SAĞLIK

50 yaşından sonra, prostat kanseri riski hızla artıyor

Abone Ol

“YAŞLANDIKÇA PROSTAT BEZİ BÜYÜMEYE BAŞLAR”
Kırıkkaleli vatandaşların farkındalıklarını artırmak adına sık sık bilgilendirme metni yayımlayan Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü, bu kez de 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla bir bilgilendirme metni yayımladı. Hastalığın belirtilerini ve hastalıktan korunmanın yollarını anlatan Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü bilgilendirme metninde şu ifadelere yer verdi, “Prostat, idrar torbasının (mesane) hemen altında yer alan, içerisinden idrar kanalının geçtiği bir salgı bezidir. Prostat bezinin asıl görevi üremeyi oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Normal durumda yaklaşık bir ceviz boyutundadır. Erkekler yaşlandıkça prostat bezi sıklıkla büyümeye başlar. Büyüyen prostat, idrar akışını engelleyebilir ve çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir.”

50 YAŞ SONRASI GÖRÜLME RİSKİ ARTIYOR

“Prostat kanserinde, bez içinde kanser hücreleri gözlemlenir. Yaşlanmayla birlikte daha sık ortaya çıkan prostat kanseri dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında yüz binde 40,3 görülme sıklığı ile akciğer kanserinin ardından ikinci sıradadır. Prostat kanseri 40 yaşın altındaki erkeklerde nadir olsa da 50 yaş sonrasında görülme riski hızla artmaya başlar. Her 10 prostat kanseri vakasından 6'sı 65 yaşından büyük erkeklerde görülmektedir.”

BAZI KİMYASALLARA MARUZ KALMAK RİSKİ ARTIRIYOR

“Prostat kanseri olan bir baba veya erkek kardeşe sahip olmak, bir erkeğin bu hastalığa yakalanma riskini iki katından fazla artırmaktadır. Genç yaşlarda prostat kanseri tanısı almış birden fazla akrabası olan erkeklerde de risk daha yüksektir. Doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan yağlar, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin, sebze-meyveden fakir beslenme alışkanlığının prostat kanseri riskini arttırabildiğine dair yayınlar vardır. Bazı kimyasallara maruz kalmak riski artırabilmektedir.”

PROSTAT KANSERİNİN BELİRTİLERİ

“Erken evrede hiçbir belirti vermeyen prostat kanseri, kanser dokusunun büyümesiyle birlikte bazı şikâyetlere yol açabilmektedir. Yavaş veya zayıf idrar akışı veya özellikle geceleri olmak üzere daha sık idrara çıkma ihtiyacı, idrarda kan varlığı, kanserin kemiklere yayılımına bağlı kalça, sırt (omurga) ve göğüs (kaburga) ağrıları. Yukarıda sayılan belirtilere, prostat kanseri dışında bir durumun neden olma olasılığı daha yüksektir. Yine de idrarla ilişkili problemler yaşayan kişilerin erken tanı ve tedavi açısından bir üroloji uzmanına başvurması doğru olacaktır. Ülkemizde prostat kanseri vakalarının yüzde 70,9’unun erken evrede teşhis edildiği görülmektedir.”

“HASTALIĞIN KESİN TANISI BİYOPSİ İLE KONUR”

“Hastalığın kesin tanısı biyopsi ile konur. Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırması önem arz etmektedir. Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu olmasa da, riski azaltmaya yardımcı olabilmesi açısından kişinin düzenli fiziksel aktivite yapması, sağlıklı bir kiloda kalması, sebze ağırlıklı ve yağ oranı düşük bir beslenme tarzı seçmesi, prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olacaktır.”
Kaynak: Manşet Gazetesi