İl-ilçe, kasaba gibi yerleşim yerlerinde sokakların bakımı, temizlik, aydınlatma, su, esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerini gören, başkanı ve üyeleri seçimle gelen, tüzel kişiliği olan yapılanmaya “belediye” denir, malum!

S P.  21.

Komünist Parti  1,

BB P 10,

C H P 250,

A K P 757,

Evlendirme dairelerinde 24.04.2024 yoğunluğu Evlendirme dairelerinde 24.04.2024 yoğunluğu

D P 8,

M H P 234,

İ P 24,

H D P 60,

D S P 6,

Bağımsız 13, olmak üzere,

Ülkemizde toplam  1384 belediye  var.

Yıllardır duyar, izleriz.

Dayısı olan dağlardan aşırır gemiyi, olmayan düz ovada yitirir eşeği!..

Dayın varsa işe girersin belediyede…

Dayın varsa ihale alırsın belediyeden…

Dayın varsa tarlan arsa, dayın varsa dağlar tarla olur belediyede…

Yani belediye sadece aydınlatma, kaldırım, çörçöp gibi vesairle uğraşmayan, aynı zamanda kiminin yoğunu var, varını ise yok eden çok önemli bir yapılanmadır ülkemizde;

 Anladık!..

Ancak sırf merakımdan sormadan edemiyorum!..

Devlette başka başka yapılanmalar ve bu yapılanmaların içine çöreklenmiş zevatların marifeti ile suiistimaller olmasa ülkemizin bütün olumsuzluklarını ve hırsızlıklarını tek başına belediye teşkilatları ve onun sorumluları yapabilir miydi acaba?

Yada

Böyle bir yargı oluşur, sadece bu yapının yöneticileri “günah keçisi” ilan edilebilir miydi  ülkenin bu duruma gelmesin de?

Bilmiyorum!..

Demem o ki,

Belediyelerin  zaman zaman görevi dahilinde hizmet verirken eş-dost-akraba-arkadaş-tarikat gibi yakınları da koruyup kolladığına,

Ve

Bunu getirip getirip yüce dinimizin emriymiş gibi insanların gözüne, kulağına ve aklına dayamasına tanığız, vatandaş olarak,

 Elimize fırsat geçtikçe ve gücümüz yettikçe değiştirmeye çalışıyoruz tıpkı İstanbul-Ankara-Adana ve Mersin´de olduğu gibi…

Siyasi etik yasası çıkacaksa şayet, sadece belediyeler için yada belediyeler üstünden yapılan siyaset için mi çıkarılacak,

Yoksa

Bu işe başka başka kurumlar ve devlet yapılanmaları da dahil edilecek mi?

Karaburun belediyesi Kendine, Torbalı belediyesi oğluna, Bursa belediyesi hem kendine hem yandaşına, yüzlercesi sırf tarikatına cebine çalışırken “Eşeğini dövmeyen kürtününe çalar dayağı” misali bunlara göz yuman “yasa yapıcılara” yani milletvekillerine bir şey demeyecek mi,onları kapsamayacak mı çıkarılması tasarlanan veya dillenen “siyasi etik” yasası?

Merağındayım!..

Not: oğul-kız-gelin-kuzen-kayınço-bacanak-damat devletin her yerindeler…üstelik, işsizlik kol gezerken ülkede, her biri iki üç yerden maaş alırken ve bu işlerin sadece belediye üzerinden değil de parlamento üzerinden de yapıldığı görülürken, çıkacak veya çıkarılması düşünülen yasaya kuzenine-kardeşine-akrabasına iş vermiş vekiller nasıl evet oyu verecek,

Yine  merağındayım!?

Mesela; ilimiz CHP milletvekili Ahmet Önal!..

 Torbalı belediye başkanına kızıyor, Karaburun belediye başkanını eleştiriyoruz  ama Ahmet bey,  kuzenini parlamentoya taşıdı yeterliliğine ve partililiğine bakmadan, kimse ona bir şey demedi, o da kimseyi işine karıştırmadı zaten!..

Sayın Kılıçtaroğlu´nun canhıraş bir şeyler yapmaya çalıştığı esnada Sayın vekilin böylesi tercihle (Ki,Belediye meclis üye tercihi daha çok yazılıp çizilecek bu köşeden hafızaların taze tutulması açısından!)  “siyasi etik yasası” parlamentoya gelir yada getirilirse şayet, tercihi hangi yönde olacak?

Veya

Yıllardır CHP´nin tüm zorluklarla boğuşarak kapısını bekleyen binlerce partili bu tür akraba kayırmacılığına ne tür cevaz verecek ilk seçimde:

Merağındayım!..