Önemli olan,
Satışa sunulan malın cinsi,
Cibilliyeti,
Menşei-kalitesi değil derdi ticaret dersi hocamız Mithat Kaya…
Hatta,
Alıcısının hazır olması ve satışa sunulan ürün hakkında bilgisinin olmasının bile önemi yok,
Önemli olan,
Pazarda tezgahtarın bizatihi kendisidir…
Yani,
Üretim sonrası hedef kitleye hitap eden,
İsterse tekeden sütü çıkarıp peynir diye satan,
İstemezse,
Koyun peynirine kireç muamelesi yapan adam demek “ tezgahtar” derdi, öldüyse Allahın rahmeti üstüne, sağ ise uzun ve sıhhatli yaşayası Mithat Kaya…
Geçtiğimiz hafta bizim çocuklar izlenme rekoru kıran ve benimde “işte budur” dediğim çok enteresan iki çalışmaya imza atıyor sosyal medya üzerinden.
İlki,
Markası belli olmayan sosisle ilgili…
Önce sosisin yeni çıktığından,
Tamamının yerli üretim,
Yerli besicilik,
Helal kesimden elde edildiğinden dem vurarak lezzet ve tadını soruyorlar sosisi yedirdikleri insanlara…
Herkes memnun,
Ve
Her biri gurme edasıyla dişi ile öğüttüğü, damağı ile ıslattığı ürünün nemenem leziz, nemenem nefis, nemenem harika olduğunu anlatıyor…
Ve
Taa ki,
Sosyal deney sahibi, yani tezgahtar “ama bu yüzde yüz domuz eti” diyene kadar...
Sonrası malum!..
Az evvel tadımlıkta olsa beleş yediği ve lezzetinden dem vurduğu “sosisi” kusmayan kalmıyor!..
İkincisi,
“Dolar´ın yükselme nedeninin vatandaş nazarında sebebi ve algılanış biçimi!”
Kime mikrofon uzatılsa “ papazın sebebiyetinden, Amerika´nın Türkiye kıskançlığı ve yandaşının ekonomik saldırısından” bahsediyor.
Akşamdan A haberi seyrettiği aşikar vatandaş, hızını alamayıp ekonomik bilgisini tam sergileyeceği bölümde spiker, yani tezgahtar, “iyi ama sadece dolar artmıyor ki, Japon yeni, Rus rublesi, İran riyali hatta savaş halinde ki Suriye para birimi mataf bile artıyor!” bu konuda hala dış güçler mi saldırıyor diyorsunuz? Dediğinde,
Mikrofon uzatılan herkes dumur tabi!..
Tezgahtar: “Kahve, gazino, mağaza gibi yerlerde tezgahta duran, müşteriye hizmet eden, etkileyen, satış yapan kimse” demek Türkçe sözlüğe göre.
Demem o ki,
Halimize bıraksalar neyin ne olduğunu anlayıp duruma göre gardımızı alacağız millet olarak ancak, bizi yönetenler öyle bir yere öyle bir tezgah açmışlar ki, şaşırtıcı soruyu duymasak ne o tezgahın önünden ayrılacağımız, nede tezgahtarın etkisinden kurtulacağımız var yurdum insanı olarak!..
