31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan Mahalli İdareler seçimlerinde Kırıkkale Belediye Başkanı Adayını açıklamak için Kırıkkale’ye gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Genel Başkan Akşener, burada yaptığı konuşmada mahalli idareler seçiminde İYİ Parti Kırıkkale Belediye Başkanı Adayının Yavuz Kuzucu olduğunu açıkladı. Müstakil bir şekilde seçime gireceklerini Kırıkkale’de tekrar tescil ettiklerini söyleyen Akşener, “Burada maalesef bir türlü bu adımlarımız yani bizim bir hakkımızdır, hukukumuzdur. Böyle bir tutum almak üzere bir siyasi parti böyle bir hakkımızın olmasını, ilginç bir şekilde yani belli grupların kabul etmediğini görüyoruz. Böyle bir psikolojik harbe karşı karşıyayız İYİ Parti olarak. Ama çok ilginç, tam tersine bizi kavileştiriyor. Çünkü biz ülkemize faydalı olmak üzere kurulmuş ve iki yumruk arasında sıkıştırılmış oculuk buculuk sisteminden Türkiye'yi çıkarıp makulü dev buluşturmak için biz İYİ Parti olarak tekrar aynı sesi duyurmak üzere yola çıktık. Bugün de hür irademizle seçime girme kararımızın bir karşılığı olarak Sayın Yavuz Kuzucu’yu bugün itibariyle Kırıkkale Belediye Başkanı olarak ilan edeceğiz” dedi.
Gazetecilerin ‘Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un Can Atalay konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek bir yer değildir. Bu konuda meclis gereğini yapacaktır” sözlerinin hatırlatılması üzerine açıklamada bulunan Akşener, “Numan Kurtulmuş'un gereğini yapma eylemi. O fezlekeyi meclise gönder genel kurula göndermeme ise katılıyorum. Yani şimdi yorum yapmak zorundayız. Katılıyorum. Çünkü herhangi bir kurumun tekrar söyleyeyim kendisine. Yüzde yüz katıldığım yer. Herhangi bir kurumun kalkıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sopa göstermiş, parmak sallaması Kabul edilebilir bir şey değildi. Çünkü milletvekillerini siz seçiyorsunuz. Seçmen seçiyor. Milletimiz seçiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu milletin yani iradesinin bulunduğu demokrasinin milletin. Kardeşimin de, demokrasinin var olduğu bir yerdir. Ona uygun davranmak herkesin görevidir. Bu manada o birinci kısmı da yüzde yüz katılıyorum. Eğer hani ben talimatla iş yapmam. Onun için de göndermiyorum kardeşim. Öyle bir hakkı var çünkü. Diyorsa ona da katılıyorum.”
Ogün Samast’ın tahliyesi ilgili sorulan soruya da yanıt veren Akşener, Ben hukukçu değilim ama büyük bir vicdan söz konusu olunca baktım. Şöyle bir durum var. Yaşı küçük olduğu için yirmi bir yıl hapis cezası verilmiş. Sonra bazı problemler nedeniyle yirmi dört yıl ceza almış. Fakat Türkiye'de Hrant Dink gibi genellikle hangi yönden olursa olsun yani farklı görüşlerdeki pek çok kanaat önderinin saygı duyduğu bir ismin o dönemde her kim olursa olsun birinin katledilmesi iğrenç bir şeydir. O başka bir şey. Ama pek çok vicdanı orta noktada yani bir arada toplayan bir şey bu. Katletme eylemi bu. Dolayısıyla caydırıcılığın muhafaza edilmesi lazımdı. Vicdanları hakikaten yaralamıştır. Dolayısıyla da doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Yani sonuna kadar cezasını çekmeliydi” dedi.
Anayasa yargı mahkemelerinin arasında geçen konularla ilgili de açıklama yapan Akşener, “Anayasa Mahkemesinin kararını beğenmeyebiliriz, paylaşmayabiliriz, doğru bulmayabiliriz ama uygulanmaması mümkün değil. Anayasa varken, bazı hükümlerini beğenmeyebilirsiniz. Geçen de onu söyledim ama çarptırıldı. Beğenmediğiniz de maddeleri değiştirinceye kadar uymak zorundasınız. Aksi takdirde anayasayı askıya almış olursunuz ki bunun adı da kim yaparsa yapsın darbedir. Söylemeye çalıştığım o. İşte anayasa, hukuk bu. Kurumlar arası ben seni beğenmiyorum, mahkemeye veriyorum, suç duyurusunda bulunuyorum. Böyle bir şey mümkün değil. Bu bir ciddiyetsizliktir” dedi. Akşener, daha sonra basına kapalı olarak il ve ilçe teşkilatları ile toplantıya katıldı.
Haber: Burak Can / Foto: İHA