Zamanın SHP´li adalet bakanı Mehmet Moğoltay kendisine yöneltilen bir soru üzerine, “ ehil ise öncelikli olarak tabi ki kendi partilimi işe aldım” demesinin üstünden nerdeyse otuz yıl falan geçti.
Elbette almadı tabi!..
Ancak;
Öfke neticesinde ve basın huzurunda söylenmiş bu söz, otuz yıldır “siz olsanız aynını yapardınız” diyenlerin eline öyle bir koz verdi ki, yaptıkları tüm haksız işe alımlarda,
Terfilerde,
Atama ve meslekte yükselmelerde hep bu sözü kullandılar ve yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, o kadar çok,
O kadar sık,
Ve sürekli dillendirdiler ki,
Sanırsın sağ iktidarların 60 yıldır sülale boyu yaptığı tüm yolsuzluğu-hırsızlığı-iltimas ve rüşveti tek başına İSKİ´de Ergun Göknel yaptı, SHP´de buna çanak tuttu!..
Halbuki,
Ergun Göknel 657´ye tabi devlet memuru,
Şikayetçi olan ve olayı ortaya çıkarıp şahitlik ederek İSKİ genel müdürünün ceza almasını saylayan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen siyasiydi.
Biri memur, diğeri seçilmişti yani!..
Ve o seçilmiş hayatının hatasını yaparak,
Devletin devamlılığı esası ile ANAP´ın getirdiği İski müdürünü seçildiği gün görevden almamış, hem kendi hem parti hem de devletin başına çorap örülmesine neden olmuştu.
Zamanın aileden sorumlu bakanı SHP´li Güler İleri´de aynını yapmıştı.
Yani,
Devletin devamlılığı esası ve hakkaniyet gözetilerek atama yetkisi olan yerlere kendinden olanı değil, orada bulunan ve siyasi tercih olan insanlarla yola devam etmeyi seçtiler,
Ve
Başlarına gelen pişmiş tavuğun başına gelenle aynı oldu.
Yıllar yıllar sonra deveye hendek atlatmaktan daha zor olanı başarıp, Halil Tiryaki´yi milletvekili yaptık CHP´den, hem de Kırıkkale´den…
O ne yaptı?
Partili olmayanı, seçimde kendine oy vermeyeni danışman, parti ile bağı bulunmayanı sekreter.
Neticede,
Ne partili onları tanıdı vekilleri ile birlikte, nede onlar partiliyi tanımaya tenezzül edip lüzum gördüler.
2002 den beri parti belini doğrultamıyorsa Kırıkkale´de, bana göre en büyük neden bu…
İlimiz MHP milletvekili Halil Öztürk´ün üniversite mezunu akrabası yok muydu?
Neden ocak başkanını tercih etti?
Veya
AKP millet vekili Ramazan Can!..
Akrabası, köylüsü, ahbabı, hısmı, kavmi gardaşı falan yok muydu üniversite mezunu yanında yakınında onun da?
Vardı elbet!..
Onlar neden kendi kanından olanları değil de kendi düşüncelerinden, partilerinden olanları tercih ettiler?
!!!!!!!!!!!!
Olmadı Ahmet Önal olmadı!..
Senden öncekilerin yaptığı hatayı yapıp senden umut bekleyen, aş-iş bekleyen, senin için kavga edip fişlenen, işsiz aşsız gelecek hayali kuran onlarca çok iyi eğitimli partili çocukları bırakıp, kan bağın olan ve üstelik iyi iş de çalışan ve partinin kapısı bu güne kadar nerden açılır bilmeyen birini tercih ettin… (kişiliğine-şahsiyetine zerre sözüm olamaz ama partili değil!.)
Yağmur demediler, kar-çamur demediler…
Cep delik, evdekiler ekmek bekler demediler, senin peşinde koştu bu insanlar aç bitap…
Umutluydular hepsi,
Umut olmuştun hepsine…
Ekmeği kaybetmek neyse de,
Umudu öldürdün sen Ahmet Önal…
Bana göre harakiri yaptın birader!..
Bu saatten sonra ben yanında yakınında olmam; Da, “Ahmet Önal´ seçilirse hala bana, çocuğuma, torunuma, evime evladıma yardım eder umudunu şu ana kadar korumuş partiliye acırım.
Bu arada,
Onlara da bir sözüm var!..
Önümüzde bir seçim var, ülke için-demokrasi için-iyi yaşamak-iyi eğitim için diye söze başlayan bu gibi siyasilere itibar etmeyin kardeşim. Sizler gözünüz gibi bakıp eğitip büyüttüğünüz bebelerinize asgarisinden bile olsa iş beklerken onlar, kendilerinin kurtulmaları yetmiyormuş gibi birde akrabalarını kurtarıyorlar sizin sırtınızdan.
AKP´nin açılımı, (Adalet ve Kalkınma Partisi değil) Ailece Kurtulma Partisi CHP´li seçilmişler için… Ahmet Önal teyit etti en son tercihi ile...
