Gazetede okuduğum bir haber üzerine böyle bir yazı yazmanın gerekliliğini hissettim.Belki dedim,Arabistan´daki uygulanan saptırılmış şeriat sisteminin aşığı olan Türk kadınlarına anlatabileceğim bir şeyler olabilir düşüncesiyle.

Önce Türk kadınının başardığı ilklerden bahsetmek istiyorum.

--İlk ´´Kadınlar Dünya Dergisi´´ Nuriye Ulviye tarafından  4 Nisan 1913´te kuruldu.

--İlk olarak yedi kadın,telefon dairesinde 5 Aralık 1913´de çalışmaya başlayarak tarihe geçti.

--Kadınlar için açılan ilk üniversite ‘´İnas Darülfünun Fen ve Edebiyat bölümü´´ 12 Eylül 1914´de bir kadın tarafından kuruldu.

--İlk kadın derneği  ‘´Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti´´ yine Nuriye Ulviye tarafından kuruldu.

--Türkiye Cumhuriyeti ilk, kadın üniversite mezunlarını 1917´de verdi,sayısı 22´dir.

--1922 de ilk defa tıp fakültesine 7 kız öğrencinin kaydı yapıldı.

--Gül Esin,Aydın´nın Çine ilçesi Karpuzlu bucağında 1933´de ilk kadın muhtar olarak görev yaptı.

--Türkiye´de kadınlara seçme seçilme hakkı 5 Aralık 1934 Cumhuriyet döneminde verildi.

--Benal Arıman,ilk kadın millet vekili 1935´de TBMM´de görev yaptı.

--Gökçen Ayşe Gül Altınay 1937 ilk kadın pilotumuzdur.

--İlk kadın hekim Saada Emin Kaatçılar.

--Süreyya Ağaoğlu  ilk kadın avukattır.

--Altan Edige  ilk kadın yüksek makine mühendisidir.

--Nüzhet Gökdoğan  ilk kadın dekan olarak 1956´da görev yaptı.

--Nermin Abadan Unat ilk  kadın profösör 1966 yıllarında hizmet verdi.

--Cumhuriyet dönemiyle 1936 yılında Refet Angın ilk kadın öğretmen olarak göreve başladı.

Bu kadar örnek yeterli bence. Fazlası da var fakat uzatmak istemiyorum.

Türk kadınının sosyalleşme mücadelelerinin tarihi Osmanlı´nın son çeyreği ve Cumhuriyet´in ilk yıllarına dayanır.Bu çabaların başarıyla sonuçlanması ise inatçı ve bilinçli Türk kadını sayesindedir.

Suudi Arabistan´da ilk kadın öğretmen kimdir ve ne zaman göreve başlamış diye internete girdim, maalesef bulamadım.Bunun üzerine ilk pilota, ilk doktora, bilmem neye bakma ihtiyacı hiç duymadım.

Ve gazetedeki haberi yazmayı tercih ettim.

Haber şöyle;

‘´Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed Bin Salman´ın kadınlara araç kullanma izni vermesiyle başlayan açılım rüzgarı tüm hızıyla sürüyor, kadınların 1990´dan bu yana sürdürdükleri araç  kullanma mücadelelerinin nihayet sonuç verdiği´´

Otuz yıl süren bir mücadele sonunda kazanılan araç kullanma özgürlüğü.Arabistan´da araç kullanma özgürlüğünü alsalar ne olacak.Kadınlar sokağa velisi olmadan çıkamıyorlar ne acıdır ki.Velisi (babası,erkek kardeşi yada eşi)

Velisi olmayan ne yapacak?

Arabistan´a giden bekar bir Türk kadın öğretmen anlatıyor.´´velim olmadığı için günlerce evden çıkamadığımı biliyorum´´ diyor.

Sen, kıymetli Türk kadını!

Herhangi bir kuruma,kuruluşa,yasalara karşı mücadele verdin mi araç kullanmak için.Velin olmadığı için evde oturmak zorunda kaldın mı hiç? Türkiye Cumhuriyeti yasaları kadını birinci sınıf vatandaş mertebesine taşıyarak kadın,erkek eşitliğini sağlamış, özgürlüklerimizi garantiye almış zaten.

Toz fırtınasına dikkat! İnsan sağlığına etkisi çok fazla Toz fırtınasına dikkat! İnsan sağlığına etkisi çok fazla

Türk kadını da kolay elde etmemiş tabiî ki bu özgürlüklerini.Hala mücadele etmek zorunda  olduğumuz durumlar var.Ama verdiğimiz mücadeleler yasalarla değil, toplumun yapısıyla ilgili.Ben ilklerin adını ve tarihini basitçe yazdım.Verdikleri mücadelenin hikayelerini yazmak istemedim zira çok uzun olurdu. Okumak zamanınızı alırdı. Gazetedeki habere istinaden sadece,Türkiye´deki  ilk araç kullanma ehliyetini alan kadından biraz detaylı bahsetmek istedim.Bizlere ilham kaynağı olur amacıyla.

Samiye Cahit Morkaya dindar bir ailenin kızıdır.Kemençe öğretmenidir.Cumhuriyet tarihinin ilk kadın şoförüdür.Günümüzde bile, ‘´kadına araba verirsen işte böyle kullanır ancak´´ deyip beğenmeyen hatta kadının kullandığı arabaya binmek istemeyen  erkekler mevcutken,1922 yılında ‘´şeytan işi, hem de kadın kullanıyor´´ diye düşünülen bir dönemde araç kullanma ehliyeti almıştır.Eşinin desteği (eşini taktir etmek lazım)ile Türkiye´nin ilk kadın otomobil yarışçısı ve şampiyonu olmuştur.

Evet hanımlar!

Cumhuriyetlemi kalmak, yoksa Arabistan gibi mi olmak?

Arabistan olursak ehliyet alanların ehliyetleri cüzdanlarında Cumhuriyetin hatırası olarak kalır,almak isteyenlerinde sadece hayalinde kalır.

Seçim sizin.Ama bizim bu seçimi size bırakmak gibi  bir niyetimiz yok haberiniz ola.