Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından 2026-2028 yıllarını kapsayan ve Türkiye’nin üç yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Programı açıkladı. Programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Doç. Dr. Abulkadir Yüksel, Abdulkadir Yüksel, "İstihdamı artıracak, dezavantajlı grupları güçlendirecek ve sosyal refahı yükseltecek çok önemli adımlar atılıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan ve Resmî Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program, 2026-2028 yıllarını kapsayan Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve istihdam politikalarına yön verecek üç yıllık yol haritasını ortaya koyuyor. Programda özellikle istihdamın artırılması, kadın ve gençlerin iş gücü piyasasına katılımının yükseltilmesi ve dezavantajlı grupların desteklenmesi hedefleri dikkat çekiyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, Orta Vadeli Program’ın 2026-2028 yılları arasında sistematik ve doğru bir şekilde uygulanmasının hedeflere ulaşılması açısından önemli olduğunu belirterek, "İstihdam hedefleri ile diğer hedefler arasındaki uyumluluğu gözlemledim. İstihdamdaki artışlar muhakkak büyümeyi de artıracaktır" dedi.
"Türkiye’nin 3 yıllık yol haritasını"
Yayınlanan programda çarpıcı politika ve hedeflerin dikkatini çektiğini belirten Yüksel, "Resmî Gazete’de yayımlanan ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın sunumunu yaptığı Orta Vadeli Program, 2026-2028 yıllarını kapsayan Türkiye’nin 3 yıllık yol haritasını göstermektedir. Programı istihdam, işsizlik, çalışma ilişkileri ve sosyal politika anlamda değerlendirdiğimizde çarpıcı politika ve hedeflerin olduğu dikkatimizi çekmektedir. Programda öncelikle kadınların, gençlerin, engelli bireylerin ve işgücü piyasalarında dezavantajlı grupların istihdama katılımlarının artacağı vurgulanmış, ayrımcılıkların önlenerek özellikle kadın-erkek arasındaki adil politikaların geliştirileceği ve kontrol edileceği belirtilmiştir. 2025 yılının ’Aile Yılı’ olarak kabul edilmesiyle birlikte nüfusun gençleştirilmesi için doğurganlık oranlarının artırılması hedeflenmişti. Bu bakımdan Orta Vadeli Program’da kadının bakım emeğinin azaltılması, güvenceli esnek çalışma standartlarının sağlanması ve çalışma izinlerinin yeniden düzenlenmesi, Aile Yılı ile eşgüdümlü politikaların uygulandığını göstermektedir" dedi.
"Sürdürülebilir istihdam benimseniyor"
Eğitim programlarının artırılacağını söyleyen Yüksel, "Ayrıca ’ikiz dönüşüm’ olarak adlandırılan yeşil ve dijital dönüşümün istihdam politikalarında yer alması, çağın gerekliliklerine uyum açısından çok önemlidir ve bu durum sadece istihdamın değil sürdürülebilir istihdamın da benimsendiğine işaret etmektedir. Bunun yanı sıra çağın ciddi problemlerinden biri olan ‘ne istihdamda ne eğitimde’ bulunan bireylere yönelik politikaların programa dâhil edilmesi önemli görülmektedir. İşsizliğin birçok farklı sebebi olmakla birlikte, programda yeni becerilerin geliştirilmesi vurgusu yapılmakta, işsizliğin temel nedenlerinden biri olan beceri uyumsuzluğunu gidermek amacıyla eğitim programlarının artırılacağı ifade edilmektedir. Programın istihdam boyutunda mesleki eğitime büyük bir yer ayrılması, başta meslek yüksekokulları olmak üzere üniversite kontenjanlarının kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarına göre düzenleneceğini göstermektedir" diye konuştu.
"Umut verici nitelikte"
Hedeflenen politikaların sosyal refahı artırarak büyümeye katkı sağlayacağını ifade eden Yüksel, "Bunun yanında yapay zekâ, siber güvenlik, uzay teknolojileri gibi alanlarda uzman işgücü yetiştirmek için yurt dışı eğitim programlarının destekleneceği, tersine beyin göçünü teşvik edecek politikaların uygulanacağı belirtilmiştir. Programda işsizlik oranı hedefleri de açıkça yer almakta olup 2026 yılı için yüzde 8,4 - 2028 yılı için ise yüzde 7,8 olarak belirlenmiş ve bu hedeflere ulaşmak için yıllık 842 bin kişilik istihdam oluşturulacağı öngörülmüştür. Genel olarak Orta Vadeli Program, istihdam anlamında değerlendirildiğinde çağın gerekliliklerini karşılayan doğru bir reçete olarak değerlendirilebilir. Hedeflenen politikalar sosyal refahı artırarak büyümeye katkı sağlayacak, istihdam alanında dezavantajlı grupların desteklenmesi ve ayrımcılığın giderilmesine yönelik adımlar sosyal politika açısından umut ve heyecan verici nitelikte olacaktır" şeklinde konuştu.