Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle garip bencileyim.
Yunus´un önemli dizeleridir.
Her dönemin bir yaşam gerçeği.
Bu dizeler çok şey anlatır bizlere,
Garipliği, garibanlığı,
Yalnızlığı, kimsesizliği
Garibin ölümü de garip
İletişim, insan ilişkileri, sosyal medya ne kadar gelişmiş olsa da,
Garip yine gariptir. Yine yapayalnız.
Sanki bu dizeler yakın bir zaman önce ölen Kırıkkalespor Efsanesi RUŞEN için söylenmiş gibi.
RUŞEN KÖSTEKLİ
O zamanlar adı 1.lig olan Süper ligde top oynamış,
KIRIKKALESPOR eski futbolcularından biri.
Futbola yetim evinde başlamış,
Kırıkkalespor´a kadar yükselemeyi başarmıştı.
İyi bir futbolcu sayılırdı.
Yetenekleri vardı.
Hızlı fuleleri, teknik futbolu, attığı ve attırdığı gollerle Suat MAMAT hocanın dikkatini çekmiş, A takıma girmişti.
Ama hepsi bu. Fazla ilerleyemedi.
Kendi tabiri ile
´´Futbolculuk zamanında elimden tutan olmadı, Yol gösteren olmadı. Rüzgâr önünde savrulduk gittik, Elimden tutulsa belki daha iyi yerlere gelebilirdim. Hep iyi niyetimden saflığımdan kaybettim. Herkese güvendim inandım, Bazı yanlış alışkanlıklarım var ama yanlış arkadaşlara aşırı güvenmekten ve iyi niyetimden´´
Elinden yanlış ve art niyetli insanlar tuttu. Başka türlü yol gösterildi. Çileli bir yaşama mahkum edildi.
Son nefesine kadarda böyle devam etti.
Ne bir işi oldu, ne bir yaşam güvencesi,
Ama kimseye yük olmadı. Kendi çapında işlerle uğraştı. Hayata bir nebze olsun tutunmaya çalıştı.
Kısaca 73 yıllık çileli bir yaşam.
Son nefesini verirken bile yalnızdı
Bir gün sonra ölüm haberi alındı.
Cenazesinin kaldırıldığı cami havlusu bomboştu.
Ne futbol oynadığı takımı, nede eski takım arkadaşları. Futbol camiasından sadece 3-5 kişi
Yine yapayalnız.
Kulüp binasında ve cami havlusunda veda töreni yapılmadı.
Tabutu üstüne bir bez bile örtülmedi.
Kırıkkale´yi profesyonel liglerde temsil eden takımımız bile ölüm haberini uyarılarılarla sosyal medya hesabından verdi. Ölüm haberi sosyal medya hesaplarında ve yerel basında çok az yer aldı.
Mezarlıkta, mezarına konulurken sadece 5-10 kişi vardı. Onlarda yaşarken yanında olanlar.
Vahhh vah gariplik işte bu.
Ölüm fotosunu gönderdiler, gördüm de.
Hafif boynu bükük ama yüzünde bir gülümseme ifadesi vardı. Sanki bu çileli hayattan kurtuldum der gibi.
Yalnızlık, gariplik demişken.
Bir AHDI VEFA örneği vermek istiyorum.
Yaşadığım şehrin takımı Antalyaspor kulübü, eski bir futbolcusu öldüğünde,
Kulüp binası önünde;
Başkan, yöneticiler, eski takım arkadaşları, şimdiki takım hocası, futbolcular, taraftar grupları ve neredeyse tüm medyanın katıldığı bir tören düzenliyorlar.
Aynı topluluk camide ve mezarlıkta hazır bulunup son görevlerini yapıyorlar.
Antalyaspor´un kendi sahasındaki ilk maçında stat skorboardları maç boyu fotosubu gösteriliyor.Bilgiler veriliyor.
Yerel TV ler yeni nesillere tanıtmak ve anmak için saatler süren program ve canlı yayınlar yapıyor.
Antalyaspor Resmi Sosyal medyasında günlerce hayatı anlatılıyor.
Tüm taraftar dernekleri ve Sosyal Medya sayfalarından futbolculuğu takıma hizmetleri paylaşılıyor.
Antalyaspor kendisine hizmet etmiş hiç kimseyi unutmuyor. Unutturmuyor.
Bu bir AHDE VEFA
Ne diyelim darısı başka kulüplere ve şehirlere.
Ruşen ile son görüşmemiz 5 ay önce olmuştu.
Uzun bir sohbetimiz oldu.
Ağladı, ağladı,
Çileli yaşamına ağladı, Yalnızlığına ağladı,
Yaptığı hatalarına, pişmanlıklarına ağladı,
Kısaca kaybolan yıllarına ağladı.
Bizi de ağlattı,
Ruşen, yaşamının son yıllarında;
Kaptan Salih Tuncer ve Talat Akbulut hoca , bazı gönül dostları ve benim sosyal medya, yerel basın desteklerimizle
maddi ve manevi olarak birazda olsa rahat yaşama şansı buldu.
Haklarımız helal olsun. Destek olan herkese teşekkür ederiz.
Garip yaşadı,
Garip öldü,
Mekânın cennet olsun
Bir garip EFSANEM.
HALİL EŞMEBAŞI