DUR DUR BE ADAM!..

Bir dedim,

Bir daha dedim,

Yetmedi yazdım,

Yine yazıyorum…

Seçimin bileşenlerini doğru okuyup uygulayan mutlu sona ulaştı memlekette,

Hikayesi kaldı üç-beş  tane kendini bilmeze…

Yok efendim çalışmış da,

Koşmuş-koşturmuşta,

Destek vermeyen “hainler” olmasaymış kazanılacak seçimmiş bu da,

Falan falan falan, bide filan!...

Hikaye çok dinleyene,

Kim ne anlıyor çalışmaktan, koşup koşturmaktan,

Kalabalık edip gürültü patırdı çıkarmaktan, meçhul!..

Dostlar alış verişte görsün misali herkes eline broşür alıp önüne gelene dağıtıyordu, bunlarda dağıtmış!.. el sıkıyor, hal hatır soruyordu rastladıklarına, bunlarda aynını yapmış…

Eee! Bu mudur çalışmak,

Bu mudur, her biri nevi şahsına münhasır memleketim insanını kendine inandırmanın yolu, ikna etmenin şekli?

Vallahi Anam hayatta olsaydı, “çay boyu gitti, yol boyu geldi derdi” bu türlü hikaye anlatana… dedim ya hepsi hikaye-laf ve laf-ı güzaf bu türlü konuşmaların…

Rivayet bu ya,

Napolyon;

Kazanacağından yüzde yüz emin, silah-cephane-asker sayısı bakımından çok çok üstün olduğu, başta İngilizler olmak üzere diğer Avrupa devletlerine karşı sadece altı saat gibi kısa bir sürede, üstelik kendi belirleyip adını Waterloo diye koyduğu yerde savaşı kaybettikten sonra, generalleri ile toplanmış…

-söyleyin bakalım şartların lehimize olmasına ve her anlamda  üstün pozisyonda bulunmamıza rağmen, savaşı neden ve nasıl kaybettik?

-efendim bunun için otuz neden sayabiliriz demiş aklı evvel bir tanesi, tüm cesaretini toplayarak…

-vakit bol, ee savaşı da kaybettik, say o zaman demiş…

-bir, mermimiz bitti,

-iki!..

-dur dur be adam!.. hangi savaş var ki askerin silahında mermi olmadan kazanılmış. Sayacağın 29 neden, neden midir mermisi kalmayan askerin girdiği savaşı kaybetmesi için?

Kıssadan hisse!

Sarıkızlı Köyü Derneğinden, Önal’a ziyaret Sarıkızlı Köyü Derneğinden, Önal’a ziyaret

Yerel seçimin silahı aday ise,

Mermisi encümenidir, nokta.

Şunu yaptım,

Bunu ettim,

Falanın elini sıkıp yanağını öptüm hikayesi, sadece işin eğlence ve mazeret kısmı.

Şayet, dalınan uykudan uyanmak, yenilginin gerçek nedeni anlaşılmak istenirse samimi şekilde, önce silahın mermisi var mı yok mu, varsa yive sete uygun mu boyu hacmi, yoksa yok olmasına sebep ne? Kimdir bu listenin mimarı, kimlerdir belirleyici ve sunucular önce onlar,

Sorgulanmalı!..

Ve bu işe,

İstanbul´da ilk günden itibaren gecesini gündüzüne katıp çalınma korkusu ile  çuvalların üstünde sabahlarken tüm CHP milletvekilleri, İstanbul büyük şehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile resim çektirmeyi ve bunu facebook sayfasından paylaşmayı marifet ve çalışmak sanan şehrimiz CHP milletvekili Ahmet Önal´dan başlamalı…