Haydi artık gidelim bu kapıdan
Işık söndü ayaz bastı gölüm
Tanıyanlar “nerden” diye sormadan
Terk edelim sokağını
Gönlüm gönlüm
Başımın belası…
X x x
Yavaş yavaş alışalım geceye
Umut etme ne yarına seneye
İkide bir tutup da pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası…
X x x
Şimdi şurdan çıkacağız caddeye
Yaralıyız belli etme kimseye
Yardan kalan bu ateşi sinede
Yaka yaka kül olalım
Gönlüm gönlüm
Başımın belası…
X x x
Yavaş yavaş alışalım geceye
Umut etme ne yarına seneye
İkide bir tutup da pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası…
Ne kadar uğraşmış,
Nasıl bir sıkıntı çekmiş,
Ne tür derde sahip olmuş ki,
Söz geçirmekte gönlüne, kendi gibilerin diline tercüman olsun diye sırf, bu mısralar dökülmüş ozan-şair-balet ve aynı zamanda müzik adamı Mazlum Çimen´in kaleminden notalara.
Yakın tanımam, bilmiyorum gönlü ile olan kavgasının kazananını şairin, ama homosapien´den günümüze, gönlüne karşı zafer kazanmış bir tek insanoğlunun adına rastlamadım okuduğum kitap dinlediğim hikaye ve masallarda,
Makyavellisitler hariç!
Umarım,
Umutlar tükenmez hiçbir insanoğlunun yüreğinde
Ve
2019 başta gönlü ile kavgalı herkese barış getirir…!