Kim ne derse desin, artık her şey Ekonomi ile birlikte ilerliyor...

Kim ne derse desin, artık her şey Ekonomi ile birlikte ilerliyor...


Ekonomi günümüzde öylesine önemli hal aldı ki; siyaseti de doğrudan etkiliyor.
Bu sayede iktidara gelenler, bu yüzden iktidarı kaybedebiliyorlar. İktidar ve muhalefet arasında yapılan tartışmaların önemli ayağını ekonomioluşturuyor.

İstisnasız bütün insanlar artık Ekonomi ile yakından ilgileniyor.

***

Ekonomiyi anlamak için öyle akademik terimlere, süslü püslü sözlere gerek olduğunu düşünmüyorum!

Ekonomiye iyi denilebilmesi için o toplumdaki insanların satın alma güçlerine bakmak gerekir. Gelir düzeyi yüksek insanlardan oluşan toplumlar, gelecek korkusu yaşamadıkları için daha mutlu, daha huzurlu oluyorlar. Ama cebi boş, satın alma gücü olmayan ve geçim sıkıntısı içinde kıvranan insanlar, huzurlu ve mutlu bir yaşamın hayalini maalesef kuramıyor!


***

Ülkemize bakıyorum;
Ekonomimiz İktidara göre çok iyi, muhalefete göre ise berbat!

Ama siyasiler ne derse desin;
Bunu en iyi bilen ev hanımlarıdır.
İş arayan gençlerdir. Bordro mahkumu çalışanlar ve emeklilerdir.

...Ve bir de, ticaretin içindeki insanlardır...

Ev hanımları çarşı-pazar´a çıktığında fiyatların yerinde durmadığını görünce üzülüyorlar. Gençlerimiz, bitirdikleri üniversitelerden aldıkları diplomaların bir işe yaramadığını öğrenince yıkılıyorlar. Ticaret erbabımız ise vergi yükü altında ezilirken önce küçülmeye, sonra da kepenk indirmeye kadar gidiyorlar.

 

Bu da, mutsuz ve gelecekten umutsuz bir toplumun doğmasına neden oluyor!

 

***

Piyasada her ürünü etkileyen akaryakıt fiyatlarına bakar mısınız?

Adeta vatandaşla dalga geçiliyor!


Fiyatlar iki ileri, bir geri yapıyor.
Bazen peş peşe iki indirim gelse de, çok geçmeden bu indirimleri geride bırakacak daha büyük bir zam geliyor. Bu yüzden piyasa kontrol edilemiyor. Memur ve emeklilere Ocak ve Temmuz aylarında kaşık ile yapılan zamlar, bu kesimin cebinden kepçe ile geri alınıyor!

Ama iktidara yakın olan, gazeteciler de, iş adamları da mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyor.

İktidar partisinden bir milletvekili kendi seçim çevresinde bir fabrikayı ziyaret etmiş. Oradaki işçilerden birinin yanına yanaşarak,
- Geçinebiliyor musun? diye sormuş.
- Ek iş yapıyorum efendim, diye yanıt alınca bravo demiş o Milletvekili...
Aynı zamanda da merak ederek yeniden sormuş.
- Peki nasıl bir ek iş yapıyorsun?

- Mobilya satıyorum efendim diyen o işçi, Milletvekilini şaşırtmış.

- Peki işler nasıl? diye soran Milletvekiline bu defa tokat gibi bir yanıt gelmiş;
- Şimdilik iyi sayılır efendim. Ama evdeki mobilyalar bittikten sonra ailece ne yaparız bilemiyorum.

 

***

Şimdi bu sözlerim bizi yönetenlere;

Beyler, pandemi sürecinde esnafımız perişan oldu.
Sağlık çalışanlarımız canlarını dişlerine takıp mücadele ederken, bu uğurda şehitler verdi. Bizzat sizler tarafından verilen Ek Ödeme sözü, yine sizler tarafından “ÖDEME” şeklinde yorumlanarak yerine getirilmedi!

Sağlık Personeli başta olmak üzere, Öğretmenler, Polisler ve Din adamları için verdiğiniz 3600 Ek Gösterge sözü tutulmadı. 2000 yılı sonrası emekliler için İntibak Yasası sözü unutuldu!

Peki ya sizin inandırıcılığınız nerede kaldı?

Tutmadığınız sözlerinizi, olası bir seçim öncesi mi? hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz?

Görüyorsunuz, milletin rahatsızlığı anketlere yansımaya başladı.

Bence evdeki mobilyalar bitmeden bir şeyler yapın artık!