SEVDİKLERİMİZİ LANET SALGINDAN KORUMALIYIZ

UAMİF Genel Sekreteri ve Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş´ın toplantının içeriği ile ilgili bilgi verdiği kısa konuşma ile başlayan merkez komite toplantısının açılış konuşmasını UAMİF´in ve Genel Başkanı Pevrul Kavlak yaptı. Kavlak, yeniden yüz yüze bir toplantı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirerek başladığı sözlerine ancak bu durumun tehlikenin geçtiği anlamına gelmediğini, Covid-19 pandemisinin tüm dünyada etkisini sürdürdüğüne ve can almaya devam ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Aşının yaygınlaşmasıyla birlikte hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Ancak biz yine de maske, mesafe ve hijyenle ilgili önlemlerimizi almak zorundayız. Aşı karşıtı tüm propagandalara kulaklarımızı tıkamalı, sağlıkçıların tavsiyelerine uymalı ve hem kendimizi hem de sevdiklerimizi bu lanet salgından korumalıyız.”

 

Genel Başkan Kavlak, 14-15 Eylül 2021 tarihinde IndustriALL Küresel Sendika´nın 3. Olağan Genel Kurulu´nda İcra Kurulu´na seçildiğini değinerek devam ettiği sözlerine, bu platformda yalnızca Türk Metal işçilerin değil Avrasyalı metal işçilerinin sözcülüğünü yapacağını söyledi.

 

VİRÜSTEN ZARAR GÖRENLERİN BAŞINDA İŞÇİ SINIFI GELMEKTEDİR

Sözlerine covid-19 ile ilgili yapılan bir araştırmayı dikkat çekerek devam eden Kavlak, “Yapılan bazı araştırmalar Covid-19´u bir işçi sınıfı hastalığı olarak tanımlıyor. Çünkü pandeminin ilk günlerinden itibaren canları pahasına çalışmak zorunda kalan milyonlarca işçi içinde Covid-19´a bağlı ölümler nedeniyle can kaybının en az yüzde 30 arttığına dikkat çekiliyor. Covid-19 salgını yaşamımızı, çalışma ve üretme tarzımızı büyük ölçüde değiştirdi. Bu değişikliğin özellikle ekonomik ve sosyal etkileri hepimizi yakından ilgilendiriyor. Bu salgın nedeniyle pek çok işyeri kapandı, milyonlarca kişi işsiz kaldı.  O nedenle yalnızca can kayıpları nedeniyle değil yarattığı ekonomik sonuçlar nedeniyle de birçok uluslararası platformda covid-19´un meslek hastalığı sayılması gerektiğinin altı çiziliyor. Evet, covid-19 bütün insanlığı tehdit eden bir virüstür. Evet, covid-19 herkes için büyük bir tehlikedir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki bu virüsten zarar görenlerin başında işçi sınıfı gelmektedir. Bu süreçte ölümüne çalışan işçiler yalnızca hastalanıp ölmediler. Aynı zamanda işlerini de kaybettiler. Ekmeklerinden oldular. O nedenle her fırsatta dile getirdiğim gibi bu zorlu gerçek sürecin kahramanları işçilerdir, emekçilerdir” dedi.

 

KIRIKKALE’DE BUGÜN HANGİ ECZANELER NÖBETÇİ 09 NİSAN 2024 KIRIKKALE’DE BUGÜN HANGİ ECZANELER NÖBETÇİ 09 NİSAN 2024

İNSANLIĞIN GÜZEL VE TEMİZ BİR DÜNYADA YAŞAMASI İÇİN MÜCADELE VERMELİYİZ

Kavlak, Birleşmiş Milletlerin çevre programında yerküremizde iklim değişikliğine yol açan küresel ısınma ile mücadele amacıyla üye devletlerin kabul ettiği ve Paris İklim Anlaşmasında ortaya konan vizyonun hayata geçirilmesini amaçlandığını dikkat çekerek, bu işin genel olarak tüm dünyayı ilgilendiren boyutunun yanında bir de sendikal hareketi ilgilendiren boyutu olduğu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası Çalışma Örgütü de “Yeşil ekonomi” kavramının yanında dünyayı insanlık için daha iyi bir yer yapmak amacıyla “Yeşil işler” kavramını ortaya atıyor. ILO, yeşil işi, çevrenin korunmasına veya yenilenmesine katkı yapan işler olarak tanımlıyor. Bu tür işler enerji verimliliğinin artırılması, ekonomiden karbonun çıkarılması ve zararlı gazların atmosfere salınımının aşağı çekilmesini içeriyor. Birleşmiş Milletler ayrıca yeşil işlerin “İnsana yakışır” işler olması gerektiğini de vurguluyor. Bunun anlamı da bu işlerin üretken olması, adil bir ücretle çalışılması, sağlık, işsizlik ve maluliyet halinde sosyal güvencenin olması, kadın ve erkeklere fırsat eşitliği sağlamasıdır. Birleşmiş Milletler, yeşil ekonomiye geçişle birlikte küresel ısınmaya yol açan gazların salınımlarına ve diğer sonuçlara yol açan sanayilerde yaklaşık 6 milyon işin ortadan kalkacağını belirtiyor. Bu nedenle de,  ILO´nun ortaya attığı bir diğer kavram olan “Adil Geçiş” kavramı büyük önem taşıyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçiler ve sendikalar değişen ekonomiden etkileniyor ve bu durumun da devam edeceği öngörülüyor. İşte Adil Geçiş kavramı bu geçiş döneminde zorluklarla karşılaşacak kişilerin sorunlarına çözüm bulacak girişimleri ortaya koyuyor.  Bu öneriler arasında gelir yardımı ve eğitim gibi hususlar yer alıyor. “Adil Geçiş”in başarısı için işçi sendikalarına da büyük görevler düşüyor. Biz sendikalar bu süreçte herkesin insan onuruna yakışır işe sahip olması,  çevreyi koruyan küresel ekonomiye katkı verilmesi ve insanlığın güzel ve temiz bir dünyada yaşaması için mücadele vermeliyiz. Bunu kendimiz için değil çocuklarımız için, gelecek nesiller için mutlaka yapmalıyız.”

 

Pevrul Kavlak´ın açılış konuşmasının ardından merkez komite üyeleri ülkelerinin sosyo-ekonomik durumunu değerlendirdiği konuşmaları gerçekleştirdi. Toplantıda ayrıca, 2022 yılında gerçekleştirilecek eğitim programları da ele alındı.  Çoğunluğun sağlandığı UAMİF 52´nci Merkez Komite toplantısına 26 kişi katılırken, sendikamız Türk Metal´i temsilen UAMİF Merkez Komite üyesi ve Genel Mali Sekreterimiz Murat Salar toplantıda yer aldı. Haber: Çağlar Atmaca