ÖZELLEŞMİYOR, ÖZERKLEŞİYOR!..

Makine kimya olmasaydı Kırıkkale köyün irisi,

Belki de,

Nahiye

Yada

Sıradan bir kasaba olarak kalırdı demiştim samimi bir ortamda yeri gelmişken.

İlçe olmak,

Hele üstüne vilayet olmak, akıl alacak gibi değildi yüz yıl evvel,

Ama

Oldu.

Peki;

Makine kimya kapanır,

Veya

Tıpkı et balık kurumuna, Seka´ya, sümerbank´a, Etibank ve onlarca altın yumurtlayan değerlerimize yapılan gibi önce özelleştirilir, sonra tüm varlıkları ile talan edilirse ne olur diye sordulardı;

-valla ne olacağını söylemek için “müneccim olmaya gerek yok” tarih okuduysanız, olayları takip edip değerlendirme yeteneğinizin yanı sıra balık hafızalı değilseniz,  kendinden önce olanlara ne olmuşsa, MKE´ye de  aynının olacağını bilirsiniz…

Ancak;

Kırıkkale´ye ne olur diye soracak olursanız şayet,

Onu anlatamam ama örnek veririm demiştim.

Nasıl dedilerdi;

Haniii Redkit´ten bildiğimiz,

Bin sekizyüzlü yılların sonlarına doğru Amerika´ da altın bulunan noktalarda hemen bir kasaba kurulur, hareket başlar, altın bittiğinde ise şehrin girişinde bulunan tabelanın üstüne kuru bir öküz kafası asılır, sert esen rüzgarla birlikte bırgacan dikenleri havada uçuşurduya,

Hah!..

Belki kuru öküz kafası olmaz tabelanın üzerin de ,

Bırgacan dikenleri de uçuşmaz havada

Ama

Kırıkkale de Kırıkkale olmaz, demiştim.

Geçtiğimiz hafta ala valayla müjdelenen makine kimya özelleşmiyor,

Özerkleşiyor haberini  aldık.

Aman bir mutlu, aman bir mutlu aman bir mutlu oldu ki bir çok insan,

Keyften  “kına” yakar duruma geldi nerdeyse.

Hatta,

Pantolonunun ütüsü bozulmadan işe gidip geldiği ile övünen işçi kardeşimin biri de,

-abi özerkleşince bizim maaşı on bin lira yapacaklarmış biliyor musun dedi  gevrek gevrek  gülerek iyi mi?!

Kafaya koymuşlar,

Özelleştirmeyecek,

Özerkleştirecekler MKE´yi…

İşçinin durumu şeker fabrikalarının işçilerinin durumundan farklı olmaz da,

Allah vere de Kırıkkale tabelasının üzerine kurumuş Öküz kafası koymasaydılar!..