NEDİR BU “YENİ KONSEPT”?
Ankara´daki patlama sonrasında yazılı bir basın açıklaması yapan Türk Enerji-Sen İl Temsilcisi İlker Mazılıgüney, “Bilindiği üzere, Başkent Ankara´da 5 ay içinde 3 defa terör saldırısı gerçekleştirildi. 10 Ekim 2015´te Ankara Garı önündeki terör saldırısında 107 vatandaşımız, 17 Şubat 2016 tarihinde Merasim sokaktaki terör saldırısında 29 vatandaşımız katledilmişti. Merasim Sokaktaki saldırıdan sonra ise, hükümet yetkilileri terörle mücadelede “yeni konsept” açıklamasıyla Başkent Ankara´nın güvenliği için her türlü tedbirin alınacağını ve bir daha terör saldırılarına fırsat verilmeyeceğini belirtmişti. Ne yazık ki, bu açıklamaların üzerinden 1 ay dahi geçmeden bu kez de Kızılay Güvenpark´ta yeni bir terör saldırısı gerçekleşti ve 37 vatandaşımız hayatını kaybetti, 125 vatandaşımız da yaralandı. Temennimiz hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısında artış olmaması yönündedir. Ancak, hükümetin terörle mücadeledeki yetersizliği bu konuda bizleri ümitsizliğe sevk etmektedir” dedi.
TERÖRLE MÜCADELE YERİNE MÜZAKERE EDİLMESİNİN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ
Türkiye´nin getirildiği bu kaos ortamının tek sorumlusunun terörle mücadele yerine müzakere edenler olduğunu belirten Mazılıgüney, “Başta bölücü terör örgütleri olmak üzere gösterilen müsamaha ve tavizler, Türkiye´yi felaketin eşiğine getirmiştir. Dolmabahçe mutabakatı rezaleti ise bölücü terörü iyiden iyiye azgınlaştırmıştır. Bu mutabakat Türk Milleti´nin kalbine bir hançer gibi saplanmıştır. Bölücü teröre verilen tavizler her gün bir askerimizin, polisimizin canına mal olmuş, gerçekleştirilen hain saldırılarla da yüzlerce sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Kimsenin beceriksiz yönetim anlayışının bedelini Türk Milleti´ne ödetmeye hakkı yoktur. Hükümet yetkilileri 5 ay içinde Ülkenin Başkentine 3 defa düzenlenen terör saldırılarının bedelini ödemeli ve sorumluklarının gereğini yapmalıdırlar” diye konuştu.
İSTİHBARAT ZAFİYETİ HAD SAFHAYA ULAŞMIŞTIR
Irak ve Suriye´de yaşanan iç savaşın temellerinin ülkemizde atılmaya çalışıldığını ifade eden Mazılıgüney, “Vatandaşlarımız can ve mal güvenliklerinden endişe etmekte, sokağa çıkmaya korkmaktadırlar. Korku ve panik havası doğudan batıya ülkemizin her bir yerine hızlıca yayılmaktadır. Başta Milli İstihbarat Teşkilatımız olmak üzere, Polis ve Jandarma istihbaratı yetersiz kalmaktadır. Güvenlik zafiyeti bir an önce giderilmeli, gerek istihbarat teşkilatlarımız, gerek silahlı kuvvetlerimiz tüm önlemleri almalı, vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamalıdır. Hükümetin terörle mücadeledeki yetersizliği, istihbarat birimlerinde yaşanan zafiyet maalesef vatandaşlarımıza terör olarak geri dönmektedir” şeklinde konuştu.