Kırıkkale Barosu ve 74 baro başkanlığı ‘Kadın Cinayetleri’ ile ilgili ortak bir açıklama yayımladı. ‘Kadın cinayetlerinin politiktir’ başlığı ile yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi; “Son 24 saatte tam 8 kadın! Bu cümlenin devamı bir başarı ya da mutluluk hikâye- si anlatabilirdi. Fakat biz bugün hayat işığı söndürülen, katledilen kadınları konuşuyoruz. Hikâyeleri birbirine benzeyen, özgürlük isteyen, medeni bir varlık olarak kabul görmek ve yaşamak isteyen kadınlardan bahsediyoruz. Türkiye'nin çok farklı yerlerinden, benzeyen hayat öyküleri olan kadınlardan”
“Boşanmak istediği eşi ya da ayrılmak istediği sevgilisi tarafından sokak ortasında katledilen, tek istediği yaşamak olan ve yaşam hakkı elinden alınan kadınlardan... Kadınlara yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddetin yakıcı bir sorun olarak varlı- ğını sürdürdüğü gün gibi ortada. Uluslararası sözleşmeler ışığında bu şiddeti önleme yükümlülüğü bulunan devlet ise üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği gibi bir de kadınların şiddetten korunmak üzere sahip oldukları hakları bir bir ellerinden alıyor. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede hukuka aykırı bir şe- kilde çıkılmasından alınan cesaret, eril şiddeti beslemeye devam ediyor”
“Cins kırımına varan bu şiddet haline son vermek bir yana siyasi iktidar, boşanma oranlarının artmasını kadın katliamından daha çok dert ediniyor. Kadının evlilik birliği içerisinde uğradığı şiddeti yok sayarak bu şiddetten kurtulmasının önünde engel teşkil eden politikalar üreten yönetim anlayışı bu şiddetin failidir., tüm bu şiddetin failidir. Çünkü CEDAW ve ilgili diğer uluslararası sözleşmeler gereğince kadınlara yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi, devletin yükümlülüğüdür. Ancak ne uluslararası sözleşmelerin gereği yerine getirilmekte ne de 6284 sayılı Kanun bağlamında verilmiş olan koruyucu ve önleyici tedbir kararları gereği gibi uygulanmaktadır”
“ ‘İstanbul Sözleşmesi'ne ne gerek var, 6284 sayılı Yasa'mız var’ diyenler, bu yasayı gereği gibi uygulamamakta ısrarcı görünüyor. Bu Yasanın gereği gibi uygulanması konusundaki mücadelede sorumluluğumuzun bilincinde olarak, öldürülen kadınların davalarının takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz” denildi.
Haber: Burak Can
