Sarıkız, Ergenekon, Balyoz…
O dönem için kimilerinin hoca efendi, cemaat, hizmet hareketi dedikleri
Kimileri içinde Siyonizm’in, emperyalizmin yurt içinde ki ajan hareketi…
Bu operasyonları yapmış; ülkemizin gerçek vatanseverlerini bir bir içeriye almış, genel kurmay başkanından, apoyu bu ülkeye getiren, Kardak’ta destan yazan kahramanlara kadar terörist yaftası yapıştırıp, gözünün üzerinde kaş var diye bilmem kaçar sefer müebbet hapis cezaları vermişti.
Zaman zuhur etti, 17 – 25 Aralık olayları yaşandı…
Meğerse yılan koynunda olanı da sokmuştu. Paralel yapı oldu adı, sonunda devlet bu organizasyonun tepesine çöktü. Dinlemişler, herkesi dinlemişler. Cumhurbaşkanını, çocuklarını, bakanları, onların çocuklarını derken beni bile dinlemişler…
Davalar açıldı, soruşturmalar başladı, Paralel Yapının inlerine girilecekti!
Boş durur mu vatan hainleri? Durmadılar elbette!Önce kamudaki mahrem yapılarıyla engellemeye çalıştılar mücadeleyi, başaramayınca son çare, darbede buldular umudu…
Halkımız ferasetli, halkımız cesur, halkımız vatansever…
Sağcısı solcusu, dindarı ateisti, laiki muhafazakarı, türbanlısı açığı, aydını köylüsü engel oldu çok şükür darbeye, hatta dolaylı olarak işgale…
Devlet daha bir ciddiyetle sarıldı olaya. İnlerine girmek için ne gerekiyorsa yapıldı. Olağan Üstü Hal durumunda fetönün ve fetöcülerin canına okunacaktı!
İtirafçılar bulundu, mahrem yapılar çökertildi, ankesörlü falanlı filanlı yapılar bir bir tespit edildi. Gizli haberleşme ağları Bylock zaten patlatılmıştı. Asker, Polis herkes görevini eksiksiz yerine getirdi.
Kötü şeyler yaşanmadı mı? Şamil Tayyar’ın deyimiyle borsalar kuruldu, milyon dolarların havada uçuştuğu iddia edildi. Siyasi ayak tartışmaları havada kaldı hep.
O oldu bu oldu şu oldu yargılamalar cezalar, yatanlar, çıkanlar,
Peki sonuç ne oldu? Bitti mi fetö?
Kırıkkale eski milletvekili, Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın tabiriyle siyaseten ve ticareten yükselmek için Pensilvanya’ya gidenler ne oldu? Fetönün taktikleri ve ticaret ağı sayesinde bir ayakkabı mağazasından şehrin en zengin adamı haline gelenler hangi bedeli ödedi? Yargılanırken 3 olan mağazası 4 sonra 5 şimdi de 6 olmuyor mu?
Pastaneci fetöcünün pastane sayısı aynı durmuyor mu? Yerleri sabit değil mi?
Peki, mağdur ettikleri ne olacak?
Özgür Özer’in Kırıkkale’nin en değerli yerindeki arsası ne oldu? Mağdur olanlar mağduriyetlerinin karşılığını alabildi mi? Düşmüş durumdayken Özgür Özer’in arsasına çöktüler, Özgür Özer o gün mağdur oldu da inlerine girildikten sonra mağduriyeti giderildi mi? Ben söyleyeyim Özgür Özer’den o gün adeta çökerek aldıkları arsanın üzerine 5 tane bina yaptılar. Adını da Osmanlı Sitesi koydular. Adamlara bak! Osmanlı fethettiği hiçbir yerde yağma yapmaz, bölgeyi sömürmezdi. Bu adamlar yağma yaptıkları yere Osmanlı adını koyuyorlar…
Demem o ki,
Fetö ile 6 yıl hapis cezası vererek mücadele edemezsin!
Bugün tarihe not düşüyorum…
Bu terör örgütü yeniden canavara dönüşür.
Hepsinin parası, zenginliği, ticareti devam ediyor.
Hepsi halen birbiriyle ortak ve ticaret ağları olduğu gibi duruyor.
Ve bence bunlar hücre yapılarını kullanarak vatan hainliklerine devam ediyorlar.
Adalet dünyanın en büyük, en değerli kavramıdır. Ancak dün güçlüyken Genel Kurmay Başkanını bilmem kaç sefer ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptıranları, Cumhurbaşkanının canına kastedenleri 6 yıl içeride yatırıp, mal varlıklarına dokunmadan, sistemlerini çökertmeden fetöyü bitiremezsin!