ÜNİVERSİTE YERLEŞTİRMEDE BİR SINAV SİSTEMİ

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Abdullah Yücel Karabacak, üniversiteye yerleştirme sürecinde TYT ve AYT sınavı baraj puanlarının kaldırılması ve sınav süresinin uzatılması dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Başkan Karabacak açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bilindiği üzere orta öğretimden sonra ülkemizde üniversite yerleştirmede bir sınav sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde öğrenciler TYT (Temel Yeterlilik Testi) YDT (Yabancı Dil Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) adı verilen iki sınava girmekte ve bu sınavdan almış oldukları puana istinaden oluşan başarı sıralamalarına göre üniversite eğitim programı tercihi yaparak üniversiteye yerleşmektedir´

 ÖĞRENCİLER TERCİH YAPAMAMAKTAYDI

‘Özel yetenek programları dışında merkezi yerleştirme ile öğrencilerin tercih yaptığı bu sistemde; ‘baraj puanı´ adı verilen bir kriteri sağlayan öğrenciler tercih yapabilmekte iken bu baraj puanını sağlayamayan öğrenciler tercih yapamamaktaydı. Üniversite programlarına programın gerektirdiği temel yeterliliğe sahip öğrencilerin gelmediği serzenişi üzerine getirilen bu uygulama pandemi koşulları nedeniyle öğrencilerimizin örgün ve yüz yüze eğitime göre eğitim öğretimde yaşadığı kayıplar göz önünde bulunularak, 2021 merkezi yerleştirme döneminde ve 2021 ek yerleştirme sürecinde 140 ve 170´e düşürülmüştü. Öğrencilerin ve velilerin serzeniş ve çeşitli kurum ve kuruluşlar aracılığı ile taleplerini dile getirilmesi sonucunda siyaset kurumu tarafında da gündem olmuştu´

Kırıkkale’de şok uygulama! 6 şüpheli gözaltına alındı Kırıkkale’de şok uygulama! 6 şüpheli gözaltına alındı

 ARABA DEVRİLMEDEN YOL GÖSTERMEK GAYEMİZ OLMALIDIR

“Üniversite programlarına öğrenci yerleştirme sistemi sonucunda nitelikli, okuyacağı programa göre temel birikime sahip öğrencilerin bu programlara yerleştirilmesi hem öğrencinin, hem üniversite programının hem de nitelikli insan yetiştirme yolunda büyük gayret gösteren ülkemizin temel gayesidir. Fakat bu yerleştirme sistemine baraj koyarak halledilebilecek kadar basit bir mesele değildir. Öğrencilerin dönem, yılsonu ve ders bazındaki başarıları takip edilmeli, sınıflarda görev yapan öğretmenlerimizin, okul idarecilerimizin ve eğitim camiamızın görüşleri alınarak kalıcı ve çözüm odaklı tedbirler alınmalıdır. Öğrenciler üniversite kapısına gelmeden, yani tabiri caiz ise araba devrilmeden yol gösterilerek çözüm üretilmelidir. Öğrencilerin başarısı teşhis, takip, kontrol, yönlendirme, yerleştirme ilkeleri dahilinde iyileştirilerek üniversiteye hazırlanmalıdır. Bu süreçleri eğitim camiasının görüşleri alınmadan, gördükleri arazlar giderilmeden masa başı müdahalelerle çözmek mümkün değildir”

 SORUN ÖNÜMÜZE GELMEDEN, KÖKÜNDE ÇÖZEREK ANCAK BAŞARILI OLABİLİRİZ.

“2020 yılının ilk aylarında dünyayı ve ülkemizi etkisine alan Covid 19 salgını fedakar öğretmenlerimizin üstün gayreti ile mümkün olan en az kayıpla giderilmeye çalışılmıştır. Ülke olarak, bazı noktalarda doğal olarak bu sürece hazırlıksız yakalanmış, vatandaşlarımızın bazı imkânsızlıkları da buna eklenince eğitime erişmede sorunlar yaşanmıştır. Fakat devlet ve millet olarak eksiklikleri bir seferberlik havasında gidermeye çalışarak, eldeki imkânlar dâhilinde eğitim hizmeti öğrencilerimize ulaştırılmaya çalışılmıştır. Bunda okul öncesinden doktora eğitimine kadar bütün eğitim çalışanlarımızın, öğretmenlerimizin ve akademisyenlerimizin katkısı büyüktür´

 BARAJ UYGULANMASINA GEREK KALMAYACAĞI GÖRÜLMELİDİR

“Fakat tüm bu gayretlere rağmen öğrencilerin sınav havasına girememesi, en yakınları dâhil yaşadıkları vefatlar, çevrelerinde şahit oldukları can kayıpları gibi unsurların oluşturduğu pandemi atmosferi öğrenciler açısından eğitimi, sınava hazırlık sürecini, alt yapı ve hazır bulunuşluk durumunu olumsuz etkilemiştir. Bu bakımdan, barajın, bu psikolojideki öğrenciler için, üniversite okuma şansı elde etmesine engel olduğu da bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Bu açıdan eldeki imkanlar dâhilinde, barajın kaldırılması, bir pansuman tedavi olarak gündeme gelmiştir. Fakat köklü iyileştirme ve sorunun köküne yönelik çalışmalar yapılmadığı takdirde kalıcı tedavi üretilmez ise bu süreç kangren olup bütün eğitim sistemimizi bir hastalık haline sürükleyecektir. Öncelikle, puan sıralamasına göre yerleştirme yapılan bir sistemde, üniversite programlarının kontenjanlarının, ülkenin ve sektörlerin ihtiyacına göre sınırlandırılmasıyla zaten doğal olarak bir baraj getirilmiş olacağı ve bundan dolayı ayrıca TYT ve AYT için baraj uygulanmasına gerek kalmayacağı görülmelidir”

 SINAV SÜRESİ UZATILDI

“Temel Yeterlilik Testinin 135 dakika olan sınav süresi, 30 dakika artırılarak 165 dakika olarak uygulanacaktır. Bu konuda öğrencilerin ve velilerin bir talebi de yerine gelmiştir. Bir yarışma sürecinde herkese uygulanan bir kural eşitliği bozmadığı için olumlu buluyoruz. Bununla beraber üniversite sınavlarında temel bilimlerde öğrenci başarıları, net sayıları, alınan puanlar dikkatle incelenmeli bu başarıyı artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bu elzemdir ve zaman kaybetmeden kalıcı çözümler üretilmelidir” dedi. Haber: Ahmet Ünal