LİNGO LİNGO ŞİŞELER!..

Lebalep kongreler,

Toplantılar,

Ve sonunda kurultay bitti şükür.

Kimsenin aklına ne kimsenin evde kalması geldi bu süre içerisinde,

Ne maske,

Ne mesafe,

Ne hijyen!..

Van´dan-Edirne´ye,

Hatay´dan Sinop´a

Kırşehir-Kırıkkale, Rize-Trabzon dahil,

Muğla´dan bile hoplaya zıplaya, güle oynaya “lingo lingo şişeler” eşliğin de doluştular Ankara´ya…

Vaka sayısı beş-on bin,

Ölü sayısı 70-80 den, vaka sayısı elli-elli beş bine,

Ölü sayısı da 200-250 yükselince aklına başına geldi beylerin!..

Evde kal Türkiye,

Evde kal,

Evde kal diyorlar şimdi.

Diyen kim?

Üç beş yerden maaş alan,

İşe gitse gitmese aylığı çalışan,

Unu kuru-tuzu kuru,

Ardını devlete dayayan!..

Bir de partiye tabi!..

Maşallah herkes sağlıkçı tıpkı ekonomist,

Mühendis ve her şey olduğu gibi…

Halbuki,

Bu memleketin çalışır nüfusu ne iş bulursa asgari ücrete çalışanlardan mütevellit.

Kendi işini yapanların yüzde seksenine yakını da borçlu, ipotekli, hacizli olup, kıt kanat geçinen küçük esnaf…

Köylümüz yok şükür!

Ne akla hizmetse,

Ne düşünülmüş,

Kimden fikir alınmışsa alınmış,

Bir gece yarısı torbaya konan yasa maddesi ile bütün köylerimiz meraları, ormanları, otlakları ile birlikte mahalleye dönüşüverdi.

Hal böyle olunca,

Köylü de kalmamış oldu elbet,

Kalanı da zaten “Kadıköylü!” perişan değil yani!..

Emekli garanti seçmen, bana göre en düşük alanın bile maaşı kendine fazla. Zaten o nedenle adamdan sayan da yok erkandan!..

Pandemi den önce dolar 5.25 ken  120 bin lira verip devraldığı lokantasına 70 bin lira harcayıp işletmeye açan arkadaşım, dolar 8.17 iken 75 bin liraya saltığa çıkardı.

Arabayı sattı.

Altını bozdurdu,

Ev ipotekli…

Evde kal Türkiye!..

Nasıl kalsın bu adam,

Kime gitsin kimden medet umsun…

Dört yerden maaş alan adamdan mı?

Evinde oturmak varken şu kritik günlerde, Lingo lingo şişeler eşliğinde lebalep kongre salonuna gelenden mi?

Kimden?