“Sen aklıma mukayyet ol Allahım” derdi, rahmetli hacı babam:
Duyduğu absürt laf,
Yada
Hayatın akışına uygun olmayan olayları gördüğünde.
İnsanın aklı hayali,
Mafsalı almıyor!..
Sığmıyor,
Ne vicdana, ne kalbe, ne kalıba,
Nede hepsinin şekil bulduğu insanlığa…
Adı lazım değil “tüm generalin” biri, konu mankeni yaptığı askerlerle birlikte geçmiş kameraların karşısına,
“Bu, karda giydiği elbisesi askerin. Başlığı, eldiveni, soğuktan korunaklı botları, çeşitli teknolojilerle üretilmiş uyku tulumu-fanilası-donu!..”
Başka bir elbise ve yine anlatmaya devam ediyor çekiştire çekiştire yeni Karamürsel mağazasının tezgahtarı edası! ile ismi lazım olmayan tüm general;
“bu da eksi otuz-kırk derecede giyilebilen elbise. Gördüğünüz gibi eldivenler son derece ileri teknoloji ile üretilmiş, hareket imkanını kısıtlamıyor. Başlık keza öyle… ve yine vücut ısısını aynı seviyede tutan uyku tulumu vs. ve çok üstün teknoloji ile üretilmiş botlar, ve yine atlet don!”
Sonra başka elbiseler!..
Anlatıyor da anlatıyor, yok dünyanın en modern teçhizatıymış da, yok teknolojikmiş de yok bunun içinde üşünmezmiş de falan filan!
Eyy yaradan!.. “sen aklıma mukayyet ol yav!..
Yahu bu nasıl bir aymazlık-nasıl vurdum duymazlık-nasıl sorumsuzluk-nasıl insanlık?
İnsanlık mı bu?
Yahu bu saydıklarının içinde iki vatan evladı,
İki kınalı kuzu,
İki can,
İki evlat donarak şehit oldu yahu!..
Ne tür bir salak görüyorsunuz bizi de, konu mankeni yaptığınız askerlerin üzerindeki elbiseleri saman pazarı işportacısı gibi tezgahlamaya çalışıyorsunuz millete, anlamak mümkün değil…
Yazıklar olsun size!..
Bu arada,
İçişleri bakanı kameraların karşısında üç aşağı-beş yukarı aynı lakırdıları tekrarlayıp,
“bu talihsiz olaydan hepimiz sorumluyuz” dedi iyi mi!..
Hayır efendim siz sorumlusunuz.
Verin dediniz verdik!..
Yetmez,
Daha çok verin dediniz yine verdik.
Zam yaptınız adlınız…
Faiz koydunuz aldınız.
Vergilendirdiniz aldınız,
Vergiyi eniklettiniz yine aldınız.
Ceza yazdınız, cezanın cezasına temerrüt gibi bir ceza daha geçirdiniz, yine aldınız.
Sağmal ineğe döndük sayenizde, gak diyorsunuz oluyor-guk diyorsunuz, yine oluyor. Fırat´ın kıyısında kaybolan kuzudan da, burnu kanayan bebeden de sorumluyuz. Millete “Harun olmaya geldik dediniz, Karun oldunuz”…, ki, bu laf sizin!
Düzinelerle uçak aldınız.
Arabaların-gemilerin sayısını bilen yok.
Her istediğinizi verdik, vermediğimizi zorla aldınız.
Ve
Yine de gözümüz nurumuz çocuklarımızı dondurdunuz ve hepimizin suçu var diyorsunuz.
Hayır efendim!.
Ortada kocaman iki şehit var,
Günah var!..
Ayıp var,
Suç var,
Beklide iltimas, göz yumma, hırsızlık var,
Ve
Suç, hepimizin diyorsunuz…
Hayır efendim:
Bu suç sadece ve sadece sizin.
Not: dünya bizi kıskanırken! Donarak şehit olan askerlerimizin neden donduğuna dair araştırma komisyonu kurulmasına dair İyİ partinin verdiği önergeyi CHP destekledi, AKP reddetti, MHP ve HDP çekimser kaldı ve önerge reddedilmiş oldu. Hani HDP ile MHP yan yana gelmezdi?
