YOĞURDU ÜFLEYEREK!..

Siyaset mesleğinin! doğruculuğu kanıksandıktan  sonra insanımız tarafından,

 irili-ufaklı,

Yerel-genel,

kim varsa politik,

çekinmeden,

Sakınmadan,

Ve dahi,

Utanmadan,

 'gemi azıya alıp' yalanın üstüne tüy dikmeye başladı ülkemizde...

Alanı var,

Taliplisi çok...

salla sallayabildiğin kadar yemez diye korkma milleti,

mide asiti sağlam, patoz gibi öğütüyor her illeti...

O yüzden konu siyasinin yalanı değil, vatandaşın inananı...

Vatandaş neye inanıyor?

 Bir değil-iki değil- on iki hiç değil...

Elde Kuran, dil de yemin, kalp de  dua da değil inandığı...

mesele,

Aklındakinin yansıması kendisine...

Yoksa,

Ahmet -Mehmet söylemiş,

Hasan-Hüseyin dillendirmiş  duymak istediğini duyurduktan sonra istediği zamanda, yalanına-dolanına bakana ne gam!..

Selçuk Parsadan öyle dolandırmadı mı?

Sülün Osman´ın,

Banker Kastellinin-Bilo´nun  çarptıkları hepten mi salaktı?

Sadet zinciri mucidi Kenan Şeranoğlu,

KIRIKKALE’DE BUGÜN HANGİ ECZANELER NÖBETÇİ 23 NİSAN 2024 KIRIKKALE’DE BUGÜN HANGİ ECZANELER NÖBETÇİ 23 NİSAN 2024

Çiftlik bank kurucusu tüysüz Mehmet-namı diğer  'Tosuncuk'

Kuponla televizyon dağıtma şampiyonu fetocu Nazlının mahdumu Mehmet Ali ılıcak,

bizim ayakkabı tamircisi Cemil bile hep duymak istediklerini söyleyerek, öpmedi mi cem-i-cümle İslam alemini?

Mesele sadece inanç değil!

çünkü,

 kimin neye ne kadar inandığı zülfü yare dokununcaya kadar günümüz de.

mesele en çok hırs!..

 kazanma,

Ütme,

Ve

Ego´yu tatmin hırsı...

bizim o taraklarda bezimiz olmadı,

Ve

Olmayacağından,

Ve

Alnımızın teri ile kazanıp,

Aklımıza getirmediğimizden insanları kandırıp egomuzu tatmin etmeyi, umutlarını çalıp sarsmadığımızdan dünyalarını, kaşığında ki 'yoğurt' yaptı üfledi,

Yine de yutmadı derde deva olsak bile bizi...

ne diyelim!..

tek mevsim değil sene, bahar bitip kış geldiyse, kış da biter yaz gelir canı sağ olana...

Bizim de canımız sağ olsun şimdilik!..