TEŞEKKÜRLER TUNER ALP TEKİN

Hep söyledim yine söylüyorum, Ülkü Ocaklarına ilgim, sevgim, saygım sonsuzdur ve sonsuz dek sonsuz kalacaktır. Ülkü Ocaklarının başarılı çalışmalarını gördükçe her zaman gururlanır her zaman “Var Olsun Ülkücüler, Var Olsun Ülkü Ocakları” demişimdir.

Serkan Tunçbilek, Ali Gençtürk ve Tolgahan Toroman…

Tuner Alp Tekin´den önce Kutlu Ocağa hizmet etmiş her biri birbirinden değerli insanlar. Üstelik bu isimlerin her biri benim hayatımda da ayrı ayrı yerleri olan, abi kardeş ilişkimiz olan güzel dostlardır…

Tuner Alp Tekin´de tıpkı önce ki başkanlar gibi saygı duyduğum, sevdiğim, geçmişten tanıştığım, abi kardeş ilişkimi hiç kaybetmediğim bir güzel bir insan.

Tuner Başkan kişiliği gereği bin bilse bir bilene danışan, istişarede hayır olduğunu gören, her işi o işin uzmanıyla yapmaya çalışan bir kişiliğe sahip. Ocak Başkanı olduğunda da gerek yönetim seçiminde gerekse yaptığı işlerde bu özelliğini hiç yitirmemiş, kibirden Allah´a sığınmış, her işi o işi bilenle yapmaya gayret göstermiş özel bir kişilik.

Ocak Başkanı olduğunda, sosyal medya ve basın işleri ile ilgili istişare etmek üzere buluştuğumuzda yaptığımız sohbette kullandığı ifadeleri harfiyen uygulayarak görevi alnı açık, başı dik bir şekilde devretti. İlk göreve başladığında yaptığımız sohbette “Abim bu makam benim makamım değil, bu dava uğruna can vermiş Şehitlerin makamı. Biz ancak onların temsilcileri olabilir, onlara layık bir şekilde görevimizi tamamlar, aynı düsturda bir ülküdaşımıza görevimizi devredersek, arkamızdan da başarılı işlere imza attıydı dedirtirsek bu görevin hakkını vermiş oluruz” demişti.

Görev süresi boyunca Ülkücülerin mazluma eren, zalime alp yüzünü kimseden esirgemedi. Yeri geldi koli koli erzak dağıttı, yeri geldi uyuşturucuyla mücadele etti. Pandemi kapıya dayandığında her şey devletten beklenmez, Ülkücülük devletin sırtından yük almakla olur deyip, gücü yettiğince pandemi ile mücadele etti. Güçlü, eğitimli, genç, çevik ve tecrübeli yönetimiyle gençlere yönelik eğitim seminerlerinden, sosyal faaliyetlere kadar onlarca çalışma yürüttü. Düğün, cenaze kaçırmadı, hiçbir ülkücüyü yalnız bırakmadı. Hiyerarşik düzeni bozmaya çalışanlarla mücadele etti. Ocakta ilk yardım kursları, hukuki haklar eğitimleri verildi. Üstelik eğitimi verenler doktorlar veya hukukçulardı. Çıtayı öylesine yükseltti ki Parti il yönetimlerinin dahi yanına yaklaşamayacağı kadar güçlü bir kadro ile çalıştı. Benlik davasına hiç girmedi biz olmayı başardı, biz olarak Ülkü Ocaklarının çıtasını hayli yükseltti.

Göreve başladığı günlerde kalbinden gelen, ağzından dökülen hiçbir sözü unutmadan, her birine harfiyen uyarak, gün geldi görevini aynı düsturda bir Ülküdaşına görevi devretti. Arkasından başarılı işlere imza attı sözünü dedirterek, mükemmel bir devir teslimle, bütün övgülere mazhar olarak görevini devretti.

Bu güzel insanın, bu başarılı insanın arkasından bir çift kelam etmezsek yaptığımız işe ve inandığımız doğrulara ihanet etmiştik olurduk. Evet, bir Alp geçti Ülkü Ocaklarından, Tuner Alp Tekin…

Başarıların daim olsun Reisim, abim. Allah yolunu açık etsin, ömrün kalbin gibi temiz geçsin.

Bu vesileyle Ülkü Ocakları Başkanlığına yeni atanan Av. Cemal Piliç´e de çıkmış olduğu yolda başarılar dilerim.