Hafızam yanıltmıyorsa beni,

Ergenekon balyoz İzmir casusluk gibi davalarda gizlilik kararları alınmıştı ilk.

Türkiye cumhuriyeti devletinin,

İsmini-cismini,

Yönetim şeklini,

Yüz yıllardır alışılagelmiş işleyişini kökünden değiştirecek,

Gelenek-görenek ve devlet hafızasını yok edecek,

Ve

En başından belli olan kumpası,

Kimse anlamasın mealinden bir karardı mahkemenin verdiği gizlilik kararı.

Sonradan çıktı foyası!..

Kırıkkaleli genç doktor, son yolculuğuna uğurlandı Kırıkkaleli genç doktor, son yolculuğuna uğurlandı

Anlaşıldı k, adamların gizlilik kararının altında,

Tezgah vardı,

Kumpas vardı,

Hırsızlık,

Yolsuzluk, haksızlık,

Ve

Hepsinin üstüne tüy diken  “şeriat” devletine giden yolda döşenecek “taş” vardı., anlasın-bilsin istemediler millet başına gelecekleri …

Adana ceza evinde erkek çocuklara görevlilerin tecavüzü davası izledi sonra gizlilik kararını...

 Nazlıcan´ın tecavüzü ve cinayeti,

Derken,

Kadın cinayetlerinin istisnasız tamamı…

Milli eğitimimize bir şekilde yandan kaynak edilen “Ensar” vakfına bağlı yurtlarda kız erkek ayırt edilmeden tecavüze uğrayan çocukların mahkemesinde de gizlilik kararı vardı.

Yine başka bir tarikat yapılanması olan “Süleyman´cıların” yurtlarında diri diri yanan kız çocuklarının davasında da aynı karar…

Haa!..

Şimdi aklıma geldi:

Yıllar yıllar önce adına hızlı dedikleri,

Yüz yıl önce yapılmış raylar üzerinde hızlandırılmış trenin Pamukova´da devrilmesinin ve  kırk küsür vatandaşın ölümünde de gizlilik kararı vardı.

Suruç da,

İstanbul´da,

Ankara´da patlayan ve yüzlerce insanın ölümüne-yaralanmasına neden olan canlı bomba davalarında olduğu gibi.

Geçen hafta sonu Tekirdağ´da devrilen ve ölü sayısı önce on, sonra yirmidört diye açıklanan tiren kazasında da gizlilik kararı alındığı açıklandı…

On beş yıldır,

Petrol zammı dahil olmak üzere hangi mahkeme olursa olsun bir dava hakkında gizlilik kararı verdiğini açıkladığında, benim aklıma hep milletin “A”sına koydukları ve üstü biran önce kapatılması için ön hazırlığın yapılmakta olduğu hissi geliyor.