TANRILARIN AŞK İKSİRİ!..

Allah toprağını bol etsin başta Makbule Şenses Altuner olduğu halde Kırıkkaleli yardım seven hanımefendiler mutat aylık toplantılarını yapmış, Şensesler otelin lobisin de muhabbetle kahve içerlerken vardım üstlerine.

Muhabbetin konusu Şarap´dı.

Hiç üstüme elzem değilken konuya orta yerinden balıklama dalıp,

“şarabın hası kalecikte, kalecik karası ile olur” dedim.

Rahmetli makbule hanım,

“kalk o zaman o ikram da senden olsun bize” dedi ve beş taksi hanımefendi,  Atilla abi ve ben olmak üzere yaklaşık 25 kişi vardık Keçi deresinin üstündeki eski Ermeni mahallesinin oradaki Cezmi abinin bahçesine.

Sağ olsun Cezmi abi meramımı dinleyince,

Hemen elli litrelik meşe fıçıyı açtırdı adamlarına sarı leblebi, kaşar peyniri, ev yapımı pastırma ve Kalecik cevizi eşliğinde.

Dibi göründü fıçının bize,

 Onun  bir saat on beş dakika süren  anlatımı ile Kalecik karasının tarihini…

Ve

Son cümle dedi ki;

“Hülasa mirim,  Kalecik karasına sadece üzüm demek ona hakaretten başka bir şey değildir, Kalecik karası aynı zamanda TANRILARIN AŞK İKSİRİDİR..”

Yaşadığım bu hikaye ile demem o ki;

Hep hayalimdi,

 Ana  yurdum Kalecik´in eski adliye binasının oradan başlayarak arastayı da içine alan bölgeyi eskiye sadık kalarak restore edip tüm Türkiye´nin hizmetine sunmak. (ki, Beypazarı-Safranbolu gölgede kalır o zaman!)

Neler yok ki bizimle özdeşleşmiş yiyecek çeşitlerinden?

Yaprak sarması,

Ayva hoşafı-dolması,

Cevizli çörek-kasnak böreği,

Dillere destan kalecik ekmeği…

El sanatları mesela,

Bize özgü motif çeşitleri olan kilim ve el işi,

Onları üreten insanların üretim esnasın da ziyaretçiler tarafından izlenmesi,

Her ne kadar Eşek kalmadı desek de memlekette,

Çocukluğum da semerciler efsaneydi.

Demirciler,

Bıçakçılar,

Nalbantlar  eskiye sadık kalarak tekrar bir araya getirilebilir bunula ilgili okullar var çünkü.

Yorgancıların,

El sanatları işlengi falan gibi göz nuru olanlarının teşhiri ve satışı,

Ve

Kalecik´i dünya markası yapan Şarap evlerinin faaliyeti hep hayalimdi.

Bir çok arkadaşımı Kalecik kalesine çıkartmış,

Oradan şehri kuş bakışı seyrettirmiş ve hep bu hayalimi anlatmıştım onlar ölümsüzlüğünü resmederken kendileri ile birlikte kalenin…

Sağ olsun Hasan Akyıldız kardeşim geçtiğimiz hafta Cuma günü kurcalasan bana da akraba düşebilecek  Kalecik belediye başkanı Duhan Kalkan´ın yanına götürdü beni.

On dakika diye planladığımız görüşme,

Çok samimi bir ortamda bir saatten fazla sürdü ve onun ağzından benim hayalimi dinledim hep.

Hatta

Hayalden öte,

Bu konu da kültür bakanlığından gerekli ödeneğin çıkartıldığını ve ilk kazmanın vurulduğunu söyledi.

Mutluyum…

Umarım,

Ve

İnşallah bitirildiği günü de görmek nasip olur bana ve memleket sevdalısı herkese…