KIBRIS´IN YILDÖNÜMÜNDE KURULDU
Saadet Partisi´nin kuruluş günü tarihi bir anlam ifade ediyor. Ülkemiz için büyük bir manaya gelen Kıbrıs Barış Harekâtı´nın zafer günü olan 20 Temmuz günü kurulan Saadet Partisi, aynı inanç ve aynı azim ile yoluna devam ediyor. Milli Görüş Hareketi´nin 5´inci partisi olarak 20 Temmuz 2001 yılında kurucu Genel Başkan Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisi, 17´nci yaşını kutluyor.
DEVLETİNİ KORUMAYI
BİR VAZİFE OLARAK GÖRDÜ
Kurulduğu ilk günden bu yana milletinin yanında, ülkesine sevdalı bir siyaset güden Saadet Partisi, İslam Birliği fikrinin en önde savunucularından oldu. Türkiye´nin siyasi hayatına söylem ve uygulamalarıyla damga vuran Milli Görüş Haraketi´nin 5´inci partisi olarak 20 Temmuz 2001 yılında kurulan Saadet Partisi, bugün 17´nci yaşını kutluyor. Milli Görüş Hareketi´nin kapatılan bütün siyasi partilerinin en son partisi olan Saadet Partisi, yıllardır hak bildiği doğruları söylemeye devam ederken, milletimizin yanında saf tutarak, ülkesini ve devletini korumayı bir vazife olarak gördü.
MİLLETİN ÇİMENTOSU HALİNE GELDİ
Siyasi çıkmazların, ekonomik buhranların yaşandığı bir dönemde siyasi hayatına başlayan Saadet Partisi, ilk günden bu yana ortaya koyduğu siyasi üslup ve tavır ile hem milletimizden hem de İslam âleminden büyük takdir aldı. Seçimlerde gösterdiği tavır, kutuplaşmaya itilen milleti bir araya getirme mücadelesi ve hem ekonomide hem de dış politikada zamanla doğrulanan politikası Saadet Partisi´ni bu ülkenin siyasi hayatının bir vazgeçilmezi haline getirdi.
ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT
‘Önce ahlak ve maneviyat´ düsturunu önceleyen Saadet Partisi, modernizm adı altında topluma getirilen yanlışlar ve gençlerin içine düştüğü psikolojik buhrana en büyük çareyi yine kendi değerlerimizle sundu. Milli ve manevi eğitimi önemseyen Saadet Partisi, ülkeyi geleceğe taşıyacak olan nesillerin de ancak ve ancak bu şekilde yetişmesi gerektiğini yıllardır ifade etmeyi sürdürüyor. Avrupa Birliği uğruna getirilen yasal düzenlemelerin karşısında durarak toplumu bilinçlendiren Saadet, toplumsal ahlaki buhrandan da tarihsel değerlerle çıkılabileceğini her daim deklare etti.
