu yaptığı açıklamada, 'PKK'nın tüm ileri gelenleri toplansa ve silahları 1 gün içinde götürüp Türkiye Cumhuriyeti'ne teslim etme kararı alsalar ve bunu da Abdullah Öcalan'a söyleseler, herhalde Öcalan'ın cevabı şöyle olurdu: 'Siz delirdiniz mi Bu coğrafyada, bu ortamda, hiç silah bırakılır mı.' Yani PKK silahsızlanmak istese buna ilk başta herhalde Abdullah Öcalan karşı çıkardı. Buna adım gibi eminim. Diyeceksiniz ki, madem Öcalan PKK'nın silahsızlanmasını istemiyor da o zaman neden silahsızlanma çağrısı yapıyor. Aslında öyle bir çağrı yapmıyor. Kamuoyundaki tartışmalar çok kabaca yapılıyor ve satır araları doğru okunmuyor. Öcalan'ın söylediği, 'en azından belli bir süre için silah kullanmayın. Silahsız alabiliyorsanız silahı susturun' şeklinde konuştu.
SIKINTIYA SOKAN DA BU
Torunlu, 'Zaten Türkiye içinde devam ettirilen Çözüm Süreci'ni sıkıntıya sokan da bu. Artık Çözüm Süreci'ni sadece Türkiye şartları ile okuyabilmek ve sürdürebilmek kolay değil. PKK, dış gelişmeler nedeniyle ciddi bir özgüven kazandı ve kendisini pek çok şeye mahkum görmüyor. Bu da Hükümet ile Örgüt arasındaki makası daha da açıyor. Sabırsızlanan ve taleplerini ısrarla dayatan PKK'ya karşı Hükümet'in aynı hızda cevap verebilmesi mümkün değil. Özellikle seçim öncesinde bunu beklemek hayalcilik olur.Hükümet açısından bir diğer sorun ise 2 yıl öncesine göre muhalefetin daha da sertleşmesi ve sokak üzerinden hükümeti devirme korkusunun daha da artması. Hükümet, Çözüm Süreci nedeniyle ekstra yükler almaya hazır değil' diye konuştu.
Dolmabahçe açıklaması
Torunlu, 'Dolmabahçe açıklamasının ilk hedefinin Nevruz'a karşı önlem almak olduğunu düşünüyorum. Hükümet Nevruz ve seçim öncesi olası ayaklanma girişimlerini böylece önlemiş oldu. Yani seçime kadar zaman kazanıldı. Bu anlamda Öcalan'ın böyle bir açıklama yapmasını Hükümet kanadının talep ettiğini söylemek mümkün. Öcalan isteği yerine getirdi, ancak içerik konusunda bazı anlaşmazlıkların olduğu, gecikmenin yaşandığı görülebiliyor. Peki, ortak açıklama serhildan (ayaklanma) ihtimalini sıfıra indirdi mi, derseniz o konuda yüzde yüz garanti verebilmek zor olsa gerek. Örgütün talepleri siyasi' dedi.
PKK'ya silah bıraktırılabilir mi
Torunlu konuşmasına şu şekilde devam etti; 'Bu anlamda Öcalan ile Kandil arasında büyük bir nihai hedef farkı olduğunu söylemek zor. Mesele sürecin devrilmemesini sağlamak. İşte Öcalan bunu yapmaya çalışıyor; bazen gaza basıyor, bazen frene, ancak Kandil ile hedef birliğini asla koparmıyor. Suriye ve Irak'ta durum böyle devam ederken bu zor bir iş olur. Bir terör örgütü veya ayrılıkçı bir örgüt kendiliğinden silahlarını bırakmaz. Bunun mantığı yoktur. Ona silah bıraktırmak istiyorsanız onu buna mahkum etmeniz gerekir. O da güç ile olur. Türkiye, gelinen noktada o gücü kendisinde göremiyor. Bu durumda geriye ikinci bir seçenek kalıyor, o da PKK'yı başka aktörlerle dengelemek ve onu zor durumda bırakıp Türkiye'ye mahkum etmek. Ortadoğu'daki gelişmeler buna da müsaade etmiyor. Tam tersine Kandil'i ziyaret eden Batılılar, İranlılar ve bölgeden bazı temsilciler Örgüt'e tam tersi tavsiyelerde ve vaadlerde bulunuyorlar. Bu tabloya Türkiye'nin Çözüm Süreci'ni bitirmesinin zor olduğu gerçeğini de eklediğimizde zaman kazanmak tek seçenek gibi kalıyor. Özetle, Türkiye daha iyi bir zaman ve daha iyi koşullar için zaman kazanmaya çalışıyor. Eğer seçimlerden sonra daha uygun bir ortam olur ise daha radikal önlemlerin (örneğin yeni bir anayasa gibi) alınması umuluyor'
Bir kişi feda edilebilir
'Bir siyasi partiyi 'yasal ortağı' sayıp, onun genel başkanını iyi niyetli bulmamak ve böylesine ağır eleştirmek son derece ilginç bir durumdur. Hükümet`in Demirtaş`tan duyduğu rahatsızlık ortada. Bu şartlar altında ya Demirtaş`ın başka bir isimle değiştirilmesi gerekir ya da Süreç onun varlığından zarar görebilir. Eğer yaşanan atışmalar Demirtaş`ı kabaca siyasetin dışına çıkarma çabası değilse, yani bu durumdan Abdullah Öcalan da rahatsızsa Çözüm Süreci`nin geleceği için bir kişi feda edilebilir... Bu sorumuzun cevabını seçimlere kadar alacağımızı söyleyebiliriz' dedi.