GÜNCEL HABERLER

BUNLARI YAPAN BİR POLİS!

Abone Ol

VATANDAŞ BAYGINLIK GEÇİRDİ

Alparslan Türkeş Bulvarında polis çevirmesine takılan Kırıkkale´de Eczacılık yapan Alparslan Avundukluoğlu isimli vatandaş hayatının şokunu yaşadı. Çevirme yapılan ve bütün evraklarını tam ibraz eden vatandaş, alkol testine sokuldu. İlkinde alkolmetre ile ölçüm yapılamazken 2´nci ve 3´cü sefer tekrar alkol testine sokuldu. Bütün testleri 0 promil çıkan ve alkollü olmadığı anlaşılan Avundukluoğlu araçtan indirildi. Polis Memuru, Avundukluoğlu´na ehliyetine el koyduğunu açıkladı. Sebebini öğrenmeye çalışan Avundukoğlu ise duyduğu cevap karşısında şok oldu. Polis Memuru Avundukluoğlu´na “Halinizi beğenmedim, bu halde araç sürmeniz uygun değil” dedi. Vatandaş yaşadıklarını anlamaya çalışırken asıl şoku yaşadı. Ehliyetine sebepsiz yere el konulan vatandaşın, bu sefer de hiçbir evrakı eksik olmayan aracına el konuldu ve çekici ile parka gönderildi. Aracının çekiciye çekildiğini ve aracına da el konulduğunu gören vatandaş, baygınlık geçirdi. Olay yerine gelen ambulansta tansiyon ve şekeri yüksek çıkan vatandaşa tedavi uygulandı. Şikayetçi olacağını ifade eden vatandaş 2 - 3 saat olay yerinde bekletildi. Uzun süren bekleyişin ardından ekip otosu ile hastaneye götürülen vatandaş hastanede ki tedavisinin ardından, İstiklal Karakoluna götürüldü. Şikayetçi olmak için geldiği İstiklal Karakolunda da uzun süre bekletilen vatandaş nihayet şikayetçi olarak ifadesini verdikten sonra serbest bırakıldı.

 

HİÇ SEBEP GÖSTERMEKSİZİN ARACIMA VE EHLİYETİME EL KOYDU

Gazetemize açıklamalarda bulunan ve yaşadıklarının ilk başta kamera şakası olarak düşündüğünü ifade eden Ecz. Alparslan Avudnukluoğlu “ Aynı yerde iki uygulama yapılıyor. İlk uygulama salgın tedbirleri kapsamında, evraklarımı sundum ve diğer uygulama noktasına geldim. Hayatım boyunca görmediğim bir üslupla ehliyet ve ruhsatım istenildi. Hepsini ibraz ettim, hiçbir eksik evrakım yoktu. Daha sonra alkolmetre ile alkol testine tabi tutuldum. İlk testte makine ölçüm yapmadı, polis memuru sert ifadelerle şöyle üfle böyle üfle gibi emrivaki ifadelerle, bir polise yakışmayacak davranışlar sergiledi. İkinci ölçümde testim 0 promil çıktı, buna rağmen tekrar teste tabi tutuldum. Aşırı tahrik edici ifadeler ve davranışlarla yapıldı bütün bu muamele. 3. Sefer yapılan testte de alkolmetre 0 promil gösterdi. Sanki uygulama yapmak, kontrol etmek için değil de ceza yazmak için çevrilmiş gibiydim. Daha sonra aynı memur ehliyetine el koyuyoruz dedi. Anlamadım, bütün sert ifadelerine ve davranışlarına rağmen şaka yapıyor diye düşündüm. Neden ehliyetime el konulsun ki? Hiçbir sebep yok! Nedenini sorduğumda “halini beğenmedim, bu şekilde araba sürebileceğini düşünmüyorum” dedi. Kanun maddelerinden falan bahsetti, iyi olduğumu herhangi bir sorunum olmadığını defalarca kez ifade etmeme rağmen hiç oralı olmadı. Halimi beğenmiyorsa, sağlık sorunu gözlemliyorsa hastaneye götürmesi gerekir. Onu da yapmıyor! Daha sonra çekici çağırdılar arabamı çekiciye yüklemeye başladılar. Arabamın hiçbir evrakı eksik değil, kaskosuna kadar var. Aşırı şiddetli bir psikolojik baskı uygulandı, üsluplar ve söylemler tamamen tahrik ediciydi. Aracım çekiciye yüklenirken bayılmışım, gözümü açtığımda ambulanstayım. Tansiyonum ve şekerim aşırı yükselmiş, ilaçlarımı verdiler. Bu arada arabam parka gönderilmiş…” ifadelerini kullandı.

 

O HALİYLE SAATLERCE BEKLETİLDİ

Önce olay yerinde daha sonra şikayetçi olmak için gittiği İstiklal Karakolunda saatlerce bekletildiğini ifade eden Ecz. Alparslan Avundukluoğlu “Ambulans tedavisini yaptıktan olay yerinden ayrıldı. Polisin iddia ettiği gibi bir sağlık problemim olsa ambulans bırakır gider mi? Diğer görevlilere, uygulamanın keyfi olduğunu, polis memurunun ego tatmin ettiğini, vatandaşla nasıl konuşacağını bilmediğini, devletimizi vatandaşlarına kötü tanıtarak devletimize zarar verdiğini ifade ederek, polis memurundan şikayetçi olduğumu ifade ettim. Bütün bu olaylar şahitlerin yanı sıra polis kamerasında sabittir. En ufak bir abartım yok. Şikayetçi olduğumu ifade ettikten sonra olay yerinde hiçbir işlem ve iş olmamasına karşın saatlerce bekletildim. Psikolojik baskı uygulanarak şikayet etmemem yönünde telkinlerde bulundular. 5-6 tane polis arabası geldi, gazeteciler geldi. Herkesin gözü önünde oldu bu olaylar. Bu polisten şikayetçi olmazsam devletime zarar vereceğimi söyledim. Devletimizi böyle temsil eden bir kişi suçu şahsıma değil devletime karşı işlemektedir dedim. Ben şikayetçi olacağım diye ısrarcı oldum. Saatlerce bekletilmeme ve her türlü psikolojik baskıya rağmen şikayetimden vazgeçmediğim anlaşılınca bu seferde parka gönderdikleri aracımı olay yerine getirdiler ve teslim almamı istediler. Hayır, araç parka kanuna uygun bir şekilde çekildiyse neden geri getiriyorsunuz? Kendileri de biliyorlar cezanın kanunsuz, hukuksuz olduğunu ve kendi arabam ile beni ikna edip, şikayetçi olmamamı sağlayacaklar. Aracı teslim almadım ve polis otosuyla hastaneye götürüldüm. Sağlık muayenesinde ilaç almama ve gelen ambulanstaki sağlıkçıların tıbbi müdahalesine rağmen tansiyonum ve şekerim yine yüksek çıktı” dedi.

 

SUÇU DEVLETİMİZE KARŞI İŞLEDİ

Daha sonra İstiklal Karakoluna götürüldüğünü ifade eden Ecz. Alparslan Avundukluoğlu “Hastaneden gerekli raporlar alındıktan sonra İstiklal Karakoluna getirildim. Hayır şikayetçi benim ama bana yapılan muamele bildiğiniz gözaltı. Şikayetçi olmama rağmen yine saatlerce bekletildim, bir türlü şikayetçi olacağım, ifadem alınmadı. Ben orada beklerken ehliyetime ve aracıma sebepsiz yere el koyan polis memuru geldi odaya girdi ve çıktı. Meğerse o kadar vakit polis memurunun benden şikayetçi olması için beklenilmiş. İstiklal Polis Merkezinin kameralarında bütün bunlar kayıtlıdır. Sonunda ifademi verebildim ve saat 22 sularında başlayan süreç gece 2 buçukta son buldu. Reva mı bu yapılanlar? Hukuki mücadelemi sonuna kadar vereceğim, sorun ehliyetime el konulması, aracımın çekilmesi veya beyin kanaması sınırına kadar tansiyonumun yükselmesi değil. Burada sorun bir polis memurunun devletimizi, vatandaşlarına kötü göstermesi. Ülkemizin en önemli kurumlarından biri olan Emniyet Teşkilatını yanlış temsil etmesi, vatandaşlarımız ile devletimizin arasına aşılması güç duvarlar örmesi. Ben haklarını bilen, sorumluluklarını yerine getiren bir vatandaşım, hakkımı sonuna kadar ararım. Bu davranışlar haklarını bilmeyen vatandaşlarımıza da yapılabilirdi. Belki aynı polis memuru yapıyordur. Bu tür davranışlar ve hareketler normal davranışlar değil, burası muz cumhuriyeti değil, öyle tipini beğenmedim, halini beğenmedim, sağlığını beğenmedim deyip vatandaşın altından arabasını, elinden ehliyetini alamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti Hukuk Devletidir, sen doktormusun da teşhis koyup araba süremeyeceğime hükmediyorsun, madem öyle alda hastaneye götürsene. Hiçbir şekilde şikayetimden vazgeçmeyeceğim, davanın da sonuna kadar takipçisi olacağım” diyerek sözlerini tamamladı. Haber: Çağlar Atmaca