ORTALAMA AYŞE TEYZE!..

Düşman kapıyı sarmış,

Dünya üzerimize yürümüş,

Tam uçup kaçacakken ekonomik savaş başlamış,

Dolar artmış,

Türk lirası efelenmiş,

Makro ekonomi,

Mikro ekonomi

Yok iktisat,

Yok muhasebe nedir bilmem ülke ekonomisi noktasında.

Faiz sebep olunca,

Enflasyonmudur sonucu,  kafam basmaz!..

Dünya sürünmüş,

Japon yen´i dolar karşısında erimiş,

İngiltere de insanlar mazot kuyruğundayken,

Fransa da sarı yelekliler orayı burayı yıkmış,

Umurum değil!..

Bildiğim ve umursadığım tek şey,

Türkiye standartlarına göre ortalama bir hayat yaşamaya çalışan bir çok insanın bu gün, iki ay öncesinden daha fakir olduğudur.

İki ay evvel ay sonunda kefen  dahil olmak üzere az çok “ne olur ne olmaz” parası artıran ortalama Ayşe teyze, ortalama Ahmet amcadan aldığı temassız banka kartı ile üç harfli marketlerden döke saça bir şeyler alabiliyordu.

Aradan atmış, bilemedin yetmiş  gün geçti…

Aynı ortalama Ayşe teyze, aynı ortalama Ahmet amcadan aldığı temassız kartla artık döke saça bir şeyler alamıyor…

Yağ alamıyor mesela istediği kadar,

Un alamıyor,

Şekeri bir kilodan fazla alamıyor…

Ayşe teyze şaşkın!..

Ahmet amca kızgın!..

Ama kime?!

Yirmi yıldır çalışır nüfusun yüzde kırk beşe yakının asgari ücrete, yokluğa, yoksulluğa, yardıma mahkum edildiği ülkede, döke saça yediği hariç orta sınıf aracı ile kaymak gibi yollardan su gibi akıp tünellere giriyor, köprülerden geçip hava alanlarından uçabiliyordu.

Almanya kıskanıyordu,

Hollanda da tabi Ayşe teyzenin adamı Ahmet amcayı..!

Ama

İki aydır şaşkın!..

Makro ekonomiyi bilmem,

Mikro ekonomiden anlamam…

Bildiğim ve anladığım,

Ortalama Ayşe teyze de, ortalama Ahmet amca da “Z” kuşağı denilen ülke geleceğine “çıkar bakıyım telefonunu” demiyor-diyemiyor artık!..