İl Temsilcisi Kırlangıç, 'Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneğimizin, Bilim Kurulu Başkanı Psikiyatri Uzmanı Sayın Dr. Haydar Çağlayan Bey, Oruçlu kişilerin trafikteki durumunun önemine değindi. Sürücülerimizin beslenmeleri ve sahur sonrası yaşam tarzı ile davranışları da değişmektedir. Sabah uykulu ve yorgun trafiğe çıkmanın ve birde sigara vs. gibi alışkanlıkları var ise, kişide gerilimin olacağı muhakkaktır. Eğer kişi kendisini buna şartlandırmışsa, psikolojik olarak davranışları da bozulacaktır. Buna bağlı dikkat dağınıklığı olması ve kontrol dışı hareketler sergilemesi (ani tepki ve kızgınlıklar gibi), kaza olasılığını artırmaktadır. Akşam aç karnına (kan şekeri düşmüş) ve bir an önce iftara yetişme davranışı ve alışkanlığı aynı saatlerde trafikteki yoğunluk, kişideki gerilim ve dikkatin azalması durumu, kazalara davetiye çıkarmaktadır. Bu nedenlerle; Sabahları dinlenmiş ve huzurlu bir şekilde trafiğe çıkılmalı ve asla acele edilmemelidir. Akşamları iftara yetişmede sabırlı olunmalı, tutulan orucun amacını unutulmamalı ve gerek kendimize ve gerekse topluma saygılı olarak hareket edilmelidir. İftar ve/veya sahurun hemen sonrasında kesinlikle yola çıkılmamalı, şehirlerarası trafikte de her 2 – 3 saatte bir mutlaka mola verilmeli, el - yüz soğuk su ile yıkanmalı ve 5 – 10 dakika yürüyüş yapılmalıdır. Trafiğin yoğun olduğu yerler ve yollarda, iftara yetişecek olanların gideceği mesafeye göre, iftardan en az bir saat önce yola çıkmaları, sert araç kullanmamaları ve birbirlerine korna çalmamaları tavsiye edilmektedir. Önemli olan iftara yetişmek değil, sağlıklı, huzurlu ve kazasız iftar etme mutluluğunun yaşanması olduğu unutulmamalıdır.' şeklinde uyarılarda bulundu.
