GÜNCEL 4.04.2021 15:38:58
ABİDİN!..

ABİDİN!..

ABİDİN!..

İşin yoksa pudra şekerini araştır dur artık “kafa yapıyor mu yapmıyor mu-yasal mı, yasa dışı mı- üreticileri kaçakçı mı-değil mi” diye…

Bir Allahın kulu da demiyor ki;

Ulan bebe esrarı biliyoruz;

Eroin,

Afyon,

Morfin,

Kokain-marihuanayı biliyoruz,

Hatta

Rakı-bira-votka-viski uzmanlık alanımız da “pudra şekerinin” burundan çekilip kafa yaptığını bilmiyorduk, duymadık da.

Akıllıca şunlardan birinin adını söylesen bizi de uğraştırmasan ya!..

Yıllar yıllar önce bir gün,

Bir arkadaşım aradı;

-abi nerdesin, ihtiyacım var sana!..

Gittim,

Anlattı olayı…

Malum,

Tüv Türk olmadan önce araç muayenesi,

Borcu harcı,

Vergisi algısı yoksa şayet, birinin öylesine göz ucu ile bakması ile yapılır, kayda değer arıza bulunmazsa muayenesi tamamlanmış olurdu.

Hatta

Çoğu zaman bu işleme dahi tabi tutulmaz, (adamın varsa!) sadece ruhsat üzerinden imzalar atılır, mühürler basılırdı.

Bizim arkadaşın borcu arabanın fiyatından fazla

Ve

Bir çevirme de muayenesi olmadığı için yakalanmış garibim.

Dolayısıyla,

Araba da altından alınmış.

Borcu yatıracak evvela…

Trafikten izin alıp aracı muayeneye götürecek,

İmza mühür derken araç resmen kurtulmuş olacak rehineden.

İzni almış ama para yok!..

Dert yandığı birisi 100 tl karşılığı muayene yaptırabileceğini söylemiş, bizim ki güle oynaya vermiş istenileni.

Ve

Bir saat sonra işlem tamam ama, muayene “Hatay´da” yapılmış gibi mühür basılmış. Eleman sıkı sıkı tembihlemiş bizimkini “ aman ha üç gün bekle, ondan sonra git emniyete ruhsatını al!”

Bizim ki akşam mesai sonlanmadan varmış, “aha yaptırdım  muayeneyi” diyerek istemiş ruhsatı.

Memur uyanık!..

Sabah verdiği evrakın akşam olmadan Hatay´dan mühürlenip gelmesi normal değil elbet!..

Durumdan organize şube haberdar olmuş ve bizimkini almışlar içeri.

-olayı olduğu gibi anlatmış görevlilere, birde şahit olsun diye yanım da Ahmet Yeşil´de vardı” demiş.

Mecbur gittim!..

Memur bir dakikalığına dışarı çıktığın da özetledikten sonra yaşadığını,

“Hani falanca çay ocağında  otururken yanımıza “Abidin” diye biri geldiydi ya orta boylu esmer, hah onu soracaklar sana” diye de ilave etti.

Arif olan anlar elbet!..

Sordular,

Anlattık artık…

-“falanca çay ocağında otururken biz, uzaktan tanıyıp adının Abidin olduğunu bildiğimiz esmer, orta boylu, kırklı yaşlarda biri geldi ve derdimize derman olacağını söyledi. Arkadaşım da parayı verdi, işlem tamamlanmış olarak bir saat sonra geldi bildiğim bu kadarıyla” dedim…

Adamın adı neydi diye sordu tekrar memur,

-Abidin!..

-bak Ahmet bey Mustafayı biliyoruz bu işlere bakan… Ali var, Mehmet var, Ahmet-Hasan var, İsmail var, hatta yeteri kadar kerem bile var başımız da, bir de Abidin deyip iş çıkarmayın Allah aşkına bize” dedi!..

O misal:

Biri,

Kürşat Ayvatoğlu´na şahitlik edecek, AKP ile ilişkisinin olmadığını anlatacak, simit parasına muhtaç dünkü bebenin milyarderleri kıskandıracak hayatına kılıf uyduracaksa şayet, bildiğimiz-çalıştığımız-alışkın olduğumuz yerlerden yapsınlar bunu…

Pudra şekeri ne ulan!..

 


Diğer Haberler

29.03.2024

28.03.2024

27.03.2024

26.03.2024

25.03.2024

23.03.2024

22.03.2024

21.03.2024

20.03.2024

19.03.2024

18.03.2024

16.03.2024