TEDBİR DENİLİNCE!..
Bizde “tedbir” denilince akla ilk gelen şey,
Yaşanmışlıkların haber yapılmaması,
Yada
Yapılsa bile bir şekilde,
Yapılan haberin duyulmamasıdır, nokta.
3. hava alanı yapımında neler yaşandı mesela:
Dertleri neydi çalışanların, kaçı öldü, jandarmaya dövdürülmelerinin sebebi neydi, bilmiyoruz..
Neden?
Konuyla ilgili her türlü habere tedbir alınarak “yayın yasağı” getirildi de ondan.
Karaman´da,
Onlarca erkek çocuğunun ırzına geçildi, ırza geçenin arkasını yasladığı güç nedir, sabıkalı bir deyyusa çocuklar hangi amaçla kim ve ne gözetilerek emanet edilmiştir öğrenemedik!..
Neden?
Tedbiren yayın yasağı” getirildi de ondan.
Hangisini sayalım ki!
Soma´da üçyüzden fazla insanın göz göre göre ölüme gönderilmesini mi, İstanbul´da olumsuz rapora karşın yaşanan asansör faciasını mı, Ankara Gar yada Diyarbakır patlamasını mı? Hangisini yazalım ki ambulans ve kurtarma ekiplerinden önce tedbiren yayın yasağı getirildiğini yaşanmışlıklara.
Yine:
Şehit haberinden önce geldi,
Şehidi haber yapma yasağı Şırnak´dan.
Afyon´da cephanelik uçtu onlarca şehit yaralı vardan evvel,
Önce yayın yasağı,
Sonra, zamanın genel kurmay başkanın afyon valisinin elinden aldığı “sucuk” haberi geldi.
Yani, sucuğu haber yapmak serbest, şehit yasak!..
Elbab´da,
Afrin´de,
Diyarbakır-Hakkari,
Tunceli´de de aynısı oldu.
Kazayla cephanelik patlıyor!
Yada Çatışmada,
Veya mayına basarak,
Yada saman pazarı işportacısı gibi elbise tanıtımı yapan bilmem ne paşa ve içişleri bakanına nazire yaparcasına “donarak” ölüyor-şehit oluyor kınalı kuzularımız, tedbir diye önce yayın yasağı konuyor habere, sonra ambulans ve kurtarma ekipleri devreye giriyor, zamanında yetişirlerse şayet!..
Sorumluların ve bu işin başındakilerin niyeti şu bana göre:
Milletimiz bir şey olmamış,
Yokmuş,
Memleket güllük-gülistanlıkmış gibi,
Yap seninde olsun-tut balı yala parmağı-vur patlasın çal oynasın babından yaşamaya ve eğlenmeye devam etsin gitsin sözüm ona haberi olmadan!..
Gerçekleşense;
Harbiden niyet ete-kemiğe bürünmüş halde, milletimiz de aynı ile beraber hiç bir şey olmamış, hiçbir olumsuzluk yaşanmamış, tecavüze uğrayan çocuk-cinayet gibi kaza yokmuş, ne elbab´dan-ne afrinden, ne Iraktan, ne kendi coğrafyamızdan dizi dizi şehit gelmiyormuş ve memleket benelüks ülkeleri gibi güllük gülistanlıkmışcasına yaşamaya devam ediyor.
Ve
Ateşse;
Her zaman olduğu gibi “düştüğü yeri yakmaya” olanca hızı ile devam ediyor.
Hafta sonu akşama doğru Şemdinli´de patlama olduğu haberi geçti ajanslardan tek satırlık.
Halbuki,
Patlama gündüz saatlerinde olmuş, şehit ve gaziler olmasına karşın her zaman olduğu gibi yayın yasağının ambulans ve kurtarma ekiplerinden önce olay mahalline intikali sağlanmış!..
Sağ olsunlar;
Onlar tedbiren duyulmamasını sağlıyorlar en acı yaşanmışlıkların,
Tüm ittirmeye-kaktırmaya rağmen tedbiren biz de duymamaya çalışıyoruz onları mahcup etmemek ve rahatımızı bozmamak için!..
