Çay-simit-sigara derken,

Ağzında ki baklayı çıkardı sonunda ışıklarda uyuyası Naci abi…

“-delege olsan diyelim, ilçe başkanlığı için oy vereceğin bir isim var mı aklında deli oğlan!?

-yok valla abi!.. ama kime oy vermeyeceğim var!..

Kime?

-sana abi. Daha önce destekledim seni biliyorsun ama kendi işlerinden partiye yeteri kadar zaman ayıramadığını düşünüyorum…  o nedenle karşına iyi bir aday çıkarsa kesinlikle oyum onun olur!..”

TÜGVA’dan Aydın’a ziyaret TÜGVA’dan Aydın’a ziyaret

Behzat Demirhan dedi ki daha sonra:

-ovacık mahallesin den 3. Sıra delegeydin, sen öyle deyince Naci üstünü çizdi, babamı yazdı!..

X                        X                      X                X

Yine nurlar içinde uyusun,

Mustafa Vural dayım vardı seçim işlerini organize eden parti büyüğümüz…

Ovacık mahallesi sandığı Mustafa Vural´ın evin de dediler,

İşi gücü bırakıp taraftarlarımla birlikte beşinci kata kadar tırmandık.

Kapıda karşıladı nur yüzlü annem,

-evladım sabahtan beri bir çok adam geldi “ burada sandık varmış” diye, ama olmadığını gördüler hepsi de geri gitti. Vallaha billaha yok sandık-mandık evladım, hatta  çeyiz sadığımın bile imi timi kalmadı evde, daha ne deyim size!..

X                         X                        X                  X

Hasan Buruncu çıktı piyasaya,

-“ben il başkanı olursam uçururum Kırıkkale´yi” dedi…

Ankara tuzlu çayırdan, nato yolundan,

Abidinpaşa-Mamak´tan  akraba-talikat-köylü-arkadaş kim varsa Kırıkkale´yi tanımayan, adresi belli olmayan ama kurulduğu tutanaklarla sabit sandıklardan delege seçilmişler!..

Başkan yardımcısı kimliği ile yüksek seçim kuruluna “yazılan isimlerin sehven yazıldığını, asıl ve yedek delege isim listesinin ilişikte olduğunu belirtir bir dilekçe verdim, kabul gördü.

Levent Uslu ile birlikte Üç günlük itiraz süresinin dolmasını beklerken,  son gün-son saat  Semih Şahin´in itirazını, o itirazın ise Hasan Burnucu tarafından öğrenildiğini, hakimin hepimize kızıp “gidin adam gibi seçim yapın gelin 15 gün içerisin de” dediğini öğrendik.

Ve

Tarihinde ilk defa Kırıkkale CHP örgütü olarak kurultaya delege seçip gönderemedik!..

X                        X                      X                            X

El netice!..

Üyesi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisinin parti içi demokrasi anlayışı yukarıda özetlediğim gibiydi geçmişte.

İsmet Paşaya çektiği tel´le sorar Mustafa Kemal Atatürk. “garp cephesinde durum-vaziyet ne haldedir?

İsmet paşa cevaplar:

“garp cephesin de değişen bir şey yoktur paşam”

Günümüzde ise sadece isimlerin değiştiğini “demokrasi anlayışının daha da gerilere itildiğini görüyoruz CHP teşkilatının Kırıkkale özelinde!..

 Kimin  yazılmadığını bilmesek de eskiden delege olarak, yazılan en azından kendisini biliyordu nereye niye yazıldığını…

Bizzat Murat Karadağ da tanık olmuş bir yöneticinin yazılan bir isme  “nolur Pazar günü mafele gel” diye yalvardığına…

Ve

Adam partili değil diyor sayın Karadağ eski ve kıdemli bir CHP´li olarak…

Yücel Kızık kazandı Pazar günü yapılacak seçimi!..

15 gün sonra yapılacak il başkanlığı seçimini de Onur yüksel kazandı, müjdeler olsun!..

İlk erken genel seçimde de Ahmet Önal birinci sırayı kaptı şükür meşakkatle, hayırlı uğurlu olsun!.. (sonucu belli olan seçimde  iki ve üçüncü sıraya  hangi salak adını yazıp para harcayacak, hepimizin merakı, o ayrı bir konu!..)

Özetin özeti:

Bu netice ile ben sayın vekilin yerinde olsam, şimdiden parlamentoya bir sonraki dönem için kaydımı yaptırıp oturduğum yerden hiç kalkmazdım, “Biz Kırıkkale CHP il ve ilçe teşkilatı olarak demokrasi ile ayarladık ki, Yücel Kızık ilçe, Onur Yüksel il başkanı, ben yine vekilim. O nedenle Kırıkkale de tekrar seçim yapmanıza gerek yoktur, mazbatamı  verin” diye…