Bugün, 19 Mart 2024 Salı
SPOR 15.10.2015 16:14:47
KALE DAĞCILIK MELENDİZ´E TIRMANDI

KALE DAĞCILIK MELENDİZ´E TIRMANDI

Kırıkkale Dağcılık İl Temsilciliği ile Kale Dağcılık ve Doğa Sporları kulübünün ortaklaşa hazırladığı 2bin 963 metre yüksekliğindeki Melendiz zirve tırmanışı Amatör Spor Haftası adına yapıldı.

Amatör Spor Haftası adına Melendiz dağına yapılan tırmanışı anlatan Kırıkkale Dağcılık İl Temsilcisi Metin Atun, “Cumartesi saat 02.15´de gecenin sessizliğinde 14 sporcusuyla hareket eden dağcılarımız Türkiye´nin az bilinen dağlar ile Narlı göl krater gölü arasında kalmış Narlı göl kaplıcalarına ulaştığımızda saatlerimiz 05.50 sularını gösteriyordu. Sabah kahvaltısını bu tesiste yaptıktan sonra tekrar yollara düştük. Nevşehir istikametine ilerlerken önce Gösterli kasabasını geçip 2 km sonra Kayırlı-Bozköy istikametini gösteren sağ yola girdik. Göllü dağları arasındaki Kayırlı ve Bozköy kasabalarını geçtikten sonra Melendiz ovasından sola dönerek Azatlı kasabasının içinden geçtik. Bu yol Çiftlik ilçesini Niğde iline dağlar arasından bağlayan kısa ama tehlikeli bir yol. Yol, 2.180 metre yüksekliğe kadar çıkıp oradan Niğde´ye ulaşıyor. Yolda tamirat çalışmaları olduğu için ekibimize biraz zaman kaybettirdi. Tırmanışa başlayacağımız Ketençimen yayla yolunu bir türlü bulamıyorduk. Yoldaki onarım nedeniyle güzergâhların hepsi değişmişti. Bizde yeni bir yol keşfederek vericilerin bulunduğu Gürsentepe üzerinden taşıtımızın ilerleyebildiği noktaya kadar gittik”

 

RAKIM 2.270 METRE

Altun, “Rakım 2.270 metreyi gösteriyordu. Buradan 14 kişiyle tırmanışa geçtik. Rehbersiz uydu fotoğrafları yardımıyla bulduğumuz rotadan saatlerimiz 09.10 sularını gösterirken tırmanışa geçebildik. Bir saatlik bir yürüyüş sonrasında Hülya Demir adlı sporcumuz rahatsızlanınca eşi İsmet Demir´le beraber dönmek zorunda kaldı. Daha sonra 12 sporcuyla faaliyetimize devam ettik. Rotayı bulmak için molalarda uydu fotoğraflarımıza bakıp zirveye gidecek yolu bulmaya çalıştık. Melendiz Dağının zirvesi çok belirgin değildi. Yaklaşık 50 km 2´ lik bir alan içerisinde 7-8 tane birbirlerine çok yakın birçok zirve gözüküyordu. Önümüzdeki sırtı geçtikten sonra zirve yönüne biraz daha yaklaştık. Vadi önünde tekrar mola verip rotayı belirleyip Ihlara vadisini oluşturan Melendiz deresinin kaynağında dinlenmek, birazda atıştırmak üzere mola verdik. Dinlenme sonrasında sayımız tekrar düşmüş, 10 kişi olmuştu. İbrahim Kırbaş ile Hasan Işıner adlı sporcularımız geri dönme kararı alınca 10 dağcımızla birlikte zirveye yaklaşırken, bulutlar çoğalmaya etrafı sis kaplamaya başlamıştı. Çünkü olası bir yağmur sonrasında minibüsümüzün bulunduğu toprak zeminden çıkması zordu. Biz bunları düşünürken ve zirveye doğru ilerlerken gittiğimiz tepenin zirve olmadığını artık anlamıştık. Solumuzda bulutlar altındaki kalan zirve daha yüksekti. Burada ekibi topladık ve tekrar karar vermek zorunda kalmıştık. Hem hava soğumuş hem de zirve yolumuz uzamıştı. Oy çokluğu ile zirve yapmaya karar verdik”

 

SİS YOĞUNLAŞTI

Altun, “Tempoyu biraz daha artırarak önce zirve dediğimiz noktaya ulaştık. Buradan 1 metre üzerimizdeki bulutlar eşliğinde Melendiz ovasını, Çiftlik ilçesini, Melendizin dik ve sarp kuzey yamacını ( dağların kuzey yamaçları her zaman daha dik ve vahşidir.) , Hasan Dağını-, diyemeyeceğim, çünkü o taraf bulutlar altında kalmış- doyasıya seyir keyfini yaşadık. Burada rakım 2.888 m. İdi. Sadece 75 metremiz kalmıştı. Ancak yolumuz 800 metre vardı. Burada parkur biraz zorlaştı. Melendiz, volkanik dağ olduğunu buralarda göstermeye başladı. Küçük kaya ve taşların arasında yürümek hızımızı azaltmıştı. Az ilerde beyaz bir parıltılar gözüküyordu. Melendiz bize günün ilk sürprizini yapmıştı. Mevsimin ilk karını burada yedik. Zirveye doğru son bir hamleyle ulaştık. Sis devam ediyordu. Zirve diye seviniyorduk ki; Serdar Öğretmenimiz CPS aletiyle rakımı ölçerek bağırıyordu. Hayır, orası zirve değil. Rakım burada 2.955 metre. Daha 8 metremiz vardı. Etraf sis ve bulutla kaplı olduğu için zirve nerede diye bakarken genç ve yeni dağcımız, Serkan Köksal; karşıda, yani güney yönümüzde bizden biraz daha yüksek bir karaltının gözüktüğünü bildiriyordu. Bu noktadan itibaren birbirimizi daha yakın takip etmeye başladık. Çünkü sisin yoğunluğu artmış, her an kaybolma riskimizde artmıştı. 10 dakikalık yürüyüş sonrasında o karaltıya da ulaşmıştık”

 

ZİRVE DİYE HAYKIRIYORDU

Altun, “Serkan hoca bu defa daha heyecanlı bir şekilde rakım.2.963 rakım 2.963… burası zirve ..burası zirve diye haykırıyordu. Zirve bu defa kaçamamış onu yakalamıştık. Saatlerimiz ise 12.55 sularını gösterirken, Ali Çağlıyan, Mehmet Eyüpler, Sinan Akdemir, Mehmet Bulut, Hayati Aykurt, Ahmet Bulut, Serdar Yaşar ile yeni dağcılarımız Serkan Köksal ve Muzaffer Tunç adlı sporcularımız zirveye ulaşmayı başarmışlardı. Zirvede manzaramız pekiyi değildi. Sisten bir şey gözükmüyordu. Zirvede biraz besin takviyesi yaparken aniden bulutların hızla açıldığını, hemen altımızın ise 800 metrelik bir uçuruma baktığını görebiliyorduk. Zirve yine bizleri şaşırtmış azda olsa etrafındaki güzelliği göstermişti”

 

TÜRKİYE´MİZİN GÜZELLİKLERİ BİTMEZ

“Saatlerimiz 13.30 sularında dönüşe başladık. Bu defa daha kısa bir rotayı tercih ettik. Dereye girmeden volkanik kayalar arasından düz bir yürüyüş sonrası kamp alanı bölgesini gören bölgeye ulaştık. Ancak burada iki ayrı kamp alanı gözüküyor ve ikisi de benziyordu. Ekip olarak istişare yaptık sonra Serdar hocamız yine teknolojiyi konuşturarak asıl kamp alanını tespit etmişti. Bizde araç kaptanını arayıp aracı görünür bir bölgeye çekmesini isteyerek, kamp alanını bizzat görmüştük. Saatlerimiz saat 16.00 sularını gösterirken aracımıza binmiş az bilinen dağların arasındaki Narlı göl kaplıcalarına doğru ilerlemeye başladık. 17.00 sularında kaplıcada dinlenmemizi yaptıktan sonra Nevşehir ilinde akşam yemeğimizi yiyip saat 23.30 sularımızda Kırıkkale´mize, evimize ulaştık. Türkiye´de ilk defa 12-19 Ekim Amatör Spor Haftası adına yaptığımız bu faaliyette birçok güzelliği bir arada yaşarken yurdumuzun bakir bölgelerinin de tanıtımını yapıyorduk. Hasan dağının gölgesinde kalmış Melendiz dağının keşfi, Narlı göl kaplıcaları ile krater göl olan Narlı gölün keşifleri, bu faaliyetimizin en önemli unsurlarıydı. Sonuç olarak Türkiye´mizin güzellikleri bitmez, yeter ki tanıtımını ve sahiplenmesini bilelim. Ve diyoruz ki; “Ülkemizi geziyoruz, sporumuzu yapıyoruz, kardeşimizi seviyoruz” dedi. 


Diğer Haberler

19.03.2024

18.03.2024

16.03.2024

15.03.2024

14.03.2024

13.03.2024

12.03.2024

11.03.2024

09.03.2024

08.03.2024

07.03.2024

06.03.2024