KIRIKKALE SPOR!..

Kırıkkale bir futbol,

Futbolcu cennetiydi geçmişte.

Her yaşın,

Her boyun,

Her mahallenin birden çok takımı olur,

En çok okul bahçeleri olmak üzere tarlalar bile futbol sahasına çevrilerek müsabakalar düzenlenirdi karşılıklı.

Etkili ve yaşı kemale ermiş gibi olan ağabeyler mahalle temsiliyetine hak kazanır,

Kırıkkale spor ve onlarla bağlantılı kurumların ve kişilerin düzenlediği turnuvalarda kendilerini gösterme fırsatı bulurlardı.

Bir çok isim var ki bu şekilde keşfedilmiş, ilerleyen dönemler de birinci liglerde top koşturarak Türkiye´ye meal olmuştur nitekim.

Hatırlıyorum;

Mahalleler arası düzenlenen maçlara fabrikalardan izin alan işçi, dükkan kapatan esnaf, okulu kıran öğrenci, abartılı değil, onları arayan öğretmen ve veliler bile gelir, geldikleri nedeni unutup seyre ve iddiaya dalarlardı.

 Oradan buradan kopyalı haydut mahyalı değildi hiç birinin isimi,

Profesyonel de değildiler,

 Sadece  Kırıkkaleli, Kırıkkale sevdalısı, Kırıkkale seyircisiydiler takımlarını her şart ve fırsatta doksan dakika destekleyen…

Hepsi bu!..

Yani o dönem,

Şehir de kim yaşıyor,

Kim şehre gönül vermişse elini taşın altına koyup, karınca kararınca yönetmeye talip olmuşların yükünü omuzlanmaya çalışırdı.

Şenlik havasında,

Çekişmeli,

Bol adaylı,

İddialı ve vaatli kongreler düzenlenir,

Kaybeden kazanana her fırsatta destek olurdu.

Çünkü Kırıkkale demek içinde yaşayan herkes demekti.

 Geçtiğimiz hafta Kırıkkale Spor´un ( Kırıkkale büyük Anadolu spor olmuş şimdi ki adı! Takip etmediğimden bilmiyordum.) kongresi yapılmış…

Her biri birbirinden değerli insanlar, kardeşlerim elini taşın altına koymuş, koymaya devam ediyor şu pandemi dönemin de,

 Ama

 Güçleri nereye kadar yeter, ölçüleri ne olur, hedefledikleri yere gelebilirler mi, bilmiyorum!..

Daha doğrusu bir gurup cesur yüreğin özverisi, gayreti, fedakarlığı paraları ile kendilerine sövdürmekten öte geçebilir mi eylemleri, Emin değilim…

Nedeni;

Başta okul bahçeleri,

Ve

Top oynamaya elverişli boş alanların (kaldıysa şayet!) hafta sonları  mahalle bebelerine açılmaması bana göre…

Veliler,

Öğretmenler,

İşçiler (fazla işçi kalmadı ama!)

Esnaflar sürece dahil edilmedi, şehri sahiplenmeleri sağlanmadı. Kim yapar, nasıl yapar, önder bulunur mu yada öne biri düşer mi bilmiyorum ama herhangi bir başarı bekleniyorsa bu insanlardan, erkanın önce “şehir” ruhu oluşturması lazım.

Yoksa,

Ne bir şehir takımı olur ortada,  ne o takımın hedefi, ne de hedeflenen, hatta birkaç haftaya sığdırılmış mutluluk yaşanır kıyı da köşe de.

Demem o ki,

Bu gün parasını-zamanını-adını-adabını-kariyerini, her şeyini ortaya koymuş iyi niyetli insanların, profesyonel! seyircilerden  yediği “küfür” den başka kazançları olmaz yetkililerin önderliğinde şehir katmanları ve mahalle bebeleri futbola müdahil edilmediği sürece…