EN ÇOK NATO MÜTTEFİKLERİNİN TEHDİDİ ALTINDAYIZ

Türkiye´nin NATO üyesi olmasına rağmen en çok da NATO müttefikleri tarafından tehdit edilen bir ülke olduğunun altını çizen MHP MDK Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk, “Jeo-stratejik konumu tartışmasız olan, ekonomik ve askeri açıdan güçlü bir Türkiye´nin, dünyanın düzeninde herkesin danışmak zorunda kaldığı, söz sahibi bir ülke olmasından korkuluyor” diye konuştu.

 

MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ

İşte yapay zekanın gözünden Kırıkkalegücü! İşte yapay zekanın gözünden Kırıkkalegücü!

Ülkücü-Milliyetçi Hareketin yegâne temsilcisi MHP´nin “Lider Ülke 2023” vizyonu ve bu vizyona ait siyaset, ekonomi, ekoloji, güvenlik, tarım ve endüstri konularındaki programlarının, önümüzdeki yıllarda ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasında belirleyici olacağını kaydeden Öztürk, “İşte bu yüzden partimiz MHP ve liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, sürekli içeriden ve dışarıdan şer odaklarının hedefindedir. Ama her zorluğa rağmen vazgeçilmez bir devlet aklı ve kırılmaz bir iradeyle mücadelemize devam edeceğiz,” ifadelerine yer verdi.

 

MİLLİYETÇİ, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE

“Özellikle müttefik olduğunu iddia edip ülkemizi her açıdan zayıflatarak, teslim almaya çalışanları tanıyoruz, neyi hedeflediklerini biliyoruz,” diyen MHP Kırıkkale Milletvekili Öztürk, “Önümüzdeki yıllarda dünya genelinde beklenen gıda ve su problemlerinin kendini daha çok hissettirmesi, enerji savaşlarının ve siber savaşların artması, bununla birlikte küresel güçlerin özellikle bölgemizdeki farklı ‘çok kültürlü´ yapıları etkili bir biçimde kışkırtarak, birbirine kırdırma politikalarının panzehrinin ‘Milliyetçi, bağımsız ve güçlü bir Türkiye olduğunu hepimiz biliyoruz,” şeklinde konuştu.

 

MHP´Yİ HİÇBİR ZAMAN RAHAT BIRAKMAYACAKLAR

Başta ABD olmak üzere, tüm emperyalist ülkelerin Türkiye´yi, dolayısıyla da MHP´yi hiçbir zaman rahat bırakmayacaklarını bildiklerini ifade eden MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, açıklamalarına şöyle devam etti: “Artık ambargoların, tehditlerin sonucunda Türkiye´nin asli unsurlarına, genetik kodlarına döndüğü ve bu yüzden özellikle de savunma sanayiyle başlayıp hızla diğer sektörlere de yayılan, ‘kendi malzemem, kendi insan kaynağım ve kendi teknolojimle üretmeliyim´, anlayışının giderek güçlendiği bizzat ülkemizi tehdit edenler tarafından anlaşılmaya başlanmıştır.”

 

Haber: Ahmet Ünal