CHP Genel Başkanı Özgür Özel, birtakım ziyaretlerde bulunmak için Kırıkkale'ye geldi. İlk olarak partisinin il başkanlığını ziyaret eden Özel, İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ ve yönetimi ile bir araya geldi. Daha sonra Kırıkkale Belediyesi'ni ziyaret eden Özel, basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle buluştu. Son olarak Kırıkkale Belediyesi önünde Halk Buluşması'nda vatandaşlara seslenen Özel, 31 Mart'taki yerel seçimlerde 47 yıl sonra CHP'nin birinci parti olması ve kazandıkları 413 belediyenin çok anlamlı olduğunu ifade etti. Kırıkkale'de Ahmet Önal'ın 2 kişiden birinin oyunu alarak seçildiğini söyleyen Özel, Belediye Başkanı Önal'ın 7 ay içinde çok önemli ve başarılı işler yaptığını, Kırıkkalelilerin onu sevmekte, ona güvenmekte ne kadar haklı olduklarını bir kez daha gördüğünü belirtti.
'TÜİK, TAYYİP BEY'İ ÜZMEDİ AMA EMEKLİYİ ÜZDÜ'
Emeklilerin seslerini bugüne kadar hep duyurmaya çalıştıklarını ve Emekliler Derneği Başkanını dinlediğini aktaran Özel, "Ben 105 miting yaptım. Her mitingde emeklilerin sorunlarını anlattım. Biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz, AK Parti'ye oy veren emekli de biliyor. AK Parti geldiğinde 3 Kasım 2002'de en düşük emeklinin maaşı 1,5 asgari ücret düzeyindeydi. TÜİK, Tayyip Bey'i üzmedi ama emekliyi üzdü. Emeklinin yıllar içinde birike, birike canına okudu. Bakın hiç ellemeselerdi, dokunmasalardı, en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Her hesap şaşar, Türkiye'de altın hesabı şaşmaz. Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşına 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşına 2,5 çeyrek altın alıyor" dedi.
CHP iktidarında emeklinin ve asgari ücretlinin sıkıntılarının çözüleceğini belirten Özel, yerel seçimlerden önce oluşturdukları 'Türkiye İttifakı'nın içerisinde sosyal, muhafazakar, milliyetçi ve Kürt demokratların olduğunu aktardı. Hep birlikte 31 Mart'ta yüzde 38'lik oyla 47 yıl sonra Atatürk'ün partisini birinci parti yaptıklarını söyleyen Özel, "Türkiye'nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde Türkiye İttifakı'na çok daha önemli görevler, vazifeler düşüyor. Birileri 'cambaza bak' diyerek dikkati dağıtmayı, yoksulluğu, işsizliği, çaresizliği konuşturmamayı, hatta ve hatta siz cambaza bakarken hala daha cebinizden para aşırmayı hesap eden bir anlayış var. 1 Ekim'de TBMM'ye çıkıp geldiler. Dediler ki 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' Dedik ki İsrail kim, Türkiye'ye saldırmak kim? Bu kahraman ve güçlü ordu, gerektiğinde ölmek için gözünü kırpmayan 83 milyon, Conk Bayırı'nda ve Anafartalar'da kefensiz yatanların torunları varken, İsrail ve Netanyahu nasıl bize saldıracak? Ama bunu söyleyen ülkenin Cumhurbaşkanı, söylediği yer Meclis'in kürsüsü" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'Yİ YENİDEN GÜÇLÜ BİR ÜLKE HALİNE GETİRECEĞİZ'
Özel, "Artık yoksulluk yerine İsrail savaşı konuşmanın, işsizlik yerine firkateynleri yarıştırmanın, bu çaresizliğin yerine 3'üncü dünya savaşı safsatalarıyla meşgul olmanın hiçbirimize faydası yok. Bir de bunun üstüne dillerinin altındaki baklayı çıkardılar. Dediler ki Savunma Sanayi Fonu kurduk, o fona sizden para keseceğiz. Eğer o yalanlarını, bu gerçek olmayan korkuyu, kışkırtmalarını ortaya çıkarmasaydık her beyannameden, birinci ve ikinci el arabadan, kredi kartı olandan, harcayandan, harcamayandan para, iliğinizi kemiğinizi yine sömüreceklerdi. Durduk, itiraz ettik ve gerçekleri ortaya çıkardık. 'Bunu geçirmeyiz, çekeceksiniz' dedik ve geriye püskürttük. Hep birlikte bu ülkeyi yeniden kurtaracağız, yeniden güçlü bir ülke haline getireceğiz" dedi.
'SIĞINMACIYA DEĞİL, SIĞINMACI YARATAN POLİTİKALARA DÜŞMANIZ'
Ülkenin en önemli sorunların birisinin de sığınmacı sorunu olduğunu söyleyen Özel, sığınmacıların kötü dış politikanın ürünü olduğunu ifade etti. Memleketinden buraya geldiği için küçücük çocuklara, gariban insanlara düşmanlık yapmadıklarını aktaran Özel, "Artık bıçak da kemiğe dayandı. Biz sığınmacıya düşman değiliz ama sığınmacı yaratan politikalara düşmanız. Atatürk'ün sözünü tutmayan, komşuda iç savaş kışkırtıcılığı yapan, komşunun toprak bütünlüğüne saygı duymayan, komşudaki devlet dışı unsurları muhatap alan, getiren, giydiren, yediren, eğiten, donatan, savaşmaya yollayan, orada huzuru kaçıran Recep Tayyip Erdoğan anlayışına ve onun yarattığı sığınmacı sorununa sonuna kadar karşıyız. Biz Beşşar Esad'la görüşeceğimizi ilan ettik. 'Ben de görüşeceğim' dedi. O günden beri oyalıyor, oyalanıyor. Esad, genel af kararı çıkardı. Sığınmacıların memleketlerine dönmesi için en uygun zaman ama maalesef Erdoğan sığınmacıların Türkiye'de kalma süresini, 3 aylık süreyi 6 aya, belli şartlarla 3 yıla çıkardı. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Artık Esad da af çıkarmışken, bu çıkardığın kararnameleri, yönetmelikleri geri çekmelisin. Artık Suriyelilerin memleketine gitmesi ve bu ülkenin kaynaklarını tüketmemesi gerekmektedir" diye konuştu.
Haber: Burak Can