Sivas’ta 23 yıldır çay ocağı işleten Yakup Öztürk, çoğu köylülerine ait 2 bine yakın fotoğrafı iş yerinde sergiliyor. Ölenleri bir yana kalanları ise diğer yana asıyor.
Sivas’ta yaşayan 74 yaşındaki Yakup Öztürk, emekliliğinin ardından açtığı çay ocağının duvarlarında çoğu köylülerine ait 2 bine yakın fotoğrafı sergiliyor. Öztürk’ün Küçükminare Mahallesi’ndeki dükkanında sergilediği fotoğraflar, görenlerin ilgisini çekiyor. 2003 yılından bu yana işlettiği çay ocağının duvarlarına 2 binden fazla fotoğraf asan Öztürk, hem geçmişe tanıklık ediyor hem de müşterilerine nostaljik bir ortam sunuyor. 2001 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Bölge Müdürlüğü’nden emekli olan Yakup Öztürk, bir süre kahvehane işlettikten sonra çay ocağı açtı. Çay ocağının duvarlarını dostluklarla, hatıralarla ve yılların izleriyle donatmaya karar veren Öztürk, iş arkadaşlarından akrabalarına, mahalle sakinlerinden köyden gelen misafirlere kadar birçok kişinin fotoğrafını kendi çekerek astı. Sivas’ın nostaljiyle yoğrulmuş çay ocağı, 35 metrekarelik alanda köklü bir arşive tanıklık ediyor.
"Bazı insanların fotoğrafları kendi evlerinde dahi bulunmuyor"
Tüm fotoğrafları kendi çekip astığını ifade eden Öztürk, "Bazı insanların fotoğrafları kendi evlerinde dahi bulunmuyor. Tüm fotoğrafları ben burada çekip astım. Televizyonda, dinlenme yerlerine gelen şoförlerin fotoğraflarını duvarlara çekip astıklarını gördüm. Ayakkabı tamircisine gelen müşterilerin fotoğraflarını astıklarını gördüm. Bizde kendi aramızda neden böyle bir şey yapmayalım diye konuştuk, karar verdik. Türkiye’de iş arkadaşlarının, akrabalarının fotoğraflarını toplayan biri yoktur. Buraya gelen insanlar, fotoğrafların fazlalığını görünce çok şaşırıyorlar. Usanmadan nasıl toplayabildiğimi, ne kadar zamanımı aldığını soruyorlar. Elimdeki en eski resim 80’li yıllara ait. 35 metrekare dükkânda, 2 bin fotoğraf arasında sohbet ederek vakit geçiriyoruz, çalışıyoruz, gelen misafirlerime çay ikram ediyorum" diye konuştu.
"Bu insanlar bir zamanlar buradaydı, şimdi gittiler"
Fotoğrafları izlerken zaman zaman duygusal anlar yaşadıklarını söyleyen Turan Akkale, "15 yıldır bu ocakçıyı tanıyorum. Çay ocağına da tanıştığımızdan beri gelip gidiyorum. Fotoğrafların arasında sohbet edip çayımızı yudumluyoruz. Fotoğraflardaki insanları tanıdığım için, bazen bakıp dalıyorum, ‘şu adam şurada yaşıyordu’ diye düşüyorum. Onları hatırlayıp, onlar hakkında sohbet ederken çayımızı içiyoruz. Bu insanlar bir zamanlar buradaydı, şimdi gittiler. Ama fotoğrafları gözümüzün önünde olmaya devam ediyor" dedi.