Her 10 kişiden biri böbrek hastası

 

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Asiye Gülşah Karacaoğlu, “Kronik böbrek hastalığı böbrek işlevinin yıllar süren uzun bir dönemde ilerleyici kaybı ile karakterizedir. Böbrek işlevinin kaybı kritik bir düzeye ulaştığında böbrek yetmezliği gelişir ve vücudun tüm organlarını etkileyen ciddi sorunlar ortaya çıkar”

 

HER 7 KİŞİDEN BİRİ KRONİK BÖBREK HASTASI

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Asiye Gülşah Karacaoğlu, 12 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Karacaoğlu, Dünyada her 10 kişiden birinde böbrek hastalığı bulunduğunu dile getirerek, “Ülkemizde durum daha da kötüdür. Türk Nefroloji Derneğinin yaptığı büyük bir tarama çalışması, Türkiye´de her 7 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı bulunduğunu göstermiştir. Kronik böbrek hastalığının en sık görülen nedenleri şeker hastalığı, yüksek tansiyon, nefritler, kistik böbrek hastalıkları ve ürolojik (idrar yollarında taş veya tıkanıklık) problemleridir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şişmanlık, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı öyküsü, sigara ve sık ağrı kesici ilaç kullanımı kişiyi böbrek hastalığı açısından yüksek riskli hale getirmektedir. Kronik böbrek hastalığı çoğu kez belirti vermeden sinsi bir şekilde son döneme, diyaliz aşamasına ilerlemektedir. Bu nedenle riskli kişiler başta olmak üzere herkesin düzenli olarak sağlık taramasından geçmesi, basit kan ve idrar testi ile böbrek fonksiyonlarını kontrol ettirmesi önemlidir. Erken teşhis ve tedavi edilemeyen kronik böbrek hastalığı son dönem böbrek yetmezliğine ilerlemekte, bu aşamada ise diyaliz ve böbrek nakli tedavileri gündeme gelmektedir”

 

SICAK İKLİMDE YAŞAYANLARDA DAHA DA ÖNEMLİDİR

“Aslında, kronik böbrek yetmezliğinin en önemli ve etkin tedavi şekli önlenmesidir. Bu noktada koruyucu hekimlik yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Özellikle kronik böbrek hastalığı olan veya bu açıdan yüksek risk taşıyan bireylerde böbrek fonksiyonun korunması son derece önem arz etmektedir. Böbrekler için risk oluşturan ilaçlar (bazı antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar) kullanılırken, tanı ve/veya tedavi amaçlı girişimlerde (görüntüleme işlemlerinde kullanılan maddeler), riskli ameliyatlar öncesinde ve sonraki dönemde böbrek fonksiyonlarının hekim tarafından izlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması çok önemlidir. Gereksiz ve hekim kontrolünde olmayan ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Böbrek sağlığı açısından böbrekleri susuz bırakmamak ve yeterli su alımına özen göstermek, özellikle sıcak iklimde yaşayanlarda daha da önemlidir. Kronik böbrek hastalığının önlenmesinde toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Özellikle çocukluk ve gençlik dönemindeki bireylerde hipertansiyon, şişmanlık ve şeker hastalığının önlenmesi son derece önemlidir. Gereksiz ilaç kullanılmaması, aşırı tuzlu ve yüksek kalorili beslenme şeklinin terk edilmesi, kilo kontrolünün sağlanması, daha sağlıklı beslenme yöntemlerinin ve düzenli egzersizin bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi, düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması gelecek nesilleri kronik böbrek hastalığından koruması açısından çok önemlidir” dedi. Haber: Ayşe Soysal

 

Kadınlar Pazarı’nın Nazife Teyze’sine veda Kadınlar Pazarı’nın Nazife Teyze’sine veda