KESK Kırıkkale Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen Şube Başkanı Yüksel Şahin, 1 Ağustos´ta başlayan 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde hakem kuruluna tepki gösterdi. Şahin, “Hakem Kurulu sefalet ücreti dışında bir konuda değil karar almak, gündemine bile almak istememiştir.” dedi.

 

KAYGI VE ÖNGÖRÜSÜNÜ MASADA

Şahin, Bildiğiniz üzere 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos tarihinde başladı.  1 Ağustos´ta adı toplu sözleşme olan fakat çalışanların yıllardır çözülmemiş yüzlerce talebini dile getirdiği, işverenin ise giderek dineleme gereği bile duymadığı, yetki, imza, kapsam gibi her açıdan sorunlu garabet bir TİS düzeni ile görüşmelere başlandı.  Konfederasyonumuz bu görüşmelerin daha ilk oturumunda yeni bir satış sözleşmesine dair kaygı ve öngörüsünü masada da açıkça dile getirmiştir.”

 

2100 TL, YOKSULLUK SINIRI

“Konfederasyonumuz bir yandan mevcut TİS sürecinin bir ortaoyunundan ibaret olduğunu teşhir ederken bir yandan da diğer konfederasyonlara grevli, gerçek ve özgür bir toplu sözleşme düzeni için birlikte mücadele ve eylem çağrısında bulunmuştur.   1 Ağustos´ta TİS görüşmeleri başlarken dolar 5.3 TL dolayında iken bugün 6 TL´ye dayandı. Görüşmelere başladığımızda, yılın ilk 7 aylık döneminde gıda fiyatlarındaki artış yüzde 28´i aşmıştı. Görüşmeler devam ederken iğneden ipliğe zam üzerine zam devam ediyordu. Masada defalarca açlık sınırının 2100 TL, yoksulluk sınırının 6800 TL´yi aştığını, kamu emekçileri olarak on yılda reel gelirimizin %40 eridiğini, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun %30´ları bulduğunu, krizden en çok emekçilerin etkilendiğini, dolaysıyla insan onuruna yaraşır temel bir ücret belirlenmesini istedik, söyledik.”

 

DEDİĞİM DEDİK TAVRINI SERGİLEMİŞTİR.

“Biz bunları söylerken yandaş konfederasyon, masada KESK´in ve T.KAMU-SEN´in bulunmaması gerektiği, kendilerinin tüm işkollarında ve genelde yetkili olduğu, dolayısıyla masada tek başına olması gerektiğini ifade ediyor, bunun kavgasını yürütüyordu. İktidar yasadan ve yetkilendirilmiş yandaş konfederasyondan aldığı destekle geçmiş yılları da aşan bir cüretle ilk günden itibaren “dediğim dedik” tavrını sergilemiştir.

 

ZAMAN ALMAMAK İÇİN BURAYI ATLIYORUZ

1-15 Ağustos tarihleri arasında yetkili sendikalar ile hükümet arasında yapılan görüşmelerden konfederasyonumuzun haberi ve bilgisi olmamıştır. 16 Ağustos´ta işkolları görüşmelerinin komisyon raporuna dair yapılan sunumda ise yetkilendirilmiş Konfederasyon yöneticileri hemen tüm başlıklarda “zaman almamak için burayı atlıyoruz” diyerek sunumu yarım saat içinde sonlandırmışlardır. Sunumun bitiminde birlikte belirledikleri yöntem çerçevesinde hükümet ilk teklifini açıklamıştır. Öyle ki, basına toplantı henüz başlamadan yetkilendirilmiş konfederasyon genel başkanının salon dışında açıklama yapacağı bilgisi verilmiştir!”

 

FANATİK TARAFTARLIĞA DÖNÜŞMÜŞTÜR

“Maddi bir külfet gerektirmeyen, sadece yasal düzenleme gerektiren, aksaklıklara yol açan konular dahi kabul edilmemiştir. Hakemlik fanatik taraftarlığa dönüşmüştür.

Kararda; 3600 ek gösterge konusu, hukuksuz ihraçların görevlerine iadesi, adil vergi düzenlemesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, giyecek, yiyecek, çocuk, doğum, kira vb. temel yardımlar, güvencesiz istihdama son verilmesi, ücretsiz kreşler açılması ve açılıncaya kadar kreş ücreti ödenmesi, güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırması adı altındaki fişlemelere son verilmesi gibi temel konuların hiçbiri yoktur.”

 

BİR NOTER İŞLEVİ GÖRMEKTEDİR

“KESK olarak, bağımsız ve tarafsız arabulucu mekanizmalara karşı değiliz. Ancak böylesi mekanizmalar arabulucu nitelikte olmalı ve tarafların başvurup başvurmaması kendi isteklerine bağlı olmalıdır. Böylesi kurulların kararı bağlayıcı olmamalı, grev hakkının kullanımını engellememelidir. Oysa mevcut Kurul hükümetin bir organı gibi tasarlanmış ve oluşturulmuştur. Bir noter işlevi görmektedir. Gerek bileşimi, gerekse yapısı itibariyle Hükümetin atadığı üyelerden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu´nun kamu emekçilerinin temel taleplerinden ve ülke gerçekliklerinden tamamen uzak, hükümetin yönlendirmesiyle açıkladığı karar, Hakem Kurulu mekanizmasının iflası anlamına gelmektedir. Dolaysıyla Kamu Görevlileri Hakem Kurulu´nun aldığı bu karar, kamu emekçileri nezdinde meşru ve hukuki değildir.”

 

Türkiye’de büyük boykot kararı! Türkiye’de büyük boykot kararı!

ELDE EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR

Günlük bir çay parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklilerinin ücretlerinin artırılmasını öngören Hakem Kurulu kararını kabul etmiyoruz. Grevsiz, ILO sözleşmelerine uygun olmayan, her durumda hükümetin kararlarının çıkacağı mevcut toplu sözleşme düzeni ile geleceğimiz nokta buraya kadardır. Bu düzenle kamu emekçileri lehine herhangi bir kazanımın elde edilmesi mümkün değildir. Sistem iflas etmiştir. 4688 sayılı yasa mevta olmuştur.  Hakem kurulunun kararı da göstermiştir ki, bir dönem sona ermiştir. 

Yandaş Konfederasyon bir kez daha suçüstü yakalanmıştır. Elde edilen kimi ayrıcalıklarla, satış sözleşmeleriyle emek mücadelesinin yürütülemeyeceği tarihte de, ülkemizde de defalarca ispatlanmıştır. Aksini iddia ediyorlarsa, bir kez daha hodri meydan diyoruz: en yakın tarihte genel greve gidip hayatı durdurulalım. Krizin faturasının emekçilere kesilmesini engellemenin mücadele etmekten başka yolu yoktur.”

 

GEREKLİ CEVABI HEP BİRLİKTE VERELİM

“Grevli, gerçek ve özgür bir toplu sözleşme düzeni için KESK ve KESK´e bağlı 11 sendikamız, bu konuda üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır. Konfederasyonumuzun başından beri gündemin ilk sırasında yer alan grevli, gerçek ve özgür toplu sözleşmeli bir toplu sözleşme düzeni ve bunun için gerekli yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi temel gündemimiz olmaya devam edecektir. Tüm kamu emekçilerini haklarına, taleplerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bunun için tüm konfederasyonlara ve sendikalara açık bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, taleplerimize kulaklarını tıkayarak bizimle alay edenlere gerekli cevabı hep birlikte verelim” dedi. Haber: Emel Selci