Hangi tarihti hatırlamıyorum,

Ama

İlk, anıtkabirde bir 10 kasım günü  çıktı ortaya…

Elinde Kuran,

Dilinde hakaret ve yalan, bağırdı çağırdı “puta tapmayın, Atatürk ilah değil” diye. (bu güne kadar tek bir Allahın kulunun ağzından duyulmadı Atatürk´te ilahtır falan diye)

Meczup dediler,

Avare-deli, ne yaptığını bilmiyor dediler, affedip bıraktılar.

İstanbul´da çıktı piyasaya 29 ekim günü, yine bir başkası…

Üstüne olmadı kimse aynı gerekçe ile.

Bu sefer karakola götürmeden salıverdiler yolda meczubu!, cesaretlendirdiler kendinden sonra gelecek olan başka başkalarını.

Kurtuluş savaşının gazi kenti Antep´i,

Urfa-Malatya-Sivas, Adapazarı,

 Derken,

mesken tuttu meczuplar birer birer Diyar-ı bekiri!.

En aykırısı,

Karadeniz´den ses verdi!..

Yüreklendiler!..

Cesaret geldi her birine, nasıl olsa görmüyor-duymuyordu Türk milleti atasına yapılan saldırı ve küfrü, yada görmemez-duymamazlıktan gelip cezasız bırakıyordu sözde meczup olan bu vatan hainlerini.

Neticede:

Hepside meczuptu, deliydi, divaneydi, görmezden gelinmeli, reklam edilmemeli müdahil olunmamalıydı ve olunmadı da…

 Ama

Bu gün hepsi organize maalesef!…

“Yılanın başı küçükken ezilmeli” misali,

“Görme,

Duyma,

Veya

Görmemezlikten,

Duymamazlıktan gel ki, kendini önemliymiş gibi lanse etmeye çalışanların aslında, çoğunluğun yaşam alanı içerisinde toplu iğne başı kadar önem ve ehemmiyetinin olmadığını idrak edebilsinler” anlayışının ve bu anlayışla gelişen hoş görü ve vurdumduymazlığın memleketi getirdiği en son nokta, elinde balta-orak-satır-tahra ile ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´ün heykellerini doğrama aşaması oldu.

Sivas-Kırıkkale-İstanbul YHT seferleri başlıyor Sivas-Kırıkkale-İstanbul YHT seferleri başlıyor

Bana göre,

Doğradıkları yada parçalamaya çalıştıkları sadece bir heykel falan değil,

Direk Türk halkının birlik-beraberlik-ülkü- ulus felsefesi ve yaşamsal hakkıdır.

Çünkü,

Atatürk, simgedir.

Kardeşlik ülküsü,

Çağdaş yaşamın mihenk taşı,Türklüğün varlık nedeni, Türküm diyebilenlerin çimentosudur.

O nedenledir bu vatan haini-insanlığın düşmanı-memleketin  yüz karası-hak dinimizin ebu Lehep´lerinin

Elinde  satır,

Balta,

Orak,

Tahra olduğu halde atamızın heykellerine saldırmaları.

 O nedenledir,

Fikir ve düşünce özgürlüğü örtüsü altına gizlenerek ulu Önder Atatürk´e kin ve küfürleri.

Onların derdi,

Atatürk falan değil…

Direk Türk halkının birlik, beraberlik ve kardeşlik olgusu…

Daha da önemlisi,

Hedefleri doğrudan doğruya ulus anlayışı ve Türk milliyetçiliği. 

Hiç birisi meczup değil.

Deli-divane,

Avare hiç değil.

Niha-i hedefleri gerçekleşinceye kadar hepsi ne yaptığını çok iyi biliyor, hedef, yani Türkiye Cumhuriyeti devleti yıkılıncaya kadar ne yapması gerektiğinin hesabını yapa yapa ilerliyor…

Bunu da saklamadan gizlemeden ve aleni yapıyorlar.

Biz ise:

 Yalnızca  kendimizi avutuyoruz,

Onlara çeşitli sıfatlar yükleyerek ve fikir özgürlüğü adına cezasız bırakarak.

Ve

Hala görmezden gelmeye devam edersek varlık nedenimize yapılan sözlü yada fiili saldırıları, kimsenin kuşkusu olmasın çok yakın gelecekte akıbetimiz Arap komşularımızdan farklı olmayacaktır.