Kopyala yapıştır dan sonra,

Oldu herkes şair memlekette!..

Anlamlı,

Güzel söz sahibi, sanatçı!..

Namus erbabı,

Dürüst,

Milliyetçi-vatanperver,

Duygusal!..

Dindar mesela- Allah dostu!..

Doğrucu,

Emanet-ül emin!..

Falan filan yani…

Halbuki,

Hırsızlık,

Yolsuzluk,

Rüşvet,

Cinayet,

Tecavüz gibi akla hayale gelmedik ne varsa Allahın günah,

Kanunların suç saydığı,

Dünya sıralamasının en tepesinde değilsek ikiciyiz ülke olarak,

İkinci değilse kesin üçüncüyüz!...

Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor kendi kendine…

Yahu!..

Biz bu kadar mazbut-mazlum-masum,

Ve

Namuslu,

Ve

Dini bütün müslümanız ve Allahtan korkar-kuldan utanır-işinde gücünde, şair ruhlu, sanatçı gönüllü insanlarız,  da, bunca herzeyi kim yiyor memlekette?!

Rüşvet alan kim,

Hırsızlık yapan kim,

Cinayet işleyen-tecavüz eden-oğlan kız ayırt etmeden çocuklara musallat olan, hain-hıyanet-nemrut olan kim?

Alman ve Türk iş adamları arasın da yaşandığı söylenen o meşhur hikayeyi anlatıp tekerrürü ikrarla gözünüzü ve kafanızı yormayacağım,

Huzurevi sakinleri sinema keyfi yaşadı Huzurevi sakinleri sinema keyfi yaşadı

 Ama

Hasetliği,

Faizciliği,

Narsist  ve iki yüzlülüğü ile bildiğim birinin “Cuma” kutlamasını aldıktan sonra geçtiğimiz hafta,

Yine sormadan da edemeyeceğim…

Bilgi sayarda bunca güzel şey paylaşan insanımız değilse yaşanılan olumsuzlukların müsebbibi ve sorumlusu,

Şeytan da  Mekke´de kafasına gözüne taş yemeyi beklerken sabit,

Bizi üten,

Soyan,

Ve

 Dünya  sıralamasının en tepesine yerleştiren her pis işte:

Kim,

Kim  ula kim?