KIRIKKALE TİCARETİ!..

Kırıkkale’nin su sorunu var.
Kanal sorunu var,
Yol sorunu var,
Yolsuzluk sorunu var,
Trafik sorunu var,
Trafikte park sorunu var,
Ancak,
Parkta çiçek sorunu yok.
İşsizlik sorunu var Kırıkkale’nin.
Eğitim sorunu var,
Sağlık sorunu var,
Geçim sorunu var,
Geçinemediğinden boşanan çiftlerin sorunu var,
Lakin
Geçimsizlikten söz eden yok.
Esnaf var Kırıkkale de çeşit çeşit,
Dernekleri var ayrı ayrı.
Terziler odası var, bakkallar odası var , şoförler odası var, lokantacılar odası var, berberler odası var, kahveciler odası var, 
Servisçiler,
Minibüsçüler,
Kamyoncular,
Onun odası,
Bunun odası, bazılarının yatak odası,
Hepsinin birleştiği karma oda, 
En tepe de odalar birliği var,  var da var, var oğlu var.
Hatta
Kırıkkale’ye kurulmasında emeğim ve Kırıkkale köylüsü ve kasaplarının iyi günleri için hedeflerim olan Tahıl ve hayvancılık borsası var…
Gel velakin;  
Üreticinin sahibi yok,
Köylünün-celebin sahibi yok,
Esnaf  dersen küm-yekün öksüz,
Üstelik yetim,
Yetmemiş, Ölmüş ağlayanı da yok.
Bence;
Diğer olanı olmayanı geçtim sorumlu kişilerinin ayrı olmasından dolayı, Kırıkkale de bila istisnasız tüm odaların varlığı, üyelerinden aidat alıp,  başkanlarına maaş, yönetim kurullarına oturum parası vermek üzerinedir. (makam arabası olanların ağırlığı daha fazla esnaf üzerin de!)
Yirmi sekiz buçuk yıl bağkur üyeliğinden emekli biri olarak biliyor ve söylüyorum;
Baba malı üstünde kardeşlerinin bile bunca sene oturtmayacağı adamlar,  yıllardır odaların üstüne alıcı kuş gibi çöktüler. Aslında esnaf,  hakkın emri olmamış olsa bir çoğunun, ne iş yaptığını, yanında kaç adam çalıştırdığını, vergisini-algısını-dükkanını esnaflığa dair katma değerini bilmeden oturtuyor olacaktı hala o koltuklarda  onları, hem de çay ısmarlaya ısmarlaya, denk gelirse cadde ve sokakta öpüle öpüle.
O nedenle;
Ahmet Varlı boşa uğraşıyor kendi işinden daha çok Kırıkkale ticareti ve tüccarının ülke ticaretinde hak ettiği katma değer ve itibarı kazanmasına…
Tahıl borsasının kuruluş aşamasında ki  rakibim olan merhum, “yabancı eşşek yaydırmayalım meramızda” diye propaganda yaparak kazanmıştı bana karşı seçimi. (bu gün, tahıl borsasının durumu, işlevi-kaç kişiye iş imkanı sağladığı, köylünün, üreticinin-kasabın ülke ticaretinde ki yerinin-itibarının durumu ortada!) Tıpkı geçmişte olduğu gibi bu gün de birileri, o manaya gelecek sözlerle seçim kazanmaya çalışıyor, bırak kazansın kardeşim.
 Kırıkkaleyi Kırıkkale yapan insanların umurunda değil bu durum.
Esnafın değil,
Tüccarın değil,
Hakkını-hukukunu,
Kazancını-servetini korumaya çalıştığın iş insanının umurun da değil,
Seçilmesi ile Kırıkkalenin kazanacağını iddia eden rakibin hiç umurunda değil.
Aksi olsa,
Başta rakip ve taraftarı itiraz eder, bu türlü propagandanın kimseye faydası olmaz söylemi ile o insanı liste dışı bırakırdı.
Böyle bir şey var mı?
Yok!..
Öyleyse var olan makam koltuğu,
Makam arabası,
Makamın getirdiği etiket ve onunla edineceğiniz sözde itibarın dışında neyin mücadelesini yapıyorsunuz ki  güzel kardeşim!?