Hikaye meşhur, bilindik.
Leylek ile Tilki arkadaşlık etmeye başlamış vakti saatinde.
Koşuyorlar,
Oynuyorlar,
Sohbet-muhabbet gırla.
Bir gün leylek, Tilkiyi yemeğe davet eder kendi hanesine.
Etliler, sütlüler, tatlılar ne varsa ikram edilecek misafire fakirhane de,
Huni şeklide dar ve uzun bir kabın içerisine koyup getirir sofraya.
Tilki ağzını soksa sokamıyor kaba,
Burnunu soksa hiç olmuyor,
Pençeler de bu iş için uygun değil zaten,
Ve
Netice de her şeyin olduğu sofradan aç bitap kalkıyor ama ev sahibinin “nasıl buldun yiyecekleri, karnın doydu mu Tilki kardeş” sorusuna da “evet karnım doydu ve gerçekten hepsi de çok güzel olmuş, eline emeğine sağlık leylek kardeş” demeyi de ihmal etmiyor.
Ve bir hafta sonra bu sefer de Tilki davet ediyor leyleği hanesine.
Kuşun sütü,
Yılanın ödü dahil ne varsa mutfağında,
Yayvan bir kaba koyup servis ediyor sofraya…
Ve
Sonuç:
Birbirlerine dost,
Kardeş,
Arkadaş,
Yaren olduklarını sanan bu ikili kurulan her iki sofradan da “aç” kalkınca anlıyor ki, gerçek anlamda bir arkadaşlık değil kurdukları,
Yarenlikle ilgisi yok,
Dostluğun ise emaresini bulmak mucize..!
Kıssadan hisse:
Arkadaşım,
Dostum,
Yarenim dediğiniz birinin telefonunu saat ve zaman süresi olmadan aradığınızda karşıdan “alo” sesi duyuyorsanız, dara düştüğünüz de, hastalığınız da, cenazeniz de yanı başınızda buluyorsanız,
Olanını alıp kendi malınız gibi kullanıyor,
İhtiyacınızla sınırlıyorsanız kendi malınızı,
Sizden dost da olmaz,
Arkadaşta.
Kimse aptal değil,
Salak hiç değil.
Kendi yiyeceğini kendi ağız yapına göre ayarladığın Kaba koyup yiyorsan, günü geldiğin de karşındaki de kendi yiyeceğini kendi ağız yapısına göre ayarladığı kaba koyup yiyecektir elbet.
Ve
Hal böyleyken,
Arkadaşlık,
Dostluk,
Yarenlik denilen şeyin tüm tanımları da ortadan kalkacak, geriye sadece birinin diğerine tahakkümü,
Sömürüsü,
Tek taraflı menfaati kalacaktır.
Dostluk,
Arkadaşlık,
Özellikle kardeşlik karındaşlıktan gelmiyorsa şayet, sayılan hiçbir sıfatın karşılığı da, yüklendiği misyon da gerçek olmayacaktır.
Halbuki,
Arkadaşlık ve dostluk karşılıklı fedakarlık, özveri ve orta yolu bulmakla olur.
Birisi sürekli “feda” ederken diğeri hepten “kar” ediyorsa, geçtim arkadaşlığı neyim, insanlık bile barınmaz o ortam da.
Ki,
İnsanlığın olmadığı yerde durmaya devam ediyorsa biri, kendi bilir vallaha!..
Ben durmam şahsen!..